nın 25/III. maddesinde; "Yargıtayca verilen merci tayini kararları ile temyiz incelemesi sonucu kesinleşen göreve veya yetkiye ilişkin kararlar davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar" hükmü yer almaktadır. Dosya kapsamından; Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesince 17.03.2004 tarihinde davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle verdilen görevsizlik kararı üzerine dosyanın, tüketici mahkemesi sıfatıyla Antalya 1. Ticaret Mahkemesine gönderildiği, Antalya'da tüketici mahkemesi kurulması nedeniyle ticaret mahkemesince dosyanın tüketici mahkemesine devredildiği, tüketici mahkemesince 11.02.2005 tarihinde davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 08.07.2005 günlü kararı ile tarafların tacir olduğu, 4077 Sayılı Yasa hükümlerinin uygulanamayacağı belirtilerek merci tayini yapıldığı, ancak sehven Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi yerine Antalya 1....
Buna karşılık, ceza yargısına giren işlerde bir hukuk mahkemesi ile bir ceza mahkemesi arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığının merci tayini yolu ile giderilmesi yetkisi Yargıtay 5. Ceza Dairesine aittir. Somut olayda, uyuşmazlık Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesi ile sanığın eylemine uyan 1086 Sayılı HUMK.nun 113/A maddesi gereğince cezalandırılması istemine ilişkindir. Yukarıda belirtilen İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamına nazaran, uyuşmazlığın ceza yargısına giren işten kaynaklanması nedeniyle, Mahkemeler arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığının merci tayini yolu ile giderilmesi yetkisinin Yargıtay 5. Ceza Dairesine ait olduğu anlaşılmış olmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 14.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nın 25. maddesi gereğince merci tayini yapılması gerekirken işin esasının incelenmesi ve karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile bozulduğu ve bozmadan sonra dosyanın merci tayini için gönderildiği anlaşılmaktadır. 3533 Sayılı Yasada değişiklik yapan 4916 Sayılı Yasanın 24. maddesi ile değiştirilen 4. maddesinde; "taşınmazın aynına yönelik uyuşmazlıkların" hakem sıfatıyla görülemeyeceği hükmü yer aldığından, taşınmazın aynına yönelik olduğu anlaşılan somut olayda uyuşmazlığın genel hükümlere göre Kağızman Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Kağızman Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17/01/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ceza Mahkemesince suç yerinin Trabzon olduğu gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yeniden Dairemize gönderildiği, ancak halen geçerliliğini sürdüren 10.06.1942 tarihli ve 26-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı ile Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.05.2000 tarihli ve 111-117; 27.12.2011 tarihli ve 2010/1-158 Esas, 2011/296 Karar sayılı kararlarında vurgulandığı gibi merci tayini kararları kesin nitelikte olup yetki hususu tekrar değerlendirme konusu yapılamayacağından merci tayini sonrasında verilen yetkisizlik kararlarının hukuken geçersiz ve yok hükmünde olduğu gözetilerek, yetki uyuşmazlığı hakkında karar verilmesine yer olmadığı anlaşılmıştır. Dava dosyasının Mahkemesine iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Buna karşılık, ceza yargısına giren işlerde bir hukuk mahkemesi ile bir ceza mahkemesi arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığının merci tayini yolu ile giderilmesi yetkisi Yargıtay 5. Ceza Dairesine aittir. Somut olayda, uyuşmazlık Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesi ile sanığın eylemine uyan 4320 Sayılı Yasa'nın 2/3-4 maddesi gereğince cezalandırılması istemine ilişkindir. Yukarıda belirtilen İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamına nazaran, uyuşmazlığın ceza yargısına giren işten kaynaklanması nedeniyle, mahkemeler arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığının merci tayini yolu ile giderilmesi yetkisinin Yargıtay 5. Ceza Dairesine ait olduğu anlaşılmış olmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 14.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesince 17.04.2015 tarihli ilamla merci tayini yoluna gidilmiştir. Görevli mahkemenin esas hakkında karar verdiği tarihte dava, 6100 sayılı HMK'nın 341. maddesinde düzenlenen istinaf kanun yoluna tabi olup, merci tayini kararı yetkili ve görevli mahkemenin esas hakkında verdiği kararın tabi olduğu kanun yolu incelemesi açısından herhangi bir etkiye sahip değildir. O halde; eldeki esasa ilişkin mahkeme kararı verildiği tarihte istinaf kanun yoluna tabi olduğundan, dosyanın kanun yolu değerlendirmesi yapmak üzere yerel mahkemesine iadesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, kanun yolu değerlendirmesi yapılmak üzere dosyanın mahalli mahkemeye İADESİNE, 07/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Buna karşılık, ceza yargısına giren işlerde bir hukuk mahkemesi ile bir ceza mahkemesi arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığının merci tayini yolu ile giderilmesi yetkisi Yargıtay 5. Ceza Dairesine aittir. Somut olayda, uyuşmazlık Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesi ile sanığın eylemine uyan 4320 Sayılı Yasa'nın 2/son ve TCK 31/3. maddesi gereğince cezalandırılması istemine ilişkindir. Yukarıda belirtilen İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamına nazaran, uyuşmazlığın ceza yargısına giren işten kaynaklanması nedeniyle, mahkemeler arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığının merci tayini yolu ile giderilmesi yetkisinin Yargıtay 5. Ceza Dairesine ait olduğu anlaşılmış olmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 1.7.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, çekişme konusu bir kısım istekler bakımından görevsizlik kararı, bir kısım istekler için de merci tayini için dosyanın Yargıtayın ilgili dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Davacılar tarafından aynı sözleşmeye dayanılarak asliye hukuk mahkemesinin 2005/469 Esasında kayıtlı davanın açıldığı, mahkemece görevsizlik kararı verildiği, ancak görevsizlik kararından sonra tarafların HUMK.nun 193. maddesinde öngörülen işlemleri yapmadığı görülmektedir. Eldeki dava, 2005/469 Esasta kayıtlı davanın devamı değildir. Davacılar, eldeki davayı harcını ödeyerek yeni bir dava şeklinde açmıştır. Yine mahkemece doğru olarak saptandığı üzere mahkemenin görev sınırını dava konusunun değeri belirler. Davanın değeri mahkemece 17.647.00 YTL. olarak saptandığına göre mahkemece tüm istek kalemleri yönünden dava dilekçesinin görev noktasından reddedilmesi yerine bazı istekler bakımından gerekmediği halde merci tayini kararı verilmesi doğru olmamıştır....
Hukuk Dairesi'nin 21.12.2015 gün, 2015/13467 esas, 2015/12911 karar sayılı merci tayini kararıyla çözüldüğü ve dosyanın karar mahkemesine gönderildiği anlaşılmaktadır. Görevli tayin edilen İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin esas hakkında karar verdiği tarihte dava 6100 sayılı HMK'nın 341. maddesinde düzenlenen istinaf kanun yoluna tabi olup, kesinleşmiş önceki görevsizlik kararları ve merci tayini kararı, kanun yolu incelemesi bakımından herhangi bir etkiye sahip değildir. O halde; eldeki esasa ilişkin mahkeme kararı verildiği tarihte istinaf kanun yoluna tabi olduğundan dosyanın kanun yolu değerlendirmesi yapmak üzere yerel mahkemesine iadesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kanun yolu değerlendirmesi yapılmak üzere dosyanın mahalli mahkemeye İADESİNE, 15.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesince merci tayini yolu ile belirlenmiş, bu aşamadan sonra görevli mahkeme tarafından esasa ilişkin yargılama yapılıp 20/11/2018 tarihli karar verilmiştir. Buna göre anılan karar 6100 sayılı HMK’nın 341. maddesi gereğince kanun yolu olarak öncelikle istinaf yoluna tâbi bulunmaktadır. Şu halde, Dairemize gönderilen dava dosyası, daha önce temyiz istemli değil, merci tayini için Yargıtay’a gelmiş ve yine bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden sonra karara bağlanmış olduğundan, dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere yerel mahkemeye işlemsiz olarak İADESİNE 30/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....