Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Somut olayda, taşınmaz üzerine 16.12.2010 tarihinde tesis edilen ipoteğe ilişkin Ziraat Bankasından gelen 26.07.2018 tarihli yazı cevabında; ipoteğin kredi teminatı olarak devam ettiği ve 14.151,88 TL borç kaldığının belirtildiği görülmüştür. Davacı vekili davacının krediyi eşinin tedavi masrafları için çekildiğini belirtmiş ise de taşınmaza konulan ipoteğin, konut kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulan ipoteklerden olmadığı, bu nedenle davacı tarafın meskeniyet iddiasının bulunmayacağı değerlendirilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, meskeniyet iddiasının yanında haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, söz konusu taşınmaz üzerinde 02/03/2017 tarihinde 100.000,00- TL bedelle Hakan Akıncı lehine ipotek tesis edildiği görülmektedir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacıların murisleri Sıddıka Pehlivan'dan kendilerine intikal eden ipotek konusu Aydın İli Yenipazar İlçesi 1941 Ada 14 Parsel sayılı taşınmazda murisin sağlığında ve ölümünden sonra mesken ihtiyaçlarını karşıladıklarını, murisin ölümünden sonra da ihtiyaç nedeniyle bu taşınmazı kullandıklarını ve meskeniyet iddiasında bulunduklarını iddia ettiklerini, İzmir 21. İcra Müdürlüğü'nün 2021/10523 E. Sayılı dosyası ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip olup, dava konusu üzerinde meskeniyet iddiası ileri sürülen taşınmazın ipotekli olduğunu, İİK 82....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla ilamsız takipte İİK 82/1-12. maddesi gereği meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1., 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, ... 2., İİK md.82/1-12, 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yalnız borçluya aittir. Borçlu dışındaki üçüncü kişilerin bu hakkı bulunmamaktadır. Haczedilen evin (meskenin) aile konutu olması, tapu kütüğünde aile konutu şerhi olması halinde dahi borçlunun eşinin meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur....
İcra Müdürlüğünün 2021/1428 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacının aynı takipte açtığı takibin iptali davasında vekili varken aynı takip dosyasından çıkartılan 103 davetiyesinin asile tebliğ edilmesi usulsüz olduğundan 103 davetiyesi tebliğ usulsüzlüğünün kabulüne, meskeniyet şikayetine konu taşınmazın tapu kaydında QNB Finansbank lehine doğmuş ve doğacak bütün borçların teminatı olarak ipotek tesis edildiğinden meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, kullanılan kredinin konut kredisi olması sebebiyle ipoteğin zorunlu ipoteklerden olduğu, meskeniyet şikayetine engel olmadığı belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, davacı borçlu tarafından açılan meskeniyet şikayetine ilişkindir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde, eşinin borcu nedeniyle haczedilen ve tapu kaydında hacizden önce konulmuş olan aile konutu şerhi bulunan taşınmaz üzerindeki haczin meskeniyet iddiasına dayanmak suretiyle kaldırılmasını istemiştir. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun 12/12/2019 tarihli 2016/10454 sayılı kararında, "taşınmazın üzerine konulan hacizden doğrudan etkilenecek başvurucunun aile konutuna ilişkin güvencelerden yararlanarak meskeniyet iddiasıyla dava açabileceği, dolayısıyla mahkemenin dava ehliyetine ilişkin daraltıcı yorumunun Anayasanın 20. ve 41. maddelerindeki güvencelere uygun olmadığı, Anayasanın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine" karar verilmiştir....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....
Bendi uyarınca kaldırılması (meskeniyet iddiası) istemine ilişkindir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, taşınmazın tapu kaydında ipotek bulunmasına rağmen haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenmiş olması halinde, tapu kaydındaki mevcut ipotek şerhi, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunma hakkını ortadan kaldırmaz....
Mahkemece;"Davacının meskeniyet şikayetinin Reddine" şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı borçlu vekili meskeniyet şikayetinde bulunmuş ancak meskeniyet şikayetine konu taşınmazın tapu kaydına haciz şerhi işlendiği ve borçluya 103 davetiyesinin 15/08/2021 tarihinde tebliğ olunduğu, borçlunun haczi öğrendiği halde 7 günlük şikayet süresinden sonra meskeniyet şikayetini 16/09/2021 tarihinde mahkemeye yaptığı, borçlunun hacizden haberdar olduğu halde 7 günlük öğrenme tarihinden itibaren mahkemeye meskeniyet şikayetinde bulunmadığı anlaşılarak şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı T1 vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, haciz işlemini yapan icra memuru işleminin süresiz şikayet yolu olduğunu, haczedilmezlik iddiasının davacı açısından şartları varsa her zaman ve satış gerçekleşinceye kadar istenebilecek bir hak olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....