Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2020 NUMARASI : 2018/162 ESAS - 2020/227 KARAR DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Mera Tespit Komisyonu Kararının İptali) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Erzurum Valiliği Mera Tahsis Komisyonunun, 20.04.2018 tarih ve 10 sayılı mera tahsis kararı ile Çavuşoğlu Mahallesi'nde bulunan; 101 Ada 1, 67, 68, 69, 102 Ada 61, 62,103 Ada 144, 105 Ada 87, 88, 89, 106 Ada 57, 107 Ada 25, 128 Ada 302, 303, 304, 305, 306 Nolu parsellere Aziziye İlçesi Çavuşoğlu Mahallesi sakinlerinin hayvanlarını otlatmak koşulu ile T63 tahsis ettiğini, bu işlemin usul, yasa ve hakkaniyete ve müktesep haklara aykırı olduğunu, Çavuşoğlu Mahallesinin kadimden beri bu meraları hiçbir şekilde kullanmadığını, Çavuşoğlu Mahallesi'nin kadimden beri kullanmış olduğu meranın, kendi hayvanlarını otlatmaya yeterli miktarda olduğunu, müvekkillerinin Söğütlü Mahallesi sakinleri olup kadimden beri...

Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. Diğer taraftan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “idari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinde idari dava türleri ve idari yargı yetkisi açıkça düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı açılan tam yargı davaları ve idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan anlaşmazlıklara ilişkin davalar olarak gösterilmiştir....

    Mera, bir veya birden fazla köy ve kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz. (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). Meraya el atmanın önlenmesi davası kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzelkişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu atında olan yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Kural olarak meraların kuru mülkiyeti Hazineye, yararlanma hakkı köy ve belediyelere aittir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.05.2006 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın konusuz kalmasından karar vermeye yer olmadığına dair verilen 19.04.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mer'a olduğu iddia edilen yere elatmanın önlenmesi istemiyle açılmış, Mahkemece elatma eyleminden sonradan vazgeçilmiş olduğu, bu nedenle dava konusuz kaldığından reddiyle, davanın açılmasına sebebiyet verildiğinden sözedilerek, vekille temsil edilen davacı yararına ücreti vekalet takdiri ve yargılama giderinin de davalılara yükletilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Bakanlığına husumet yönelterek dava konusu taşınmazın mera niteliğindeki yerlerden olduğu iddiasıyla köy merasına elatmanın önlenmesi talep ve dava etmiştir. Ne var ki, mahkemece mahallinde icra edilen keşif sırasında, uzman orman bilirkişisi tarafından eski tarihli memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmaz bölümlerinin mera olmadığı, orman sayılan yerlerden olduğu saptanmıştır. Orman vasfındaki taşınmazlar yönünden dava açma hakkı Hazine ile Orman Yönetimine ait bulunmaktadır. Çekişmeli taşınmaz bölümlerinin mera olmadığı saptandığına ve davacının, orman iddiasıyla dava açma yetkisi de bulunmadığına göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına aykırı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.“ gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

        Mera Kanununun 6. maddesine göre mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı olarak çalışan teknik ekiplerdir. Aynı Kanunun 3. maddesinde yapılan tanımlamalara göre, Tahdit; çayır, mera, yaylak ve kışlak arazisi olduğuna karar verilen yerlerin sınırlarının usulüne uygun olarak ülke nirengi sistemine dayalı 1/5000 ölçekli haritalar üzerinde belirtilmesini ve bu sınırların arazi üzerinde kalıcı işaretlerle işaretlenmesini, Tespit; bir yerin mera, yaylak ve kışlak arazisi olup olmadığının resmi evrakla ve bilirkişi ifadeleri ile belgelendirilmesini, ifade eder....

          İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde olumsuz yetki uyuşmazlığı nedeniyle dosyanın resen ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi yönünde karar verilmesi gerektiğini, tarafların kararı istinaf etmemesi üzerine dosyanın resen Kayseri Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi şeklinde istinaf yolu açık olarak karar verilmesi halinin usul ve esas yönünden hukuka aykırılık teşkil ettiğini, Pınarcık Köyü’ne aidiyetinin tespiti ve sınırlandırılması ile tapuya ve mera özel siciline kayıt ve tescili talepli olduğunu, iş bu davanın mera aidiyetinin tespiti istemli olduğunu, yerel mahkemece yapılan yargılama kapsamında ise ihtilafın mülkiyet hakkının aidiyeti yönünden olduğu, uyuşmazlık konusunun meraya el atmanın önlenmesi davası olduğu şeklinde belirlemelerin yapıldığını, mera aidiyetinin tespiti davası ile meraya el atmanın önlenmesi davası aynı nitelikte davalar olmadığını, yerel mahkemece yapılan yargılama kapsamında...

          Mera, bir veya birden fazla köy ve kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz. (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). Meraya el atmanın önlenmesi davası kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzelkişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu atında olan yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Kural olarak meraların kuru mülkiyeti Hazineye, yararlanma hakkı köy ve belediyelere aittir....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2572 KARAR NO : 2022/2953 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MAHKEMESİ TARİHİ : 28/04/2022 NUMARASI : 2021/140 ESAS - 2022/172 KARAR DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Tapu İptali Ve Mera Olarak Sınırlandırma) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu İstanbul-Silivri-Çeltik Mah. 3060 parsel, nolu hazine adına kayıtlı taşınmazların İl Mera Konisyonunun 12/03/2021 tarih 714/7 sayılı kararı ile 4342 sayılı yasanın 5/b maddesi uyarınca mera olarak değerlendirilmesine karar verildiği, dava konusu taşınmazlara ilişkin olarak İl Mera Komisyonunca Maliye Bakanlığı'nın oluru alınmadan 4342 sayılı kanunun 5/b maddesi kapsamına alınarak mera tahsis kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, İl Mera Konisyonunun 12/03/2021 tarih ve 714/7 nolu kararının...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.08.2006 gününde verilen dilekçe ile meraya müdahalenin meni, eski hale getirme, tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; HUMK md.1 ve özellikle md.3 uyarınca davacının davasının görev yönünden reddine dair verilen 07.05.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemleriyle açılmıştır. Davalı, taşınmazın murisinden kaldığını, mera olmadığını savunmuştur. Mahkemece, görevsizlik kararı verilmiştir. Hükmü, davacı Hazine temyiz etmiştir. Kural olarak görev, bir yerdeki aynı kaza türünden olan genel hüküm mahkemelerinden birinin, bir davayı görmeye izinde olması demektir....

            UYAP Entegrasyonu