Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mera, bir veya birden fazla köy halkına bağımsız ya da birlikte kullanmak üzere tahsis edilmiş olan veya böyle bir tahsis kararı olmamasına rağmen kadimden bu yana hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin, mevcut intifa hakları dışında üzerinde fiili ve hukuki tasarruf hakları bulunmayan taşınmazlardır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında, kamu malı niteliğindeki mera yaylak ve kışlaklar, özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu 3 ve 4.madde). Meralar, Devletin sadece nezaret ve muhafaza yetkisi bulunup, tahsis şekli keyfi bir şekilde değiştirilemez. Meraların tahsis amacının nasıl ve hangi yol izlenerek değiştirileceği 4342 sayılı Mera Kanununun 14 ve 15. maddelerinde düzenlenmiştir....

Mahkemece, dava konusu taşınmazın mera olarak sınırlandırıldığı, gerçek kişiler tarafından sınırlandırmanın iptali ve adlarına tescili istemiyle Kadastro Mahkemesine dava açtıkları, açılan bu davada Hazinenin taraf olmadığından Hazinenin elatmanın önlenmesi isteminde de bulunamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosya kapsamından, dava konusu 644 parsel sayılı taşınmazın kadastroda mera olarak sınırlandırıldığı, gerçek kişiler tarafından Kadastro Mahkemesinde sınırlandırmanın iptali ve adlarına tescili istemiyle 1995/46 Esas sayılı dosyada dava açıldığı ve açılan davanın halen derdest olduğu anlaşılmıştır. 4342 sayılı Mera Kanununun 4. maddesi hükmü uyarınca mera, yaylak ve kışlakların kullanma hakkı bir veya birden çok köy veya belediyeye aittir. Bu yerler Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Anılan madde hükmü uyarınca, meranın kuru mülkiyeti Hazineye, yararlanma hakkı ise köy veya belediyelere aittir....

    Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir....

      Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....

        198 ada kapsamında yer alan ve belirlenecek diğer meraların Pınarcık Köyü tarafından kadimden beri kullanıla gelinmesi ve kanundan doğan meradan yararlanma hakkı sebebiyle Pınarcık Köyü'ne aidiyetinin tespiti ve sınırlandırılması ile, tapuya ve mera özel siciline kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Bu gibi yerlerden gerçek kişilerinde yararlanma hakkı olduğundan bu kişilerinde mera ile ilgili dava açma hakları vardır. Mahkemece açıklanan bu durum gözetilmeden davacı ...'nin davasını dava hakkı bulunmadığından bahisle red etmesi doğru değildir. Dosya kapsamından çekişmeli taşınmazın mera olduğu Tavşanlı Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/205-1998/295 sayılı kesinleşmiş kararla anlaşılmaktadır. 4342 Sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca mera yaylak ve kışlakların amacı dışında kullanılma olanağı yoktur. Davalılardan ... ... Karaduman, mera olan taşınmazda ceza hukuku açısından suç tekşil eden eyleminden dolayı mahkum olmuş böylelikle amaç dışı kullanmak suretiyle mera vasfının bozulmasına sebebiyet vermiştir. Davalı ...'in ecrimisil adı altında haksız işgal tazminatı ödemesi davalılara bu merayı özel mülkiyet gibi kullanma hakkı kazandırmaz....

          Temyiz Sebepleri Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde, dava konusu taşınmazdaki yapılar hakkında yapı kayıt belgesi alındığını, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun geçici 16 ncı maddesinin değerlendirilmesi gerektiğini, taşınmazın kadimden beri mera niteliğinde olmadığını ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, meraya müdahalenin men'i ve kâl istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 2....

            Mera, bir veya birden fazla köy halkına bağımsız ya da birlikte kullanmak üzere tahsis edilmiş olan veya böyle bir tahsis kararı olmamasına rağmen kadimden bu yana hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin, mevcut intifa hakları dışında üzerinde fiili ve hukuki tasarruf hakları bulunmayan taşınmazlardır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında, kamu malı niteliğindeki mera yaylak ve kışlaklar, özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu 3 ve 4.madde). Meralar, Devletin sadece nezaret ve muhafaza yetkisi bulunup, tahsis şekli keyfi bir şekilde değiştirilemez. Meraların tahsis amacının nasıl ve hangi yol izlenerek değiştirileceği 4342 sayılı Mera Kanununun 14 ve 15. maddelerinde düzenlenmiştir....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2020 NUMARASI : 2020/60 (E) 2020/444 (K) DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Tapu İptali Ve Yayla Olarak Sınırlandırma) KARAR : Taraflar arasında görülen davada Mahkemece davanın kabülene dair verilen kararın istinaf incelemesi davalı tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup incelendikten sonra: GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Diyarbakır ili Ergani ilçesi Aşağıbitikçi Mahallesi 256 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tespit edilerek, itiraz edilmediğinden tespitin kesinleştiğini, dava konusu taşınmazla ilgili yapılan kadastro...

            Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan, Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen, daha sonra Hazine tarafından ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline yazılan, fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve halen tapuda Hazine adına kayıtlı olan  taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir....

              UYAP Entegrasyonu