Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mülkiyet hakkı sahibi olan Hazine ise, haksız elatmanın giderilmesi ve bunun dışında 4342 sayılı Mera Kanununun 4/4 maddesine dayanarak meralarda meydana gelen tahribat sebebiyle eski hale getirme masraflarını haksız eylem sahibinden alabilirler. (4342 sayılı kanunun 4. maddesi uyarınca mera yaylak ve kışlakların amacı dışında kullanma olanağı yoktur. Yine bu maddenin 4. bendi gereği amaç dışı kullanılması suretiyle vasfının bozulması halinde meranın tekrar eski konuma getirilmesi için yapılan masraflardan buna sebebiyet verenler sorumludur....

Davacı idare davalının mera parselini 2016 yılında kullandığı iddiasına dayalı olarak meranın eski hale getirilmesi bedelinin tahsilini talep etmiş ise de, keşifte ve duruşma sırasında dinlenen tanık beyanlarına göre, mera parselini davalının 2010 yılından sonra hiç kullanmadığı, taşınmazın da 31/01/2014 tarihinde mera olarak sınırlandırıldığı, öncesinde mera olmadığı, dolayısıyla 2016 yılında mera parselinin davalı tarafından kullanılmaması ve davalı tarafından kullanıldığı tarihte taşınmazın mera olmaması nedeniyle meranın eski hale getirilmesi bedelinden davalının sorumlu olmayacağı kanaatine varılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak sonuç ve kanaatine varılmıştır..." gerekçesiyle davının reddine karar verilmiştir....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2021 NUMARASI : 2020/71 ESAS, 2021/486 KARAR DAVA KONUSU : Meraya Yapılan El Atmanın Önlenmesi, Mera Üzerine Yapılan Yapıların Kal'i ve Meranın Eski Hale İade Bedelinin Tazmini KARAR : Tokat 2....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.02.2005 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve meranın eski hale getirilme tazminatı istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.05.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R_ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanunun 13/J maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 14.02.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.09.2014 gününde verilen dilekçe ile meranın eski hale getirme bedelinin tahsili talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine vekili, davalıların 611 sayılı mera parselinin 13000 m² sürmek suretiyle elattıklarını belirterek 5.681,00TL eski hale getirme bedeli ile ot bedelinin tespiti ve faizi ile tahsilini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, merayı ilk bozan kişilerin davalılar olduğu ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava meranın eski hale getirme bedeli ve ot bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

      Eski hale getirme bedeli vasfı bozulan meranın ıslah edilmek suretiyle mera vasfının kazandırılması için boş olan arazide yapılacak masraflardır. Oysa bilirkişi tarafından hesabedilen ve mahkemece kabul edilen eski hale getirme bedellerine kaline karar verilen ağaçların kesilme, uzaklaştırma, kök sökme ve tesviye bedelleri de katılmıştır. Yıkım ile ilgili masraflar değişken olup hükmün infazı sırasında dikkate alınacağından bu masrafların da tahsiline karar verilmesi doğru değildir. Diğer taraftan dava dilekçesinde eski hale getirme bedeli olarak 1069,62 TL nin faizi ile tahsiline karar verilmesi istenmiştir....

        Mahkemece eski hale getirme istemi hakkında bir hükme varılabilmesi için; taşınmaz başında keşif icra edilmeli, meranın bozulmadan önceki halinin, bozulmamış çevre meralar ile kıyaslanıp bozmanın getirdiği nitelik kaybı belirlenmeli, eski hale getirilmesi için yapılması gereken işlemler ile bu iş için harcanacak giderler birlikte değerlendirilerek bir sonuca varılması gerektiği halde başka bir konuda açılan davada yapılan keşfe dayanılarak verilen rapora itibar edilerek karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir. Ayrıca davacı davasında hem elatmanın önlenmesi, hem de eski hale getirme bedelinin tahsilini birlikte istediğinden, elatmanın önlenmesi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması da doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde davalı ...'e iadesine, 25.01.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Diğer taraftan raporda 901 parselin T13 olarak işaretlenen 63.99 metrekarelik kısmın eski hale getirme bedeli 4.081.282 TL, 719.087 TL ot bedeli, 6.718.950 TL de arazi değeridir. Az yukarıda sözü edildiği üzere, meraların yararlanma hakkı bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olacağından Hazine bu gibi yerlerden yararlanma hakkının engellendiğinden söz ederek ot bedeli isteyemez. Mahkemece ot bedeline ilişkin istek bu nedenle reddedilmelidir. Diğer yandan, taşınmazların rayiç değerlerinin tahsili de talep edilemez. Dava konusu olayda Hazinenin isteyebileceği sadece T13 bölümünün eski hale getirme bedeli olarak bilirkişice hesaplanan 4.081.282 TL ile çoğun içinde az da bulunur kuralı gereği 2003 yılında davalılar tarafından müstakilen yararlandıkları anlaşılan dönemdeki haksız kullanma karşılığı kira bedelinden ibarettir....

            Yukarıda yer verilen mevzuatın birlikte değerlendirilmesi neticesinde, Kanun koyucu tarafından, meraların gerek 3091 sayılı Kanun hükümleri kapsamında amaç dışı kullanıma karşı korunmasının gerekse de amaç dışı kullanım halinde eski hale getirilmelerine dair masrafların tahsil edilmesinin amaçlandığı sonucuna varılmıştır. Başka bir ifadeyle 3091 sayılı Kanun hükümlerinin işletilmesi eski hale getirme masraflarının tahsiline engel oluşturmayacaktır....

              Yine bu maddenin 4.bendi gereğince, amaç dışı kullanılması suretiyle vasfında bozulma meydana getirilmişse, meranın tekrar eski konumuna getirilmesi için yapılan masraflardan, buna sebebiyet verenler sorumlu tutulmuştur. Somut olayda, dava konusu taşınmazın öteden beri mera olduğu, davalının esasen ceza hukuku açısından suç teşkil eden haksız eylemi ile amaç dışı kullanmak suretiyle mera vasfının bozulmasına neden olduğu ./.. -2- 2005/11189-2006/1087 sabittir. Bu eylemi nedeniyle eski hale getirme bedelini ödemekle yükümlüdür. Mahkemece bu bedelin ne olacağı araştırılarak hüküm altına alınmalıdır. Ayrıca, Hayrabolu Asliye Hukuk Mahkemesinin, 2002/42-1 2004/43 sayılı müteferrik kararında ... hakkındaki davanın eldeki 2003/66 esas sayılı dava ile birleştirilmesine karar verildiği halde, bu dava ile ilgili açıklamalı, olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmaması da doğru değildir....

                UYAP Entegrasyonu