Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, icra mahkemesince; taşınmaz üzerinde borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteğin meskeniyet şikayetinde bulunmasını engelleyeceği gerekçesiyle meskeniyet şikayetinin reddine karar verildiği, şikayetçi vekili tarafından, işbu karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; meskeniyet şikayetine konu edilecek bir haciz işlemi olmadığı dolayısıyla meskeniyet şikayetinde bulunma olanağı bulunmadığı, şikayetin reddine dair kararın sonucu itibariyle doğru olduğu belirtilerek, şikayetçi...
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, ... İli,... İlçesi,..,,Mahallesi, 3704 Parsel’de kain, kargir ev vasıflı taşınmaza en son 02.4.2015’te haciz konulduğu, ancak taşınmazda haciz tarihinden önce Türkiye İş Bankası lehine tesis edilmiş 09.5.2002 tarihli ipotek kaydının bulunduğu, adı geçen bankadan alacağı temlik alan Gelecek Varlık Yönetimi A.Ş.’nin 11.9.2019 tarihli cevabi yazısında, ipoteğin ticari krediden kaynaklandığı ve borcun sona ermediğinin bildirildiği anlaşılmaktadır....
Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, tapunun ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 356 Ada 1 Parsel'inde kayıtlı ... Blok 7 numaralı bağımsız bölüme ilişkin meskeniyet iddiasının ileri sürüldüğü, taşınmaz üzerine haciz tarihinden (08.07.2013'den) önce 22.12.2011 tarih ve 6218 yevmiye numarası ile ...bankası A.Ş. lehine 190.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği, mahkemece ipoteğin niteliği araştırılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, tapunun ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 127 Ada 10 Parsel'inde kayıtlı 14 numaralı bağımsız bölüme ilişkin meskeniyet iddiasının ileri sürüldüğü, ancak, taşınmaz üzerine haciz tarihinden önce 29.12.2010 tarih ve 8289 yevmiye numarası ile ... Bankası A.Ş. lehine 400.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği ve mahkemece ipoteğin niteliği araştırılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır....
Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, takip dosyasından borçlunun şikayete konu taşınmazı üzerine 25.12.2014 ve 17.12.2015 tarihlerinde haciz uygulandığı, haciz tarihinden önce taşınmazın tapu kaydında 3. kişi T.C. Ziraat Bankası A.Ş. lehine 06.07.2011 tarihli 1. derece ve 20.03.2012 tarihli 2. Derece ipotek tesis edilmiş olup, ipotek alacaklısı T.C. Ziraat Bankası A.Ş.'nin 19.12.2017 tarihli yazı cevabında ipoteğin kurumsal krediye istinaden konulmuş olduğu, 07.12.2015 tarihi itibariyle ipotek borcunun ödenmemiş olduğunun bildirildiği görülmüştür....
Bankasının icra müdürlüğüne yazdığı 11.02.2014 tarihli yazısında, ipoteğin konut kredisi nedeni ile konulduğu belirtilmiş olup, konut kredisi ise dairemizce de kabul edildiği üzere zorunlu ipoteklerden sayılmakta ve meskeniyet iddiasına engel teşkil etmemektedir. Mahkeme kararı bu nedenle yerinde değildir. Ancak; takip dosyasında borçlu tarafa gönderilen kıymet taktiri raporunun 16.05.2014 tarihinde, satış ilanının ise 05.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği gözetildiğinde, istem sahibi borçlunun hacizden bu tarihler itibari ile haberdar olduğu görülmüştür. Meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayeti, İİK.'nun 16/1. maddesi uyarınca yasal 7 günlük süreye tabidir. Bu nedenle meskeniyet iddiasının haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde ileri sürülmesi gerekmektedir....
Meskeniyet şikayetinde; ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve şikayetçinin haciz tarihi itibariyle bankaya kredi borcunun devam ettiği durumlarda, borçlunun konulan haciz dolayısıyla meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur. Zaten ipotek olarak gösterilen taşınmazın, her türlü borç için haczedilme ve paraya çevrilme konusunda riske atma iradesini borçlu göstermiş sayılır. O halde, taşınmazın kaydında hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibari ile ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen, zorunlu olmayan ipotek mevcut olduğu anlaşılmakla, borçlu meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağından, İlk Derece mahkemesince, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir....
Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davacı tarafından açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın esastan ve zamanaşımı yönünden usulden reddine karar vermek gerektiğini, dava konusu meskeniyet iddiasına ilişkin şikayetin mahkemenin 2020/159 Esas, 2020/232 Karar sayılı dosyası kapsamında yargılama konusu yapılarak meskeniyet itirazının reddine karar verildiğini, bu kararın 18/01/2021 tarihinde kesinleştiğini, kararın kesinleşmesinden sonra icra takip işlemlerine devam edildiğini, eldeki davanın aynı mahkemenin 2020/159 Esas, 2020/232 Karar dosyası kapsamında aynı nitelikte olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK'nun 82/12 maddesinde belirtilen meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
İstinaf Sebepleri Yerel mahkemece, davaya konu ipoteğin konut finansman kredi sözleşmesi gereğince banka lehine kurulan zorunlu ipotek niteliğinde olduğu nazara alınmadan meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetlerinin reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep edilmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İİK'nın 82/12. maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiasının haczedilmezlik şikayeti olup, davacı/borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği, bu tür takiplerde haciz safhası bulunmadığından ve meskeniyet iddiasına konu edilecek bir haciz işlemi de olmadığından meskeniyet iddiasının dinlenmesi mümkün olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurunun reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
İlk derece mahkemesi kararında; ihale bedelinin 421.500,00 TL olduğu, meskeniyet şikayeti üzerine borçluya verilmesine hükmedilen 90.000,00 TL düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden sıra cetveli düzenlenmesinde ve ilk olarak ipotek alacaklısı olan davalıya pay ayrılmasında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı ipotek alacaklısına ödemenin, meskeniyet nedeniyle borçluya ayrılan 90.000,00 TL den yapılması gerekirken, kalan satış bedelinden pay ayrıldığını, bakiyenin ise davacıya ayrıldığını, oysaki meskeniyet nedeniyle borçluya verilmesi gereken bedel dışındaki tüm satış bedelinin davacı dosya alacaklısına ödenmesi gerektiğini beyan etmiş, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....