Sadece “meraya ve gölete el atmanın önlenmesi” şekilde kurulan hüküm infaza elverişli, yasanın emrettiği şekilde yazılmış bir hüküm olmadığından, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.11.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Meraya el atmanın önlenmesi veya aidiyetinin tespiti davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. 3. Değerlendirme Somut olayda, mera vasıflı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve kâl talepli dava açılmış, yargılama sırasında dava konusu taşınmaz arsa vasfıyla davacı Belediyeye devredilmiştir. Dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının incelenmesinde; üzerindeki A harfli evin davalının murisi ... tarafından yapıldığı belirtilmiştir. Öncelikle yıkım istekli davalarda yapı sahibinin, yapı sahibi ölü ise mirasçılarının davada taraf olması zorunludur. O halde ...’nin mirasçılık belgesi getirtilerek taraf teşkilinin sağlanması ve dava konusu taşınmaza ilişkin açılmış bir tapu iptali ve tescili davası var ise sonucunun beklenmesi gerekirken eksik araştırmayla yetinilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir. VI....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Gevaş Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 19/11/2013 NUMARASI : 2008/21-2013/196 Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.02.2008 gününde verilen dilekçe ile meraya el atmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.10. 2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın kamu orta mallarından meraya yapılan el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 14. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 19/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın meraya el atmanın önlenmesi, aidiyetin tespiti ve özel sicile tescili istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 18/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.4.2005 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.3.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili ve davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, kadastro çalışması ve öncesinde kendi köy sınırları içerisinde kalan meraya davalı köyün elattığı ileri sürülerek bunun önlenmesine karar verilmesi istenmiştir. Mahkemece, davalı köy tüzel kişiliğinin müşterek kullanıma el atmasının önlenmesine ve dahili davalı Hazine yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, meraya el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. 3. Değerlendirme 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 6.1.2004 gününde verilen dilekçe ile meraya müdahalenin meni ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 9.3.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 1774 parsel sayılı meraya el atmanın önlenmesi, dikilen ağaçların kal’i ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemleriyle açılmıştır. Davalı, dava konusu yeri kendisinin kullanmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1774 parsel sayılı taşınmaza davalının elattığı olgusunu ispat yükü Türk Medeni Kanununun 6. maddesi hükmünce iddia eden davacıya düşer. Davacı bu hususta bir delil getirmemiştir....
Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın kamu orta mallarında meraya yapılan el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme iş bölümü nedeniyle Yargıtay Kanununun 14.maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 14.Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında, dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 05.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen davada Bandırma 2.Asliye Hukuk ve Bandırma Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, meraya el atmanın önlenmesi,ot bedeli ve eski hale getirme istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesinin 15.06.2011 günlü görevsizlik kararının tebliğe çıkartılıp, kesinleşme şerhi verilmeden gönderildiği anlaşılmaktadır. Yargı yeri belirlenebilmesi için, her iki kararın da temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olması gerektiğinden öncelikle, anılan kararın tebliğe çıkartılıp temyiz edilmesi halinde dosyanın Yargıtay ilgili hukuk dairesine, temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde kesinleşme şerhi verildikten sonra yargı yeri belirlenmesi için Daire'ye gönderilmesi gerekmektedir....