WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2189 KARAR NO : 2022/339 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/06/2019 NUMARASI : 2018/428 ESAS - 2019/458 KARAR DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Verilen Zararın Tazmini İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Iğdır ili, Merkez ilçesi, Taşlıca köyüne ait 574 numaralı Mera parselini tarla açmak veya yapı yapmak suretiyle işgal eden davalı işgalcilerin söz konusu mera alanı üzerindeki işgalallerinin gün geçtikçe artması sebebiyle işgallerin önüne geçmek amacıyla il Mera Komisyonu tarafından 11/08/2016 tarih ve 21 sayılı Kararla Taşlıca köyüne ait mera parselinin vasfını bozarak tarla haline getiren kişilerden merayı eski haline getirmek için 4342 sayılı Mera Kanunun 4....

Maddesi gereğince; müdahalenin men’ine ve mera vasıflı yerin Osmancık Tarım ve Orman Müdürlüğüne teslimine karar verildiğini, taşınmazla ilgili men kararı ve teslim tutanağı olmasına rağmen taşınmaz üzerinde kalıcı yapılar bulunduğu, tahliyesinin yapılmadığı ve taşınmazın fiilen kullanıldığı tespit edildiğini, 4342 sayılı Mera Kanunun 4.Maddesine göre meralar özel mülkiyete geçirilemez ve amacı dışında kullanılamayacağını, Mera kanunun 4.Maddesi devamında “Amaç dışı kullanılmak suretiyle vasıfları bozulan mera, yaylak ve kışlakları tekrar eski konumuna getirmek amacı ile yapılan masraflar sebebiyet verenlerden tahsil edilir” denildiğini, bütün bu nedenlerle davalının taşınmaza müdahalenin men’i ve taşınmaz üzerindeki kalıcı yapıların kaldırılması için bu davayı açmak zorunlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davanın kabulüne davalının taşınmaza müdahalesinin önlenmesini, taşınmazın kal'ine ve kal (mera haline getirme) masraflarının davalıdan tahsilini, yargılama masrafları...

Mera komisyon çalışmaları yetkili mera komisyonunca yapılarak mera olduğu tespit ve ilgili köy veya belediye tüzel kişiliğine tahsis edilen yerlere ilişkin davaların 4342 sayılı Mera Kanununun 13. maddesi hükmünce 30 günlük askı ilan süresi içinde açılması gerekir. 30 günlük ilan süresi içinde haklarında dava açılmayan kararlar kesinleşeceğinden, bu süreden sonra mülkiyet iddiası dışındaki davanın dinlenme olanağı yoktur. O halde mahkemece; dava konusu 349 ada 300 parsele ilişkin mera komisyonu çalışmalarını içerir dosya ilgili mera komisyonundan getirtilmeli, mera komisyonu çalışmalarında 349 ada 300 parsele ilişkin ne gibi işlemler yapıldığı ve bu işlemlerin sonuçlarının hangi tarihte ilan edildiği ilan tarihine göre davanın süresinde olup olmadığı belirlenmeli, dava 30 günlük askı ilan süresi içinde açılmışsa istemin esası incelenmeli aksi halde komisyon çalışmaları ve kararlar kesinleşeceğinden istem reddolunmalıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, mera olarak sınırlandırılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili ile meraya elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 04.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. Davacı, dava konusu meraya davalıların tarım yapmak suretiyle işgal ve tecavüzde bulunduğunu belirtmiş, iddiasına Tokat İl Tarım ve Orman Müdürlüğü 01/06/2018 tarihli Pazar Mera Teknik Ekibi Komisyonu tarafından hazırlanan mera alanının kim tarafından, ne şekilde kullanıldığına dair raporunu dayanak göstermiştir....

      Davacı köy, bu alanın mera olduğunu, kullanımlarındaki meraya davalı köyün yersiz elatmasının önlenmesine karar verilmesini istemiştir. 4342 sayılı Mera Kanununun “tanımlar” başlıklı 3.maddesinde mera; hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yerlerdir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere 29.06.2007 tarihli krokide etrafı yeşil renkle taranan alan yasada tanımı yapılan geleneksel nitelikte mera değildir. Bilirkişiler bu yerin mahalli tabirle “tump” niteliğinde olduğunu belirtmiş, teknik bilirkişiler ise kadastro çalışmaları sırasında bu alanın kadastro harici boşluk olduğunu ifade etmişlerdir. Şu halde davacı, çekişmeli alanın mera niteliğinde olduğunu kanıtlayamadığı gibi, davalı köyün haksız elatmasını da kanıtlayamamıştır....

        Mera, yaylak ve kışlakların kullanma hakkı bir veya birden çok köy ve belediyeye aittir. O köy veya beldeyi köy yada belde insanlarından ayrı düşünmek mera, yaylak ve kışlaklardan yararlanmalarını yasaklamak mümkün değildir. Esasen bu konuda yasal düzenlemeler yapılmış, Mera Kanununun 4.maddesinde kullanım hakkı köy yada belediye halkına tanınmış, 20.maddede ise, yaylaklardan kullanımın kullanma amacına uygun yapılar meydana getirilerek sürdürülmesine izin verilmiştir. Tamamı 46 m2 ibaret olan yayla evi niteliğindeki yapı bilirkişi tarafından basit yapı olarak saptandığına, yasa o köy halkından olan kişiye yayladan barınma imkanı da tanıdığına, barınmanın ise ancak yaylada iskan etmeye yeterli ve elverişli bir bina ile sürdürülebileceğine göre davalının yayladan yararlanma olanaklarını ortadan kaldırır şekilde basit nitelikteki davalının yayla evine elatmanın önlenmesine ve bu yapının kal'ine karar verilmesi doğru olmamıştır....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.08.2012 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, ... Köyü, 110 ada, 31 parselde kayıtlı 268.300,00 m2'lik mera alanının yaklaşık 9.020,96 m2'lik kısmına davalının fıstık ağaçları dikmek suretiyle tecavüz ettiğini ileri sürerek meraya yapılan müdahalenin menine, ağaçların kesilmesine ve meranın eski hale getirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu yerin dedesinden kaldığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir....

            Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....

              Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.03.2015 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, meraya elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalının dava konusu mera vasıflı 187 parsel sayılı taşınmaz üzerine ev yaptığını ileri sürerek davalının müdahalesinin önlenmesine ve ev dahil her türlü muhdesatın kal’ine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu