Yargıtayca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE); 2-Meskeniyet şikayetinin reddine ilişkin mahkeme kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine başlanıldığı ve borçluya örnek 6 nolu icra emri tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda meskeniyet şikayetinde bulunarak taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını istediği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. Takip, ipotek alacağına dayalı olarak başlatılmıştır. İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut değildir....
Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasını engeller. Zira, evini kendi iradesi ile ipotek eden borçlunun artık ona ihtiyacı olmadığı kabul edilmelidir. Ancak, taşınmazın tapu kaydında ipotek bulunmasına rağmen haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenmiş olması halinde, tapu kaydındaki mevcut ipotek şerhi, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunma hakkını ortadan kaldırmaz. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar. Somut olayda 30.05.2012 tarihinde haczedilen taşınmazın tapu kaydında İş Bankası lehine 24.09.2008 tarihli ipoteğin mevcut olduğu görülmektedir....
Ada..Parselde bulunan .. ve .. numaralı bağımsız bölümler üzerinde meskeniyet şikayetinde bulunarak adı geçen taşınmazlardaki hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece, şikayet, keşif avansının süresinde yatırılmaması nedeniyle reddedilmiştir. İİK’nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Borçlunun birden çok taşınmazı olması halinde ise bunlardan yalnızca biri hakkında meskeniyet şikâyetinde bulunulabilir. Somut olayda; borçlu tarafından, şikayete konu takip dosyasında haczedilen .... ili, ... ilçesi, .... Mahallesi,...Ada,.. Parselde bulunan taşınmaz üzerinde de .... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011/340-849 sayılı dosyası ile meskeniyet şikayetinde bulunulduğu görülmektedir....
Borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu taşınmazına 28.06.2011 tarihinde tapuda haciz şerhi işlenmiştir. İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin 09.08.2011, kıymet takdiri raporunun da 06.09.2011 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 103 haciz davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini ve kıymet takdirinin tebliği üzerine oğlunun bildirmesi neticesinde takipten ve hacizden haberdar olduğunu belirterek icra mahkemesine 09.09.2011 tarihinde başvurarak borca itiraz ettiği görülmektedir. Borçlu tarafından en geç borca itiraz ettiği 09.09.2011 tarihinde haczin öğrenildiği, buna karşın İİK'nun 82/1-12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin bu tarihten itibaren 7 günlük süreden sonra 13.03.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır....
Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaza ilk haczin 23.02.2015 tarihinde konulduğu, daha sonra 17.02.2016 tarihinde yeniden haciz konulduğu, borçlunun İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yedi günlük yasal sürede icra mahkemesine başvurarak İİK.nun 82/12. maddesine dayalı olarak meskeniyet şikayetinde bulunduğu görülmüştür. İcra ve İflas Kanunda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. O halde; taşınmaz üzerine daha önce konulmuş bir haciz bulunmakta ve daha evvel bu hacze dayalı meskeniyet şikayetinde bulunulmuş ise de yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından son hacze ilişkin şikayete konu meskeniyet iddiası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda, çeke dayalı kambiyo takibinde borçlunun, meskeniyet şikayetinde bulunduğu, mahkemece, taşınmaz üzerinde haciz tarihinden önce zorunlu olmayan nitelikte ipotekler tesis edildiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, kararın 27/03/2007 tarih ve 4344 yevmiye numaralı ipotek akit tablosunun getirtilerek ipoteğin zorunlu ipoteklerden olup olmadığı, borcun haciz tarihinden önce ödenip ödenmediği araştırılarak meskeniyet şikayetinin buna göre değerlendirilmesi gerekir denilerek Dairemizin 10.05.2011 tarihli 2010/28334 E.- 2011/9195 K. sayılı kararı ile bozulduğu ve mahkemenin de bozma kararına uyduğu, ancak bozma kararı uyarınca araştırma yapılmadığı görülmüştür. Her ne kadar ipotek alacaklısı banka 27/07/2013 tarihli yazı cevabı ile ipoteğin kaldırıldığını bildirilmiş ise de, meskeniyet şikayetinin dinlenebilmesi için borcun haciz tarihinden önce ödenmesi zorunludur. Bu hususun bankadan sorulmadığı anlaşılmıştır....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Mahkemece takip borçlusunun eşi davacı T2'in icra takibinde borçlu sıfatının olmadığından meskeniyet şikayetinin İİK'nın 82/12 maddesi gereğince yalnız borçlu tarafından ileri sürülebileceği gerekçesiyle davacı T2 yönünden meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi yerinde ise de, Şikayete konu hacze ilişkin olarak icra dosyasından takip borçlusu T1'e 103 davet kağıdının bizzat imzasına 08/03/2021 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen borçlunun Yahyalı İcra hukuk Mahkemesine 23/11/2021 tarihinde meskeniyet şikayeti ile kıymet takdir raporuna itirazda bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatındaki imzanın kendisine ait olmadığına ilişkin herhangi bir tebliğ usulsüzlüğü iddiasında bulunulmadığı da anlaşıldığından, meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun mahkemece re’sen gözetilmesi ve davacı borçlunun meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle...
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Meskeniyet şikayetinde; ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve şikayetçinin haciz tarihi itibariyle bankaya kredi borcunun devam ettiği durumlarda, borçlunun konulan haciz dolayısıyla meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur. Zaten ipotek olarak gösterilen taşınmazın, her türlü borç için haczedilme ve paraya çevrilme konusunda riske atma iradesini borçlu göstermiş sayılır. Taşınmaz üzerindeki ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmıştır....
Temyizen incelenmesi istenen taşkın haciz şikayetine dair karar, İİK'nın 85. maddesine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır. 2-Taraflar arasındaki meskeniyet şikayeti uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/54 Esas sayılı dosyasının konusu ile bu dosya ile birleştirilmesine karar verilen Aksaray İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/71 Esas sayılı dava dosyasının konusunun aynı olduğu, her iki dosyada da talimat icra müdürlüğü dosyasında alınan kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporuna itiraz edildiği halde ve Aksaray İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/10 Esas sayılı dava dosyasında görülen meskeniyet iddiası ile ilgili dava yönünden Aksaray İcra Hukuk Mahkemesince Büyükçekmece İcra Hukuk Mahkemesine herhangi bir gönderme, birleştirme kararı verilmediği, birleştirme kararının sadece kıymet takdir raporuna itiraz üzerine açılan davayla ilgili olduğu halde, meskeniyet iddiasına yönelik dava Aksaray İcra Hukuk Mahkemesinde görülmeye devam edilmesine rağmen Büyükçekmece 2....