Dosyanın incelenmesinden, Niğde ili, Merkez ilçesi, … kasabası sınırları dahilinde … ve … mevkiinde bulunan 4.731.154,62 metrekarelik taşınmazın 4342 sayılı Mera Kanunu'na göre İl Mera Komisyonu'nca alınan karara göre … parsel numarası verilerek mera olarak tahsis edildiği ve bu işlemin Mera, Yaylak ve Kışlak Kütüğü'ne … tarih ve … yevmiye numarası ile tescil edildiği; Niğde Valiliği İl İdare Kurulu Müdürlüğü'nce alınan … tarih ve … No.lu karar ile, … ve …'un toplam 217.710 metrekarelik mera arazinine tecavüzde bulunduklarından bahisle 3091 sayılı Kanuna göre tecavüzün men'ine karar verildiği, bu kararın infaz edildiği, sonrasında ise, davacılar tarafından tecavüz edildiği belirtilen mera arazisi için Mera Kanunu'nun 4. maddesine göre davacılardan toplam 74.985,86 TL masrafın ödenmesi istemli işbu dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2020 NUMARASI : 2018/162 ESAS - 2020/227 KARAR DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Mera Tespit Komisyonu Kararının İptali) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Erzurum Valiliği Mera Tahsis Komisyonunun, 20.04.2018 tarih ve 10 sayılı mera tahsis kararı ile Çavuşoğlu Mahallesi'nde bulunan; 101 Ada 1, 67, 68, 69, 102 Ada 61, 62,103 Ada 144, 105 Ada 87, 88, 89, 106 Ada 57, 107 Ada 25, 128 Ada 302, 303, 304, 305, 306 Nolu parsellere Aziziye İlçesi Çavuşoğlu Mahallesi sakinlerinin hayvanlarını otlatmak koşulu ile T63 tahsis ettiğini, bu işlemin usul, yasa ve hakkaniyete ve müktesep haklara aykırı olduğunu, Çavuşoğlu Mahallesinin kadimden beri bu meraları hiçbir şekilde kullanmadığını, Çavuşoğlu Mahallesi'nin kadimden beri kullanmış olduğu meranın, kendi hayvanlarını otlatmaya yeterli miktarda olduğunu, müvekkillerinin Söğütlü Mahallesi sakinleri olup kadimden beri...
Devletin hüküm ve tasarrufu altında, kamu malı niteliğindeki mera yaylak ve kışlaklar, özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu 3 ve 4.madde). Meralar, Devletin sadece nezaret ve muhafaza yetkisi bulunup, tahsis şekli keyfi bir şekilde değiştirilemez. Meraların tahsis amacının nasıl ve hangi yol izlenerek değiştirileceği 4342 sayılı Mera Kanununun 14 ve 15. maddelerinde düzenlenmiştir. Meraların kuru mülkiyeti Hazineye, yararlanma hakkı köy ve belediyelere ait bulunduğundan, yararlanma hakkı olan köy ve belediyeler yoksun kaldıkları yararlanma nedeniyle haksız elatmanın kaldırılmasını, hayvanlarının yararlanamaması sebebiyle ot bedelini isteyebilirler....
Mera Kanununun 6. maddesine göre mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı olarak çalışan teknik ekiplerdir. 4. Aynı Kanunun 3. maddesinde yapılan tanımlamalara göre, Tahdit; çayır, mera, yaylak ve kışlak arazisi olduğuna karar verilen yerlerin sınırlarının usulüne uygun olarak ülke nirengi sistemine dayalı 1/5000 ölçekli haritalar üzerinde belirtilmesini ve bu sınırların arazi üzerinde kalıcı işaretlerle işaretlenmesini, tespit; bir yerin mera, yaylak ve kışlak arazisi olup olmadığının resmi evrakla ve bilirkişi ifadeleri ile belgelendirilmesini, ifade eder. 5....
Dava dilekçesindeki anlatımlara ve dosya kapsamına göre davacının istemi idarece evvelce belirlenen sınırın nereden geçtiğinin arazide belirlenmesi ve orman alanından yararlanma hakkına ve kadim mera, otlakiye ve su kaynaklarına elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Bilindiği üzere 31.5.1965 tarih 4/2 sayılı içtihatı birleştirme kararında; "..tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının diğer köyün sınırı içine alınmış olması halinde dahi ilk köyün bu yerlerden eskisi gibi yararlanacağı" belirtilmiştir. 4342 sayılı Kanunun 29. maddesinde de bu prensip benimsenmiştir. 6831 sayılı Orman Kanununun 20 ve onu izleyen maddeleri hükmünce orman içerisinde mer’a yaylak ve kışlak da bulunabilir....
Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar, özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu m.3-4) 31.5.1965 tarihli ve 4/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı...”öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/612 ESAS (DERDEST DOSYANIN İSTINAFI) DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Mera Tespit Komisyonu Kararının İptali) KARAR : Yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: A-TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Karameşe Köyü Kadim bir köy olduğunu hayvan sayısı ve diğer ihtiyaçları nedeniyle meraya ihtiyaç duyulduğunu, müvekkilinin köy sınırlarında olan 109 ada 40 parsel de kadimden beri müvekkil köy tarafından kullanıldığını ve ihtiyaç duyulduğunu, bu meranın Kırköy Belediyesine ait olduğundan bahisle davalıya tahsis edilmesine ilişkin Muş İl Mera Komisyonunun Tahsise ilişkin kararının iptaline ve meranın hali hazırda davacı köy sakinleri kullanımında olması nedeniyle dava sonuna kadar davalının kullanımının durdurulması konusunda ihtiyati...
Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu m.3,4) 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2572 KARAR NO : 2022/2953 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MAHKEMESİ TARİHİ : 28/04/2022 NUMARASI : 2021/140 ESAS - 2022/172 KARAR DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Tapu İptali Ve Mera Olarak Sınırlandırma) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu İstanbul-Silivri-Çeltik Mah. 3060 parsel, nolu hazine adına kayıtlı taşınmazların İl Mera Konisyonunun 12/03/2021 tarih 714/7 sayılı kararı ile 4342 sayılı yasanın 5/b maddesi uyarınca mera olarak değerlendirilmesine karar verildiği, dava konusu taşınmazlara ilişkin olarak İl Mera Komisyonunca Maliye Bakanlığı'nın oluru alınmadan 4342 sayılı kanunun 5/b maddesi kapsamına alınarak mera tahsis kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, İl Mera Konisyonunun 12/03/2021 tarih ve 714/7 nolu kararının...
Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera yaylak ve kışlaklar, özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu m.3-4) Somut olaya gelince, 15.12.2006 tarihli raporda A-B-C-D-E harfleri ile gösterilen kısımlara davalı tarafından dere yatağına bent yapıldığı ve mera parseline zeytin ağaçları dikildiği sabittir. Bu durum davalı tarafından meraya ve dere yatağına elatıldığı ve amacı dışında kullanıldığını göstermektedir. Mahkemece bunun dışında özel olarak hukuki yarar aramaya gerek yoktur. Mahkemece ayrıca davacının kal talebi yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hukuka uygun olmayan gerekçelerle kal talebinin reddi doğru olmamış, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....