Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan, ... adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen, daha sonra ... tarafından ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline yazılan, fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek ... adına tescil edilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve halen tapuda ... adına kayıtlı olan  taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir” hükmü getirilmiştir....

    Davaya konu İl Mera Komisyonunun 06.10.2006 tarih ve 370 sayılı kararında öncesi Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazın özelliğinden ötürü 4342 sayılı Mera Kanunun 5. maddesinden yararlanılarak mera kapsamı içine alındığı ve dava dışı Yukarı Burnaz Köyüne kışlak olarak tahsis edildiği görülmektedir. Gerçekten 4342 sayılı Mera Kanununun amaç başlıklı 1. maddesi hükmüne göre kanunun amacı; daha önce çeşitli kanunlarda tahsis edilmiş veya kadimden beri kullanılmakta olan mera, yaylak, kışlak ve kamuya ait otlak ve çayırların tespiti tahdidi ile köy veya belediye tüzel kişileri adına tahsislerinin yapılması, kullandırılması bakım ve ıslahı yapılarak verimliliklerin artırılması ve sürdürülmesidir. Yasanın 3. maddesi I bendinde yapılan tanıma göre tahsis çayır, mera, yaylak ve kışlakların kullanımlarının verimlilik ve sosyal adalet ilkelerine uygun şekilde düzenlenerek münferiden ya da müştereken yararlanmak üzere bir veya birkaç köy ya da belediye'ye bırakılmasını ifade eder....

      Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine, Orman Yönetimi ve Köy Tüzel Kişiliği tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4342 Sayılı Mera Yasası uyarınca yapılan mera tahsis işleminin ve kadastro tespitinin iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır. Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır....

        İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun ( 1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi, 4342 sayılı Mera Kanunu. 2. 4342 sayılı Mera Kanun'u 3 üncü maddede mera, hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yer şeklinde tanımlanmıştır. 3. 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 5 inci maddesi ''Komisyonca tespit edilecek ihtiyaca göre aşağıda belirtilen yerler mera, yaylak ve kışlak olarak, köylere veya belediyelere tahsis edilir. a) Kadimden beri mera, yaylak ve kışlak olarak kullanılan yerler ile aynı amaçla kullanılmak üzere köy veya belediyelere tahsis ya da terk edilen yerler, b) Devletin hüküm ve tasarrufunda veya Hazinenin mülkiyetinde bulunan arazilerden etüt sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak yararlanılabileceği anlaşılan yerler, c) Mera, yaylak ve kışlak olarak kullanılmak...

          Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan, Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen, daha sonra Hazine tarafından ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline yazılan, fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve halen tapuda Hazine adına kayıtlı olan taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir" şeklinde düzenlemeler yapılmıştır...

            Hükmü, davalı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, tüm dosya içeriği ile özellikle çekişmeli taşınmazın bulunduğu alanın öncesinden ve 12.09.1958 tarih 32 numaralı ... Tevzi Komisyonu çalışmalarında mera ve yaylak olarak saptanmasına, 4342 Sayılı Mera Kanununun 4.maddesi uyarınca mera ve yaylaklarda ... mülkiyet iddiasının dinlenemeyeceğine ve bu gibi yerler kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinilemeyeceğine göre davalının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Mera; hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yerlerdir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazların mera olduğunu iddia etmiş, yararlanma hakkına ilişkin bir dava ve talepte bulunmamıştır. Taşınmazların mera olduğu saptandığına göre, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16.maddesi hükmünce sınırlandırılarak, parsel numarası verilip bu niteliği ile ... siciline yazılmasıyla yetinilmesi gerekir....

              Hükmü, davalı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, tüm dosya içeriği ile özellikle çekişmeli taşınmazın bulunduğu alanın öncesinden ve 12.09.1958 tarih 32 numaralı ... Tevzi Komisyonu çalışmalarında mera ve yaylak olarak saptanmasına, 4342 Sayılı Mera Kanununun 4.maddesi uyarınca mera ve yaylaklarda ... mülkiyet iddiasının dinlenemeyeceğine ve bu gibi yerler kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinilemeyeceğine göre davalının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Mera; hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yerlerdir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazların mera olduğunu iddia etmiş, yararlanma hakkına ilişkin bir dava ve talepte bulunmamıştır. Taşınmazların mera olduğu saptandığına göre, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16.maddesi hükmünce sınırlandırılarak, parsel numarası verilip bu niteliği ile ... siciline yazılmasıyla yetinilmesi gerekir....

                Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği yada taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin yada Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise yada kadim kullanma hakkına dayanılabilir....

                  Ancak, mahkemece, taşınmazların 1970 yılında yapılan kadastro sırasında mera olarak sınırlandırılarak özel sicile kaydedildiği ve 2008 yılında mera komisyonu tarafından mera olarak tahsis edildiği halde kararda mera komisyon karının iptaline karar verilmemesi ve mera kaydının iptali yerine mera olan vasfının iptaline karar verilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle; hüküm fıkrasının 1. paragrafında yer alan "sayılı" kelimesinden sonra gelen “taşınmazın mera olan vasfının iptali” ifadesi kaldırılarak, yerine “taşınmaza ilişkin mera komisyonu tarafından yapılan mera tesbit ve tahdit çalışmaları ile tahsis çalışmalarının iptaline ve taşınmazın mera olan kaydının iptali” ifadesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.'...

                    Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan, ... adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen, daha sonra ... tarafından ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline yazılan, fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek ... adına tescil edilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve halen tapuda ... adına kayıtlı olan  taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir" hükmü getirilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu