Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. Diğer taraftan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “idari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinde idari dava türleri ve idari yargı yetkisi açıkça düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı açılan tam yargı davaları ve idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan anlaşmazlıklara ilişkin davalar olarak gösterilmiştir....
Mera, bir veya birden fazla köy ve kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz. (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). Meraya el atmanın önlenmesi davası kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzelkişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu atında olan yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Kural olarak meraların kuru mülkiyeti Hazineye, yararlanma hakkı köy ve belediyelere aittir....
Sarıharman Köyü Muhtarlığının Değirmentaş köyü müdahalesinin önlenmesi ve Hazinenin açtığı davalar reddedilerek Uluyurt Merasısının T1 Sarıharman Köyünün müştereken kullandıkları mera olduğuna karar verildiğini ve Yargıtay aşamasından geçmek suretiyle kesinleştiğini, Koyulhisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.11.1998 tarih ve 1998/26- 33 Esas ve Karar sayılı dava dosyası ile Uluyurt Merasında Değirmentaş Köyünün müşterek kullanım hakkına yapılan müdahalenin önlenmesi amacıyla Sanharman Köyü aleyhine açılan müdahalenin önlenmesi davasının kabul edilerek Uluyurt Mevkiinde bulunan Doğusu: Kafir (Gavur) Deresi, Batısı: Catalar kaçtan gelen yol ve dere....
3091 sayılı yasanın 9.Maddesi gereğince; müdahalenin men’ine ve mera vasıflı yerin Osmancık Tarım ve Orman Müdürlüğüne teslimine karar verildiğini, taşınmazla ilgili men kararı ve teslim tutanağı olmasına rağmen taşınmaz üzerinde kalıcı yapılar bulunduğu, tahliyesinin yapılmadığı ve taşınmazın fiilen kullanıldığı tespit edildiğini, 4342 sayılı Mera Kanunun 4.Maddesine göre meralar özel mülkiyete geçirilemez ve amacı dışında kullanılamayacağını, Mera kanunun 4.Maddesi devamında “Amaç dışı kullanılmak suretiyle vasıfları bozulan mera, yaylak ve kışlakları tekrar eski konumuna getirmek amacı ile yapılan masraflar sebebiyet verenlerden tahsil edilir” denildiğini, bütün bu nedenlerle davalının taşınmaza müdahalenin men’i ve taşınmaz üzerindeki kalıcı yapıların kaldırılması için bu davayı açmak zorunlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davanın kabulünü, davalının taşınmazlara müdahalesinin önlenmesini, taşınmazın kal'ine ve kal (mera haline getirme) masraflarının davalıdan...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde olumsuz yetki uyuşmazlığı nedeniyle dosyanın resen ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi yönünde karar verilmesi gerektiğini, tarafların kararı istinaf etmemesi üzerine dosyanın resen Kayseri Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi şeklinde istinaf yolu açık olarak karar verilmesi halinin usul ve esas yönünden hukuka aykırılık teşkil ettiğini, Pınarcık Köyü’ne aidiyetinin tespiti ve sınırlandırılması ile tapuya ve mera özel siciline kayıt ve tescili talepli olduğunu, iş bu davanın mera aidiyetinin tespiti istemli olduğunu, yerel mahkemece yapılan yargılama kapsamında ise ihtilafın mülkiyet hakkının aidiyeti yönünden olduğu, uyuşmazlık konusunun meraya el atmanın önlenmesi davası olduğu şeklinde belirlemelerin yapıldığını, mera aidiyetinin tespiti davası ile meraya el atmanın önlenmesi davası aynı nitelikte davalar olmadığını, yerel mahkemece yapılan yargılama kapsamında...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/612 ESAS (DERDEST DOSYANIN İSTINAFI) DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Mera Tespit Komisyonu Kararının İptali) KARAR : Yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: A-TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Karameşe Köyü Kadim bir köy olduğunu hayvan sayısı ve diğer ihtiyaçları nedeniyle meraya ihtiyaç duyulduğunu, müvekkilinin köy sınırlarında olan 109 ada 40 parsel de kadimden beri müvekkil köy tarafından kullanıldığını ve ihtiyaç duyulduğunu, bu meranın Kırköy Belediyesine ait olduğundan bahisle davalıya tahsis edilmesine ilişkin Muş İl Mera Komisyonunun Tahsise ilişkin kararının iptaline ve meranın hali hazırda davacı köy sakinleri kullanımında olması nedeniyle dava sonuna kadar davalının kullanımının durdurulması konusunda ihtiyati...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.05.2006 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın konusuz kalmasından karar vermeye yer olmadığına dair verilen 19.04.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mer'a olduğu iddia edilen yere elatmanın önlenmesi istemiyle açılmış, Mahkemece elatma eyleminden sonradan vazgeçilmiş olduğu, bu nedenle dava konusuz kaldığından reddiyle, davanın açılmasına sebebiyet verildiğinden sözedilerek, vekille temsil edilen davacı yararına ücreti vekalet takdiri ve yargılama giderinin de davalılara yükletilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bakanlığına husumet yönelterek dava konusu taşınmazın mera niteliğindeki yerlerden olduğu iddiasıyla köy merasına elatmanın önlenmesi talep ve dava etmiştir. Ne var ki, mahkemece mahallinde icra edilen keşif sırasında, uzman orman bilirkişisi tarafından eski tarihli memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmaz bölümlerinin mera olmadığı, orman sayılan yerlerden olduğu saptanmıştır. Orman vasfındaki taşınmazlar yönünden dava açma hakkı Hazine ile Orman Yönetimine ait bulunmaktadır. Çekişmeli taşınmaz bölümlerinin mera olmadığı saptandığına ve davacının, orman iddiasıyla dava açma yetkisi de bulunmadığına göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına aykırı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.“ gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2572 KARAR NO : 2022/2953 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MAHKEMESİ TARİHİ : 28/04/2022 NUMARASI : 2021/140 ESAS - 2022/172 KARAR DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Tapu İptali Ve Mera Olarak Sınırlandırma) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu İstanbul-Silivri-Çeltik Mah. 3060 parsel, nolu hazine adına kayıtlı taşınmazların İl Mera Konisyonunun 12/03/2021 tarih 714/7 sayılı kararı ile 4342 sayılı yasanın 5/b maddesi uyarınca mera olarak değerlendirilmesine karar verildiği, dava konusu taşınmazlara ilişkin olarak İl Mera Komisyonunca Maliye Bakanlığı'nın oluru alınmadan 4342 sayılı kanunun 5/b maddesi kapsamına alınarak mera tahsis kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, İl Mera Konisyonunun 12/03/2021 tarih ve 714/7 nolu kararının...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Eski Hale Getirme Bedeli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili arafından eski hale getirme yönünden temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ... vekili, mera niteliğinde olan dava konusu 580 parsel sayılı taşınmazın 4130,93 m2'sine davalının haksız olarak müdahalede bulunduğunu belirterek, davalının haksız müdahalesinin men'ine, mera niteliği bozulan taşınmazın eski hale getirilmesi için 2.024,00TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....