WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

198 ada kapsamında yer alan ve belirlenecek diğer meraların Pınarcık Köyü tarafından kadimden beri kullanıla gelinmesi ve kanundan doğan meradan yararlanma hakkı sebebiyle Pınarcık Köyü'ne aidiyetinin tespiti ve sınırlandırılması ile, tapuya ve mera özel siciline kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır....

    Davalı köy tüzel kişiliği, dava konusu taşınmazın köylerine ait kadim mera olduğunu ve taşınmazın bulunduğu yerde mera komisyonunun faaliyete başladığını ve mahkemenin görevli olmadığını savunmuştur Mahkemece, dava konusu meranın kadimden beri taraf köylerin müştereken yararlandıkları mera olduğu gerekçesi ile 109 ada 199 parsel sayılı merada davacı ve davalı köyün müştereken yararlanma haklarının bulunduğunun tespiti ile bu hususun mera özel siciline yazılmasına karar verilmiştir....

      SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2. bentte yazılı nedenlerle temyiz itirazının kabulü ile hüküm sonucunun 1. bendindeki ".. ... ili ... ilçesi...Köyü 101 ada 1 parsel, 102 ada 3 ve 4 parsel, 104 ada 38 parsel, 105 ada 30 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının ayrı ayrı iptali ile; taşınmazların mera vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline; kullanım hakkının...Köyü Tüzel Kişiliği ve ... adına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B. maddesi uyarınca ayrı ayrı mera niteliği ile sınırlandırılarak özel sicile yazılmasına," sözcüklerinin çıkarılarak yerine ''... ili, ... ilçesi,...Köyü 101 ada 1 parsel, 102 ada 3 ve 4 parsel, 104 ada 38 parsel, 105 ada 30 parsel sayılı taşınmazların davalı adına yapılan sınırlandırmanın iptali ile kullanım hakkının müşterek olarak ...Köyü Tüzel Kişiliği ve ... adına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B. maddesi uyarınca mera niteliği ile sınırlandırılarak özel sicile yazılmasına," sözcüklerinin...

        Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 2. 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile; “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 29 uncu maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır..." İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. 3....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.5.2001 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.9.2004 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, tapulama sırasında “ mera “ vasfı ile davalı Gölmarmara belediyesi adına tescil edilen 1271 parsel sayılı taşınmazın belediye sınırları içinde kalması nedeniyle imar uygulamasına tabi tutularak ifrazen 6317 parsel numarası ile yine “mera “ vasfı ile davalı ... adına tescil edildiğini, evveliyatı mera olan taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürerek, tapu iptali ve mera olarak sınırlandırılması istemiyle Yüksek dereceli hukuk mahkemesine Hakem sıfatıyla davaya bakılması...

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kadastro Kanunu 12/3. maddedeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin mera için uygulanamayacağını, Mera Kanunu 13. maddesindeki dava açma sürelerinin mülkiyet hakkının özü ile ilgili değil tahsise dair mera komisyonu çalışmaları ile ilgili olduğunu, açtığı davanın meranın aidiyetinin tespiti ve davacı köy lehine sınırlandırılması davası olduğunu, kadastro komisyonunca kendisine verilmeyen yetkinin kullanıldığını ve davalı köy lehine mera tespiti yapıldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, kadim mera iddiasına dayalı aidiyetin tespiti ve davacı köye adına sınırlandırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptal Ve Tescil, Mera Aidiyetinin Tespiti K A R A R Dava, tapu iptali ve tescil ile mera aidiyetinin tespiti istemine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (7.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

              Bu açıklamadan sonra işin esası incelendiğinde; Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir....

                Mera vasfı mahkeme kararı ile belirlenen taşınmazın aidiyetinin belirlenmesi gerekir. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir. Tahsise dayanıldığında, dayanak belgelerin, ayrıca karşı tarafın savunmasında ileri sürdükleri kayıtların tüm geldileri ile birlikte merciinden getirtilmesi, kadimlik iddiası varsa bu hususun araştırılması, gerektiğinde köyün kuruluş tarihinin İçişleri Bakanlığından sorulması ve köyün kadim ya da muhdes olup olmadığının saptanması gerekir. Keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıkların çekişmeli mera veya yayla ile herhangi bir yararlanma ilişkisi bulunmayan, yansız anlatımda bulunabilecek, yöreyi iyi bilen ve çevre köy ya da kasabalarda yaşayan yaşlı kişilerden seçilmesi gerekir. Mahkemece yapılacak keşifte; yerel bilirkişi ve tanıklara taşınmazın kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı ve sınırları sorularak sonuca gidilmelidir....

                  UYAP Entegrasyonu