Dava konusu olayda meskeniyet şikayetine konu taşınmazdaki hissesinin değeri 54.000- TL, haline uygun evi alabileceği miktar ise 250.000,00- TL olarak belirlendiğinden davanın 7 nolu taşınmaz yönünden kabulü ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına, diğer taşınmazlar yönünden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın Kısmen Kabulü ile davacının adına kayıtlı İstanbul İli, Sultanbeyli ilçesi, Adil Mah. 6074 Ada, 4 Parselde kayıtlı 40/210 arsa paylı 7 nolu, dublex meskendeki 1/2 hissesine konulan haczin Kaldırılmasına, Fazlaya ilişkin talebinin Reddine, karar verildiği görülmüştür....
Hukuk Dairesi'nin 09.05.2017 tarih ve 2017/786 E. 2017/864 .... sayılı kararı ile ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun usulüne uygun, ayrıntılı ve gerekçeli olduğu, rapor doğrultusunda şikayete konu mesken üzerindeki haczin kaldırılmasının doğru olduğu gerekçe gösterilerek alacaklılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine; istinaf kararı alacaklılar vekili tarafından bu kez temyiz edilmiştir. İİK'nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar....
düşük olduğunu, İİK'nun 82/12.maddesi gereğince borçlunun "haline münasip " evi haczedilemez olduğunu, içerisinde ailesi ile ikamet ettiği ve mesken olarak kullanmakta olduğu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İlgili icra dosyasından müvekkili hakkında başlatılan icra takibinde, davacı borçlu adına kayıtlı mesken üzerine haciz konulduğunu, haczedilen taşınmazın borçlunun ailesi ile birlikte ikamet ettiği ve sahip olduğu tek mesken olduğunu, dolayısıyla borçlunun haline münasip bir mesken niteliği taşıdığını, meskeniyet iddialarının kabulü ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etlmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davayı ve bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, davanın süresinde açılmadığını, dava konusu taşınmazın davacının haline münasip meskeni niteliğinde olmadığını, davacının taşınmazda oturmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. DELİLLER: Konya 13....
Tapuya işlenmesi, haczin kurucu unsuru olmayıp bildirici nitelik taşır. Ne var ki üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında, İİK’nın 106-110. maddeleri uyarınca haczin düşüp, düşmediği belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır. Somut olayda, dava konusu taşınmaz üzerine 07.10.2019 tarihinde haciz konulduğu, haciz tarihi itibariyle İİK'nın 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, şikayet tarihi olan 25.12.2019 tarihi itibarı ile haczin ayakta ve geçerli olduğu; ancak İlk Derece Mahkemesi karar tarihi 18.01.2022 itibarı ile alacaklının, bir yıllık sürede dava konusu taşınmaza ilişkin satış talep etmediği, bu nedenle taşınmaz üzerindeki iş bu haczin İİK.nın 110/1. maddesi uyarınca karar tarihinden önce düştüğü açıktır....
Tapuya işlenmesi, haczin kurucu unsuru olmayıp bildirici nitelik taşır. Ne var ki üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında, İİK’nın 106-110. maddeleri uyarınca haczin düşüp, düşmediği belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır. Somut olayda, dava konusu taşınmaz üzerine 10.07.2020 tarihinde haciz konulduğu, haciz tarihi itibariyle İİK'nın 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, şikayet tarihi olan 23.10.2020 tarihi itibarı ile haczin ayakta ve geçerli olduğu; ancak İlk Derece Mahkemesi karar tarihi 19.04.2022 itibarı ile alacaklının, bir yıllık sürede dava konusu taşınmaza ilişkin satış talep etmediği, bu nedenle taşınmaz üzerindeki iş bu haczin İİK.'nın 110/1. maddesi uyarınca karar tarihinden önce düştüğü açıktır....
DAVA Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde; müvekkili adına kayıtlı olan mesken niteliğindeki taşınmazın, aile konutu niteliğinde olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı/alacaklı vekili isteminde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bilirkişi raporunun açık, anlaşılabilir, gerekçeli, dosya münderecatına uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilerek rapor hükme esas alınarak şikayetin kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/20553- E sayılı takip dosyasında davacının İstanbul İli Tuzla İlçesi Aydınlı Mahallesi 8707 Ada 7 Parsel kayıtlı taşınmazdaki payı üzerindeki haczin kaldırılmasına" karar verildiği görülmüştür. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin alacağı için İstanbul Anadolu 1....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili Tekirdağ İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/130 Esas sayılı dosyasında dava dilekçesinde özetle; Tekirdağ İcra Müdürlüğünün 2020/35191 Esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, müvekkilinin haline münasip evi üzerine haciz konulduğunu, taşınmazın mesken olarak kullanıldığını söyleyerek şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasını istemiştir. Davacı vekili Tekirdağ İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/130 Esas sayılı dosyasıyla birleştirilen 2021/131 Esas sayılı dosyasında dava dilekçesinde özetle; Tekirdağ İcra Müdürlüğünün 2020/37700 Esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, müvekkilinin haline münasip evi üzerine haciz konulduğunu, taşınmazın mesken olarak kullanıldığını söyleyerek şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasını istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (İcra Hukuk) 25..3.2016 tarih ve 2015/98 E., 2016/12 K., sayılı temyiz talebinin reddine dair ek kararının oy birliğiyle kaldırılmasına karar verilerek, anılan mahkemenin aynı sayılı ve 22.01.2016 tarihli asıl kararının temyiz incelemesine geçildi: Borçlunun, aleyhine başlatılan icra takibinde, tapu kaydında aile konutu şerhi bulunan taşınmazının haczedildiğini, İ.İ.K.’nun 82. maddesi gereği, anılan taşınmazın haline münasip evi olduğunu ileri sürerek üzerindeki haczin kaldırılması için icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir....