Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, ihaleye fesat karıştırıldığına ilişkin dinlenen tanık beyanından ve İskenderun Bilgi İşlem Şefliğinden celp edilen görüntü kayıtlarından ihale gün ve saatinde ihaleye fesat karıştırıldığına ilişkin somut inandırıcı bir delile rastlanmadığı gerek ihaleye hazırlık aşamasında gerekse de ihale sırasında yapılan işlemlerde usulsüzlük ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı tarafın meskeniyet iddiası hususunda yapılan incelemede, meskeniyet iddiasına ilişkin haczedilmezlik şikayetinin, yasal 7 günlük şikayet süresine tabi olduğu, ihalenin feshine konu taşınmaz sebebiyle takip dosyasında yapılan kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunun davacıya tebliği ile kıymet takdirine itiraz edildiği, mahkemenin 04/04/2019 tarih ve 2018/152 Esas 2019/314 Karar sayılı ilamıyla kıymet takdiri hususunda kesin karar verildiği ve süresinde meskeniyet iddiasında bulunulmadığı gibi İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendinde yer alan borçlunun haline münasip...

İstinaf Sebepleri Şikayet dilekçesindeki itiraz sebeplerinin tekrar edildiği görülmekle istem konusunun kıymet takdirine itiraz olduğu, kesinleşen ilamın konusunun ise meskeniyet olduğu belirtilerek kesinleşen kararın iş bu dava yönünden kesin hüküm teşkil etmeyeceği ileri sürülmüştür. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayete konu taşınmazın şikayetçinin borçlu olduğu başka bir takip dosyası olan ... 7....

    Davalı borçlular vekili daha sonra 26.07.2021 tarihli ek beyanında, dava dilekçesinde taşınmazın sehven 8 parsel olarak belirtildiğini, müvekkillerinin 7 nolu parselde oturduklarını, meskeniyet şikayetine konu taşınmazın 7 parselde kayıtlı taşınmaz olduğunu belirtmiştir. Davalı alacaklılar vekili cevap dilekçesinde özetle, şikayetin süresinde olmadığını, davacıların haczi en geç kıymet takdirine gidildiğinde öğrendiklerini, 7 günlük şikayet süresinin geçtiğini, haczedilen taşınmazın meskeniyet iddiasına konu edilebilecek bir yer olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    , kıymet takdirine ilişkin tebligatın muhtara bırakıldığını tebligattan 26/07/2016 günü haberdar olduğunu beyan etmiş, haczin kaldırılmasını talep etmiştir....

    Somut olayda borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazında 25.05.2021 tarihinde kıymet takdirine yönelik keşif yapılmış olup, kıymet takdir tutanağında "borçlu hazır olup birlikte içerisi gezildi..." ibaresi yazılı ise de, tutanakta borçlunun imzası olmadığı gibi imzadan imtina ettiğine dair bir kayıt da mevcut değildir ( Yargıtay 12. HD'nin 22.05.2017 tarihli, 2016/15848 E, 2017/7717 K. sayılı içtihadı). Ancak, ilk derece mahkemesince borçlunun hazır bulunduğu 09.11.2021 tarihli duruşmada borçluya sorulmuş, borçlu tarihini tam hatırlamasa da 2021 yılı mayıs ayında adrese gelindiğinde adreste hazır olduğunu, ancak ne için gelindiğini anlamadığını, ne için geldiklerini söylemediklerini beyan etmiştir. Borçlunun keşif tutanağında imzası bulunmasa da, beyanında keşif sırasında hazır bulunduğunu doğrulamış olup bu tarih itibariyle hacizden haberdar olduğunun kabulü gerekir....

    Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği Niğde ili Bor ilçesi Kemerhisar Cumhuriyet mah. 148 ada 9 parselde kayıtlı E blok 4. kat 17 nolu taşınmazın tapu kaydına 07.11.2017 tarihinde haciz konulduğu, İİK’nun 103. maddesine dair davetiyenin borçluya tebliğe çıkarılmadığı, bilahere alacaklı vekilinin talebi üzerine yazılan talimat gereğince Bor İcra Dairesinin 2017/336 Talimat sayılı dosyasından taşınmazın kıymet takdiri raporunun düzenlenerek borçluya tebliğe çıkarıldığı ve 16/03/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde kıymet takdiri raporunun tebliğ işlemine yönelik bir tebligat usulsüzlüğü iddiasının bulunmadığı, aynı zamanda meskeniyet şikayetinin de yasal 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra 02/06/2022 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesince verilen kararda isabetsizlik görülmemiştir....

    Borçlu vekili istinafında özetle , bilirkişi raporuna karşı her iki tarafında itiraz ettiğini bu durumda İİK.nun 128/a maddesi gereğince yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılabileceği dikkate alınmadan karar verildiğini beyan etmiş ise de; HMK.nun 282 (1). maddesine göre ; “Hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir.” Bu nedenle anılan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm tesisinde bir sakınca yoktur.Diğer taraftan İİK.nun 128/a maddesi kıymet takdirine ilişkin bir hüküm olup meskeniyet şikayetine dair yargılamayla ilgili değildir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1881 KARAR NO : 2022/325 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DÜZCE İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/10/2021 NUMARASI : 2020/498 ESAS 2021/645 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça, Düzce 5....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1298 KARAR NO : 2022/1485 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AKSARAY İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2021 NUMARASI : 2021/246 ESAS - 2021/386 KARAR DAVA KONUSU : Kıymet Takdirine İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi....

    Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlu hakkında yapmış oldukları takibin kesinleşmesi nedeni ile borçluya ait taşınmazın haczedilerek satışına karar verildiğini, borçlu tarafından kıymet takdirine itiraz edilmeyerek haczin ve kıymet takdirinin kesinleştiğini, davacıya taşınmaza işlenen haciz işlemi hususunda bilirkişi raporu ve 103 muhtıra tebliğ edildiğini, akabinde meskeniyet iddiasında bulunulduğunu, borçlu dışındaki kişilerin haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağını, 28/09/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmazın değerinin 7.500.000,00 TL olarak belirlendiğini, haline münasip ev kapsamında olmadığını, borçlu olan bir kişinin borçlarını ödememek için lüks bir taşınmazda haline münasip bir evdir iddiasının yerinde olmadığını, İİK'ya göre borçların ödenmesinin asıl olduğunu beyanla, davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Bakırköy 4....

    UYAP Entegrasyonu