WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar, özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu m.3-4) 31.5.1965 tarihli ve 4/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı...”öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki meraya elatmanın önlenmesi ve kal davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 02.02.2009 gün ve 2009/329 - 1115 sayılı ilamiyle düzeltilerek onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, mera niteliğindeki taşınmaza davalıların zeytinlik olarak kullanmak suretiyle elattıklarını ileri sürerek, mera parseline davalılar tarafından yapılan elatmanın önlenmesi ve mera üzerinde bulunan bina, muhdesat ve var ise tecavüzle yerleri çevreleyen tel örgü vs.nin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlar, mahkemece elatmanın önlenmesine ve taşınmaz üzerindeki ağaç, tel örgü ve bunun gibi mevcut olan tüm muhdesatların kal’ine karar verilmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Osmancık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/472 esas, 2022/350 karar sayılı dava dosyasında verilen elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme talebinin kabulüne karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "......

      Dosyanın incelenmesinden, Niğde ili, Merkez ilçesi, … kasabası sınırları dahilinde … ve … mevkiinde bulunan 4.731.154,62 metrekarelik taşınmazın 4342 sayılı Mera Kanunu'na göre İl Mera Komisyonu'nca alınan karara göre … parsel numarası verilerek mera olarak tahsis edildiği ve bu işlemin Mera, Yaylak ve Kışlak Kütüğü'ne … tarih ve … yevmiye numarası ile tescil edildiği; Niğde Valiliği İl İdare Kurulu Müdürlüğü'nce alınan … tarih ve … No.lu karar ile, … ve …'un toplam 217.710 metrekarelik mera arazinine tecavüzde bulunduklarından bahisle 3091 sayılı Kanuna göre tecavüzün men'ine karar verildiği, bu kararın infaz edildiği, sonrasında ise, davacılar tarafından tecavüz edildiği belirtilen mera arazisi için Mera Kanunu'nun 4. maddesine göre davacılardan toplam 74.985,86 TL masrafın ödenmesi istemli işbu dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.2.2000 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal, eski hale getirme bedelinin tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi ve kal isteminin kübulüne, eski hale getirme bedelinin tahsili isteminin kısmen kabulüne dair verilen 2.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, meraya elatmanın önlenmesi 35.918.275 lira eski hale getirme bedeli ile mera üzerindeki tesislerin kaldırılması için 7.407.968.875 TL yıkım bedelinin tahsili istemleri ile açılmıştır. Davalı aynı yer hakkında maden dairesinden işletme ruhsatı alındığını esasen dava konusu taşınmazların mera niteliği taşımadığını, açılan davanın reddini savunmuştur....

          Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği yada taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin yada Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise yada kadim kullanma hakkına dayanılabilir....

            Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....

              Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir....

                Dava mera iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş yada kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu m.3,4) Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği yada taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin yada Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise yada kadim kullanma hakkına dayanılabilir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.6.2005 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; meraya elatmanın önlenmesi ve kal davasının kabulüne, tazminat isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 18.10.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı köy temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mera olarak nitelemesi yapılıp sınırlandırılan 150 ada 2 parsel sayılı taşınmaza elatmanın önlenmesi, ot bedeli ile eski hale getirme bedellerinin tahsili ve kal talepleri ile açılmıştır. Mahkemece dava kabul edilmiş, hükmü davalı Köy Tüzel Kişiliği temyiz etmiştir. Dava konusu taşınmaz bölümünün mera olarak sınırlandırıldığı tartışmasızdır....

                    UYAP Entegrasyonu