Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.02.2010 gününde verilen dilekçe ile mera tespit komisyonu kararının iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 02.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteminin dava değeri yönünden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R İncelenmesine gerek görülen, dava konusu iptali istenen 16.03.2007 tarih ve 2007/10 sayılı Mera Komisyonu Kararı ile ilgili işlem dosyasının tebligat belgeleri ile birlikte idareden getirtilerek evraka eklendikten sonra dosyanın yeniden Dairemize gönderilmesi için MAHALLİNE İADESİNE, 26.09.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mera tespitine itiraz, iptal ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili ve davalı Hazine temsilcisi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi vekili 04/11/2011 havale tarihli dava dilekçesinde özetle;... ilçesi... mahallesi sınırları içerisinde bulunan 570 parselin il mera tahsis komisyonu tarafından mera olarak tespit edildiğini, ancak bu yerin ... arazisi vasfında olduğunu, dava konusu taşınmazın mera tahsis kararının iptali ile bu yerin ... vasfı ile Hazine adına tescilini talep ve dava etmiştir....

      Kadastro Mahkemesinin 04/11/1988 tarih 1983/164 - 1988/243 sayılı kararıyla 452 parsel sayılı taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş ve karar temyiz edilmeden kesinleşmiştir. Daha sonra 4342 sayılı Yasaya göre yapılan çalışmada 14/05/2010 tarih 2010/10 sayılı mera tahsis komisyonu kararı ile de taşınmazlar ... köyü tüzel kişiliğine mera vasfıyla tahsis edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, taşınmazların orman sayılan yerlerden oldukları iddiasıyla mera tahsis komisyonu kararının iptali ve taşınmazların orman niteliğiyle tescili talepleriyle ... köy tüzelkişiliğini taraf göstererek dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu ......

        Mahkemece bozma kararına uyulup dava konusu parsel hakkındaki dava tefrik edildikten sonra davanın kabulüne, çekişmeli 2729 parsel sayılı taşınmaz hakkında verilen mera tahsis kararının ve tapu kaydının iptali ile dava konusu taşınmazın ... niteliğinde ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4342 sayılı Mera Kanununa göre mera tesbit komisyonunca yapılan mera tesbit, tahdit ve tahsis kararının iptali ve ... niteliğiyle ... adına tapuya tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ... kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu 1991 yılında yapılıp kesinleşmiştir....

          Köyünde 1991 yılında ilan edilen kadastro sırasında, 2726 parsel sayılı ....350,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, ham toprak niteliğinde ... adına tesbit edilmiş, dava dışı gerçek kişiler tarafından tespite itiraz edilmiş, kadastro mahkemesince tespit gibi tesciline karar verilmiş ve tescil edilmiştir. Daha sonra, 4342 sayılı Mera Kanununa göre çalışma yapan Mera Tesbit Komisyonunca ilgili parsel hakkında mera tespit, tahdit ve tahsisi yapılıp ilân edilmiştir. Davacı ... Yönetimi ........2009 tarihli dava dilekçesinde; ... ilçesi, ... köyü 2726 parsel sayılı taşınmazın mera tesbit komisyonu tarafından mera olarak tahsis edildiğini, taşınmazın üzerinin orman bitki örtüsü ile kaplı olduğunu ve meyilli olduğunu ileri sürerek, mera tesbit komisyonu tarafından yapılan tesbit ve tahsisin iptali ile taşınmazın orman vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir. Davacı ... Yönetiminin çevre parsellere aynı nedenle açtığı davalar, mahkemenin 2009/267 Esası ile birleştirilmiştir....

            Mahkemece, Mera Komisyon Başkanlığı aleyhine açılan davanın husumetten reddine diğer davalılar aleyhine açılan davanın ise dava konusu 304 nolu parselin orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle kabulü ile .... köyü 304 parsel sayılı taşınmazın mera tahsis kararının iptali ile mera özel sicilindeki kayıtların silinerek orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mera komisyon kararının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamış, arazi kadastrosu ise 5602 sayılı Kanun hükümlerine göre 1955 yılında yapılarak kesinleşmiş, çekişmeli parsel mera olarak sınırlandırılarak tescil edilmiştir....

              Mera Komisyonu tarafından alınan mera tahsis kararının iptali ile orman vasfıyla .... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı .... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4342 sayılı Mera Kanuna göre mera tesbit komisyonunca yapılan mera tesbit, tahdit ve tahsis kararının iptali ve orman niteliğiyle .... adına tapuya tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu 1989 yılında yapılıp kesinleşmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, yazılı biçimde kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

                Somut olayda; dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 4342 sayılı Mera Kanunu uyarınca il mera komisyonu tarafından mera tespit ve tahdit çalışmaları yapılmıştır. Dava, mera komisyonu tespit ve tahdit kararının iptali istemiyle 30 günlük askı ilânı süresi içinde açılmışsa da, mera komisyon kararının askı ilânından önce çekişmeli taşınmazın bulunduğu köyde genel arazi kadastrosu yapılıp çekişmeli taşınmaz hakkındaki kadastro tespit tutanağı kesinleşmiştir. İl Mera Komisyonunca yapılan bu işlemlere karşı yapılan itirazların inceleme ve sonuca bağlanması 4342 sayılı Mera Kanunun 13. maddesi gereğince genel mahkemelerin görevi içindedir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi zorunludur. Hal böyle olunca; mahkemece, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır...'' gereğine değinilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mera tespit komisyon kararının iptali davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalılardan Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, 4342 Sayılı Mera Yasasına göre Köy Tüzelkişiliği adına tahsis edilen dava konusu ... Köyü 348 parsel sayılı taşınmazın, fiilen orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve dava konusu ... Köyü 348 sayılı parselin bilirkişi raporunda (A) harfi ile işaretli 172715.518 m2 kısımda İl Mera Komisyonun tespit ve tahdit kararının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalılardan Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mera tespit komisyonu kararının iptaline ilişkindir....

                    Yargılama devam ederken Mera Tespit Komisyonu aynı yeri yayla olarak tespit ederek Akçatekir Belediyesine tahsis kararı almıştır. 4342 sayılı Mera Kanununun 6. maddesine göre; mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı çalışan teknik ekiplerdir. Mera komisyonunun kararına konu yerlerin mera yaylak ve kışlak olması gerekir. Bu durumda, mera komisyon kararına konu edilen taşınmazın öncelikle mera, yaylak ve kışlak olduğu konusunda çekişme olmamalıdır. Eldeki asıl davada taşınmazın vasfı yani özel mülkiyete konu yerlerden mi yoksa yayla mı olduğu çekişme konusudur. Birleşen davada ise, asıl sorun komisyon kararının iptali olup, bunun çözümlenmesi için ön sorun olan taşınmazın vasfı sorununun çözümlenmesi gerekir. Ön sorun çözümlenmeden asıl sorunun çözümü mümkün değildir....

                      UYAP Entegrasyonu