Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, ayıplı bulunan bir (1) adet makinenin ayıpsızı misli ile değiştirilmesine karar verilmiş ise de, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi mevcut olup, ayıp halinde iş sahibinin haklarını düzenleyen BK'nın 360. maddesinde, eserin reddi ile bedelin iadesi, bedel indirimi ve onarım hakları mevcut olup, ayıpsız misli ile değiştirilmesi hususu düzenlenmemiştir. Davacı da dava dilekçesinde davayı terditli olarak açmış, ayıpsız misli ile değişimi olmadığı taktirde bedel indirilmesini istemiştir. Bu durumda mahkemece bedel indirimi konusunda Dairemizin ve Yargıtay'ın kökleşmiş içtihatlarına göre “nisbi metod” uygularak indirilecek bedel bulunup davacıya iadesi gerekirken bu hususlara riayet edilmemesi hatalı olmuştur. Nisbi metoda göre, kararlaştırılan ücret ile eserin ayıplı değerinin çarpılması sonucu elde edilecek bedelin, eserin ayıpsız değerine oranlama suretiyle, indirilecek bedel belirlenir....

    O halde mahkemece, sözleşmeye konu devre tatil alanı için yapı kullanma izninin bulunup bulunmadığı, kullanıma hazır olup olmadığı, tesisin sözleşme şartlarını taşıyıp taşımadığı hususları gerektiğinde Belediye ve ilgili kurumlardan ayrıntılı şekilde sorulup araştırıp, davacının yapı kullanma izninin bulunmadığı tesiste tatil hakkını kullanma ve sözleşmeyi ayakta tutma zorunluluğunun bulunmadığı gözetilerek, sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece, davacının bu yöndeki iddiaları üzerinde durularak, gerekli araştırma ve inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 26/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ: Dava; satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı sözleşmenin feshi ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın; dava konusu araçta üretimden kaynaklı teslim anında bir ayıp olup olmadığı, ayıp olduğu ileri sürülen değişen parça ve boyanan kısımların teslim anında mevcut olup olmadığı, ayıp var ise bu sözleşmenin feshi ve bedel iadesini gerektirip gerektirmediği hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir. Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re'sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmıştır....

        Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İstanbul Anadolu 2. Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 2. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 28/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İstanbul Anadolu 7. Tüketici Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince İstanbul Anadolu 7. Tüketici Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 28/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İstanbul 8. Tüketici Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince İstanbul 8. Tüketici Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 09/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -KARAR- Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 6545 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile değişik 14/2-a bendinde, daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme de gözetilerek temyizin kapsamının esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; taraflar arasındaki elektrik abonelik sözleşmesinden kaynaklanan bedel iadesi istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 3.Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir....

                Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 09/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İstanbul Anadolu 6. Tüketici Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince İstanbul Anadolu 6. Tüketici Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    İLK SATIŞ VAADİ İNCELENDİĞİ ZAMAN GÖRÜLECEĞİ ÜZERE SATIŞ VAADİ YAPILMASINIIN ENGELİ VARDIR.ANCAK 2013 YILINDA TAPU KAYDI İNCELENDİĞİ ZAMAN GÖRÜLECEĞİ ÜZERE BU ENGEL KALKMIŞTIR.DAVACI 2013 YILINDAN SAONRA SATIŞ VAADİ İLE TAŞINMAZ ALDIĞINA GÖRE TAPU KAYDINI İNCELEMİŞMİDİR.TAPU KAYDINI İNCELEMEDEN İYİNİYET İDDİASINDA BULUNMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR. Tüm bu durumlar birlikte değerlendirildiğinde vekilden alışveriş yapan davacının TMK 1024 ve 3 maddesindeki gereken özeni gösterdiğini ispat etmesi gerekir.BUAŞAMAYA KADAR BU DURUMA YÖNELİK BİR DELİL SUNMAMIŞTIR. 7- SON OLARAK DAVACI T1 FETHİYE 4.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NE 2016/11 ES ,FETHİYE 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NE 2016/136 ES SAYILI DOSYALARI İLE DAVA AÇMIŞ OLUP BU DOSYALARIN CELBİ İLE VEKİL İLE ARASINDA BULUNAN EL VE İŞBİRLİĞİ'NİN ORTAYA KONULMASINI TALEP ETMİŞ İDİK. BU DELİL NAZARA ALINMADIĞI GİBİ DOSYA DA CELP EDİLMEMİŞTİR....

                    UYAP Entegrasyonu