DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından başlatılan icra takibinde davacıya ait taşınmaza haciz konulduğu, davacı vekili tarafından meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, meskeniyet şikayetinin kısmen kabulü ile satış bedelinden 200.000.00- TL nin davacıya ayrılmasına karar verildiği, davacı vekili tarafından meskeniyet rakamının yeni kıymet takdirine göre hesaplanmasının talep edildiği, ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından aynı icra dosyasından konulan haciz nedeni ile meskeniyet şikayetinde bulunulması sonrasında yapılan yargılama ile satış bedelinden 200.000.00- TL nin borçluya ayrılmasına karar verilmiş ve bu karar taraflar arasında hüküm hüküm oluşturmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık,taşınmazdaki haczin meskeniyet iddiasına istinaden kaldırılması istemine ilişkindir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın esasa girilmeden usulden reddi gerektiğini, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayetinin İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yasal 7 günlük hak düşürücü süreye tabii olduğunu, ancak bu sürenin haczin öğrenildiği tarihten itibaren başladığını, davacı tarafın hacizden 103 davetiyesi tebliğ edildiğinde haberdar olacağından bahisle haciz ihbarnamesi henüz davacıya tebliğ edilmeden meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını, bu yönden usulden ret karar verilmesi gerektiğini, ayrıca dava konusu meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmaza ait tapu kaydında iki ayrı ipotek şerhi bulunduğunu, davacının meskeniyet iddiasında bulunduğu taşınmazı hem banka lehine hem de üçüncü bir kişi lehine serbest iradesiyle teminat için ipotek ettirdiğini, davacının meskeniyet iddiasında bulunduğu taşınmaz üzerinde iki ayrı ipotek tesis ettirerek haczedilemezlik korumasından feragat ettiğini, bu sebeple meskeniyet iddiasında bulunmasının mümkün olmadığını, bu...
İcra Müdürlüğünün 2017/8350 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip olduğu ve somut meskeniyet şikayetine konu taşınmazın ipotekli takibe de konu edildiği, takibe dayanak resmi senet ve ipotek belgesinden, taşınmaz üzerinde ticari kredilerin ayni teminatını teşkil etmek maksadıyla ipotek tesis edildiği, ticari kredinin teminatı olarak tesis edilen ipotek ile davacı tarafça ileri sürülmediği gibi ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip dosyasından da(Mersin 7. İcra Müdürlüğünün 2017/8350) borcun ödendiği, davacının meskeniyet şikayetinin dinlenemeyeceği belirtilerek, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Mersin 7. İcra Müdürlüğünün 2017/8348 esas sayılı icra takibindeki davacı borçluya gönderilen 103 davetiyesi tebliği işleminin iptali ile meskeniyet şikayetinin esastan reddine karar verilmiştir....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasını engeller. Somut olayda; meskeniyet şikayetine konu edilen taşınmaz üzerinde Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş. lehine 27/12/2017 tarihli ve 35929 yevmiye nolu ipotek kaydının bulunduğu, şikayete konu takip dosyasında taşınmazın kaydına 10/12/2019 tarihinde haciz konulduğu, ipotek resmi senet içeriğinden anlaşıldığı üzere, senedin 1. maddesinde T1 Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş.'...
Bu halde davacı meskeniyet şikayeti sübuta ermediğinden şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir. Açıklanan nedenlerle davacı borçlunun istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/523 Esas sayılı dosyasında 09/11/2020 tarihinde meskeniyet ve kıymet takdirine itiraz davası açtığı, yapılan yargılama sonunda, meskeniyet iddiasına yönelik şikayetin süre yönünden reddine, kıymet takdirine yönelik şikayetin reddine karar verildiği, kararın 22/06/2021 tarihinde kesinleştiği, meskeniyet iddiasına ilişkin davanın kesinleşmeden sonra 31/08/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmakla, HMK'nın 114/1- i ve HMK'nın 115. maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar. Somut olayda mahcuz üzerine haciz uygulandığı, ancak daha önce taşınmazın tapu kaydında Yapı Kredi Bankası lehine 26.02.2008 tarihli ipotek kaydının olduğu, Yapı Kredi Bankası cevabında ipoteğin 22.10.2013 tarihinde fekkedildiğinin bildirldiği görülmüştür....
Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasına engeller. Öte yandan, taşınmaz üzerine kurulan ipoteğin zorunlu ipotek nev'inden olup olmadığının belirlenmesinde aslolan ''resmi belge '' niteliğindeki ipotek akit tablosu içeriğidir. Somut olayda, 16.09.2009 tarih ve .... yevmiye numaralı ipotek akit tablosu kapsamından şikayete konu .... Mah., 21 ada 19 parselde bulunan 2 no'lu bağımsız bölüm üzerine.... lehine konut kredisinden doğan borca karşılık ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır. Bu hali ile ipotek,mesken kredisinden kaynaklanmakta olup zorunlu ipotek vasfında bulunduğundan borçlunun meskeniyet şikayetinin dinlenilmesine engel teşkil etmez. Diğer taraftan, İİK.'...
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 561 ada 17 parselde kain zemin kat 1 nolu bağımsız bölüm -borçlunun ½ hissesi- üzerinde ... Bankası A.Ş. lehine 20/09/2013 tarihli ipotek kurulduğu, adı geçen bankanın 14.12.2015 tarihli cevabi yazısına göre ipoteğin devam ettiğinin ve borçlunun bankadan kullandığı her türlü kredinin teminatı olarak verildiğinin bildirildiği ve zorunlu ipotek olmadığı görülmüştür....