Davacı idare davalının mera parselini 2016 yılında kullandığı iddiasına dayalı olarak meranın eski hale getirilmesi bedelinin tahsilini talep etmiş ise de, keşifte ve duruşma sırasında dinlenen tanık beyanlarına göre, mera parselini davalının 2010 yılından sonra hiç kullanmadığı, taşınmazın da 31/01/2014 tarihinde mera olarak sınırlandırıldığı, öncesinde mera olmadığı, dolayısıyla 2016 yılında mera parselinin davalı tarafından kullanılmaması ve davalı tarafından kullanıldığı tarihte taşınmazın mera olmaması nedeniyle meranın eski hale getirilmesi bedelinden davalının sorumlu olmayacağı kanaatine varılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak sonuç ve kanaatine varılmıştır..." gerekçesiyle davının reddine karar verilmiştir....
Yukarıda yer verilen mevzuatın birlikte değerlendirilmesi neticesinde, Kanun koyucu tarafından, meraların gerek 3091 sayılı Kanun hükümleri kapsamında amaç dışı kullanıma karşı korunmasının gerekse de amaç dışı kullanım halinde eski hale getirilmelerine dair masrafların tahsil edilmesinin amaçlandığı sonucuna varılmıştır. Başka bir ifadeyle 3091 sayılı Kanun hükümlerinin işletilmesi eski hale getirme masraflarının tahsiline engel oluşturmayacaktır....
Yukarıda yer verilen mevzuatın birlikte değerlendirilmesi neticesinde, Kanun koyucu tarafından, meraların gerek 3091 sayılı Kanun hükümleri kapsamında amaç dışı kullanıma karşı korunmasının gerekse de amaç dışı kullanım halinde eski hale getirilmelerine dair masrafların tahsil edilmesinin amaçlandığı sonucuna varılmıştır. Başka bir ifadeyle 3091 sayılı Kanun hükümlerinin işletilmesi eski hale getirme masraflarının tahsiline engel oluşturmayacaktır....
Asliye Ceza Mahkemesinin 26.03.2015 tarihli, 2015/59 sayılı ek kararının kaldırılması ve eski hale getirme taleplerinin kabulüyle birlikte temyiz itirazlarına göre kararın bozulması istemini içeren dilekçe sunduğu anlaşılmaktadır. 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 311. maddesi hükmüne göre, eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, inceleme merciinin Yargıtay'ın ilgili dairesi olduğu ve sanık müdafiinin eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunduğu anlaşıldığından, eski hale getirme talebinin reddine ilişkin Kastamonu 2....
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından eski hale getirme talebiyle temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü; Eski hale getirme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 95 inci ve devamındaki maddelerinde düzenlenmiştir. Elde olmayan sebeplerle, kanunda belirtilen veya hâkimin kesin olarak belirlediği süre içinde bir işlemi yapamayan kimse, eski hâle getirme talebinde bulunabilir. Süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen aynı sonuca, eski hâle getirme dışında, başka bir hukuki yoldan ulaşılabiliyorsa, eski hâle getirme talebinde bulunulamaz. Eski hâle getirme, işlemin süresinde yapılamamasına sebep olan engelin ortadan kalkmasından itibaren iki hafta içinde talep edilmelidir. İlk derece ve istinaf yargılamalarında, en geç nihai karar verilinceye kadar eski hâle getirme talebinde bulunmak mümkündür....
Ancak; Mahkemece yalnızca eski hale getirme kararı verilmekle yetinilmesi gerekirken kararın infazı aşamasında gözönünde bulundurulacak eski hale getirme masraflarına hükmedilmesi, Doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bendindeki (ve eski hale getirme tazminatının) cümlesinin çıkartılmasına, bu bendin sonuna (dava konusu taşınmazın eski hale getirilmesine) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Her ne kadar davacı yıkım ve eski hale getirme ile birlikte yıkım ve eski hale getirme bedelinin davalıdan tahsilini istemiş ve Mahkemece “yıkım ve eski hale getirme masrafı olan 606,78 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına" karar verilmiş ise de bu husus infaza ilişkin olduğundan yıkım ve eski hale getirme bedeli infaz sırasında belli olacağından bedele hükmedilmesi doğru değildir. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bozma sebebi yapılmamış, hükmün aşağıda belirtilen kısmının HUMK'un 438/7. (HMK 370) maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Davacı vekili yasal süreden sonra 03.01.2022 günü verdiği dilekçe ile hükmü temyiz etmiş; temyiz müddetiyle ilgili olarak; dilekçe ekinde sunduğu belgelerle Yargıtay'dan eski hale getirme talebinde bulunmuştur. Elde olmayan sebeplerle, kanunda belirtilen veya hakimin kesin olarak belirlediği süre içinde bir işlemi yapmayan kimse, eski hale getirme talebinde bulunabilir. (HMK m. 95/1) Eski hale getirme talebi, temyiz yoluna başvuru hakkının düşmesine dayalı olarak istendiğine göre, bu talebin Yargıtay'ca incelenip karara bağlanacağında kuşku yoktur. (HMK m. 98/2) Eski hale getirme talebine ilişkin dilekçede, talebin dayandığı sebepler ile bunların delil ve emarelerinin gösterilmesi zorunludur....
Taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında kal ve eski hale getirme talebi varsa öncelikle dava konusu taşınmazın el atılan bölümünün bedeli 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 11/1-f maddesi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla tespiti ile dava konusu taşınmazın davalı idarece el atılan bölümünün bedeli ile eski hale getirme masraflarının karşılaştırmasının yapılarak, eski hale getirme masraflarının yer bedelinden fazla olması halinde, el konulan kısmın zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline yer bedelinin fazla olması halinde ise el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne ve eski hale getirme bedeli ile el atıldığı zaman Doğru görülmemiştir....
K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik müdahalenin meni, eski hale getirme ve zararın tazmini istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne, müdahalenin men'i ve eski hale getirilmesi ile eski hale getirme bedelinin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince edilmiştir.Taşınmazın ...çalışmayından kaynaklı toprak kayması sureti ile el atılan bölümünün eski hale getirilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, eski hale getirilmediği takdirde bedelinin kararın infazı sırasında belirleneceği gözetilmeksizin infazda tereddüt yaratacak şekilde eski hale getirme bedelinin tahsiline dair hüküm kurulması, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2 nolu bendinin (Eski hale getirme bedeli olan 5.439,00 TL nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara tapu kaydındaki hisseleri oranında verilmesine, fazlaya ilişkin talebin...