Borçlunun şikayete konu hacizleri öğrendiği kabul edilen kıymet takdir raporunun incelenmesinde; kıymet takdiri raporunun, şikayete konu haczin konulduğu icra takibine değil, ... 29. İcra Müdürlüğü’nün 2015/6789 Esas sayılı takip dosyasına ilişkin olduğu, söz konusu raporda; şikayete konu haczin konulduğu ... İcra Müdürlüğü’nün 2015/1141 Esas sayılı takip dosyasından bahsedilmediği, bu nedenle de ... 29. İcra Müdürlüğü’nün 2015/6789 Esas sayılı dosyasından yapılan kıymet takdiri tebliğ işlemi ile borçlunun şikayete konu ... İcra Müdürlüğü’nün 2015/1141 Esas sayılı takip dosyasından konulan hacizleri öğrendiğinin kabul edilemeyeceği anlaşılmaktadır....
Mahkemece;" Şikayetçi tarafın kıymet takdirine ilişkin şikayetinin 2004 sayılı İİK'nın 128/a maddesi gereğince kesin olarak reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
Davacıya 09/08/2019 tarihinden önce tebliğ edilen kıymet takdir tebliği ve kıymet takdirine itiraz davası ile haczi öğrendiği söylenemez, zira bunlar şikayete konu haciz tarihinden önceki işlemlerdir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için bu ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi ve zirai kredi gibi zorunlu ipoteklerden olması gerekir. Borçlunun serbest iradesiyle kurduğu ipotekler, daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Hacze konu taşınmazın tapu kaydına göre, 04/05/2005 tarihli 7605 yevmiye nolu işlem ile Koçbank A.Ş. lehine 1. dereceden 150.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği tartışmasızdır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Bursa 7 icra hukuk mahkemesinin 2021/651 esas sayılı dosyada kıymet takdirine itiraz davası açtıklarını taşınmazın değerinin 565.000 TL olarak tespit edildiğini, borçlunun aynı özelliklerde daha ucuz fiyatlara taşınmaz alabileceğini, davayı kabul etmediklerini davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince: Şikayetin kabulüne karar verilmiştir....
Davacı tarafından kıymet takdirine itiraz davasında alınan rapor ile çelişki bulunduğu ileri sürülmüş ise de kıymet takdirine itiraz davasında taşınmazın 2017 yılındaki değerinin tespiti için 2017 yılı verilerinin esas alındığı, bu davada ise keşif tarihi itibariyle değer tespiti yapıldığından 2019 yılı verileri esas alındığından farkın bu sebepten kaynaklandığı, çelişki olmadığına dair ek rapora itibar edilerek karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacının dava tarihi itibariyle dava açmakta kısmen haklı olduğu anlaşıldığından davalının yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması isabetlidir. Yukarıda belirtilen nedenlerle; karar tarihinden önce haciz düştüğünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1- b.2. bendi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına "Davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına" dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Şikayet, kıymet takdir raporu ve 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile birlikte açılmış meskeniyet şikayetine ilişkindir. Mahkemece davacının usulsüz tebliğ iddiası incelenmeksizin davanın esasına girilerek ipotekli takipte borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının mevcut olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir. Oysa İİK'nın 16. maddesine göre meskeniyet şikayeti süreye tabi olup, öncelikle usulsüz tebliğ iddiası incelenmeli, tebliğin usulüne uygun olmadığı sonucuna varıldığı takdirde işin esası incelenerek sonuca gidilmelidir. Dosyanın incelenmesinde; davacı vekilinin ödeme emrinin tebliğinin usulüne uygun olduğunu beyan ettiği görülmekte olup, borçluya çıkarılan ve 08.04.2019 tarihinde TK'nın 21/1. maddesine göre yapılan tebliğ işlemi ile 22.07.2019 tarihinde yapılan kıymet takdiri raporunun tebliğ işlemi arasında şekil ve içerik bakımından herhangi bir farkın bulunmadığı anlaşılmıştır....
tebliğine, İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, borca itiraz yönünden İİK'nın 364/1 maddesi, dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediği şikayeti ile meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti ve taşkın haciz şikayeti yönünden İİK'nın 365/son maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
tebliğ işleminin usulsüz olduğu, kıymet takdiri raporu tebliğine ilişkin şikayetinin kabulü gerektiği ve kıymet takdiri raporu tebliğ tarihinin 11/02/2019 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği, bu karar doğrultusunda davacının meskeniyet şikayetinin süresinde yapıldığının kabulü gerektiği, alınan bilirkişi raporuna göre davacının haline münasip daireyi 205.000....
İcra Mahkemesi'nin 19/06/2015 tarih ve 2014/891 E. 2015/272 K. sayılı ek kararının meskeniyet şikayeti yönünden kaldırılmasına oybirliği ile karar verildikten sonra, borçlunun meskeniyet şikayetine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda, borçlunun haline münasip ev değerinin yöntemince tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 28.10.2013 tarihinde tapuda haciz şerhi işlenmiştir. İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin 27.11.2013 tarihinde borçluya tebliğ edilmesine karşın meskeniyet şikayetinin 7 günlük süreden sonra 27.01.2014 tarihinde yapıldığı görülmüştür....
Asıl Dava, İİK'nı İİK.nun 82/7 ve 82/12. maddelerine dayalı haczedilmezlik şikayeti; birleşen dava kıymet takdirine itiraza ilişkindir. Kıymet takdirine ilişkin istinaf isteminin incelenmesinde; İstinaf yolu ile incelenmesi talep edilen kıymet takdirine ilişkin mahkeme kararı, İİK 'nun 363. maddesinde sayılan kesin nitelikte kararlardan olduğundan, niteliği itibariyle kesin hükme yönelik istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. İİK.nun 82/7 ve 82/12. maddelerine dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkin istinaf isteminin incelenmesinde; İİK.nun (82/7- c-1)de; "borçlu bağı, bahçe veya meyve veya sebze yetiştiricisi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için (zaruri) olan bağı, bahçe ve bu sanat için gerekli olan alet ve edevatın haczedilemeyeceği", yine aynı kanunun 82/12.maddesinde de "borçlunun haline münasip evinin haczedilmeyeceği..." açıkça belirtilmiştir....