Davalı-birleşen dosya davacısı, davacının dava konusu yeri kendisine sattığını ve bedelini aldığını, iyi niyetle ödediği bedelin ve yaptığı muhtesat bedellerinin davacı tarafından ödenmesi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiş; birleşen dava dosyası ile, ev ve muhtesat bedelinin gerçek değerin tespiti ile 10.000,00 TL nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, Dairemizin 08.11.2010 tarih ve 2010/6041 Esas, 2010/14683 Karar sayılı bozma ilamına uyularak, asıl dava yönünden davalı ...'nin davacılar murisine ödediği bedelin güncellenmiş değeri olan 1.945,77 TL için davalı ...'ye hapis hakkı tanınmak suretiyle taşınmazın 500 m2 lik kısmına el atmanın önlenmesine, muhtesat bedeli olarak depo ettirilen 14.541 TL nın karar kesinleştiğinde davalıya verilmesine, davalı-birleşen dosya davacısı ... tarafından davalı ...'...
Dava, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 02/06/2021 tarih 431 sayılı kararı ile belirlenen ve 01/09/2021 itibaren geçerli olan Hukuk Daireleri iş bölümü kararı gereğince; " Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan el atmanın önlenmesi, taşınmaz ve muhtesat bedellerinin tahsili davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," ile ilgili uyuşmazlıklara 5.Hukuk Dairesi bakmakla görevli olduğundan dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, Dosyanın İstinaf incelemesi yapılmak üzere HMK' nın 352 maddesi uyarınca incelemeyi yapmakla görevli İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. HUKUK DAİRESİ'NE GÖNDERİLMESİNE, Dair dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu oy birliği ile HMK' nın 352. maddesi uyarınca karar verildi....
mirasçılara aynen taksimle intikal etmiş tarlanın bir parçası olduğunu, dava konusu yerin gerçekte mera vasfında olmadığı için, meraların zilyetlikle kazanılamayacağına ilişkin davacı iddiasının mesnetsiz olduğunu, dava konusu yerin mera vasfına yapılan itiraz, kadimden beri devam edegelen mülkiyet ve mera tescilinden önceki zilyetliğe dayandığını, kadastro sonrasındaki sebeplere dayanılarak kadastro öncesine ilişkin hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; taşınmazın 5,11 m2 lik kısmın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı anlaşıldığından bu kısma isabet eden bölümün davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile tapu sicilinden terkinine, 3 katlı binanın kıyıya herhangi bir müdahalesi olmadığından el atmanın önlenmesi ve yıkım taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; el atmanın önlenmesi ve yıkım talebinin reddi yönündeki kararın hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını anılan istekler yönünden de davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 17.04.2006 gününde verilen dilekçe ile mera komisyonu kararının iptali ile birleşen dosyada elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın yetki nedeni ile reddine dair verilen 03.11.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ... İli Mera Tespit Komisyonunun 10.02.2006 tarihli ve 2006/5 sayılı kararının iptali aynı zamanda davacı ve davalı köy tüzel kişiliği arasındaki yayla sınırının tespiti ve elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davalı ... Tüzel Kişiliği vekili, yetki itirazında bulunmuş aynı zamanda davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, ......
Köyü 947, 949, 951 ve 363 parsel sayılı sırasıyla 443051 m2, 6560 m2, 12744 m2 ve 320200 m2 yüzölçümündeki taşınmazların Mera Tespit komisyonu tarafından mera olarak tespit edildiğini, 363 parselin 1973 yılında yapılan orman kadastrosu ile 947, 949 ve 951 parsellerin ise Hazine tarafından ağaçlandırılma yapılmak üzere yeşil kuşak projesi dahilinde tahsisi yapılıp 1995 yılında da orman kadastrosu yapılarak tahdit içine alındığını, bu nedenle orman sayılan yerlerden olduğundan bu taşınmazlarda alınan mera tespit komisyonu kararının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiş, davacı Hazine ise 947 parselin ağaçlandırma yapılmak üzere Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edildiğini bu nedenle mera tahsisinin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Belediye başkanlığının asliye hukuk mahkemesinde köy tüzel kişiliğine karşı kadim mera olduğu iddiasıyla el atmanın önlenmesi istemiyle açtığı dava, dava konusu edilen yerin 115 ada 45 nolu parsel olduğu anlaşılınca görevsizlik kararıyla kadastro mahkemesine gönderilmiş, kadastro hakimliğince de bu dosya ile birleştirilmiştir. Mahkemece; davaların reddine ve dava konusu 115 ada 45 nolu parselin tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ve birleşen dosya davacısı belediye başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre davalar, kısmî ilan süresi içerisinde açılan orman kadastrosuna itiraz ve el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasayla değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.03.2009 gününde verilen dilekçe ile mera komisyon kararının iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.09.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mera tahsis komisyonu kararının iptali ve bu karara istinaden kayıtlara işlenen tahsis şerhinin terkini istemleriyle açılmıştır. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, mera tahsis komisyon kararının iptaline karar verilmiştir. Hükmü, davacı Hazine temyiz etmiştir....
Dava konusu eski 5649 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tutanak aslı, Sulh Hukuk Mahkemesinde el atmanın önlenmesi davasına konu olduğundan söz edilerek Tapulama Hakimliğine gönderilmiş; davacı Hazine tarafından davalı ... Belediyesi Tüzel Kişiliği, ..., ... ve ... aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan el atmanın önlenmesi ve tescil davası da görevsizlik kararı ile Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda verilen önceki tarihli hüküm, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nce usule ilişkin nedenlerle bozulmuş; Mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunduğu sırada daha evvel miras yoluyla gelen hakka, paylaşmaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmış olan ... ve arkadaşları bozma sonrası verdikleri 27.02.2016 tarihli dilekçeleri ile vergi kaydına da dayanmışlardır....
KARAR : İstinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, el atmanın önlenmesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına ve ecrmisil talebi yönünden davanın kabulüne İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 11. Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2019/288 E., 2021/57 K. Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın el atmanın önlenmesi talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebi yönünden kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, el atmanın önlenmesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına ve ecrmisil talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir....