Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. Davacı, dava konusu meraya davalının tarım yapmak suretiyle işgal ve tecavüzde bulunduğunu belirtmiş, iddiasına Tokat İl Tarım ve Orman Müdürlüğü 01/06/2018 tarihli Pazar Mera Teknik Ekibi Komisyonu tarafından hazırlanan mera alanının kim tarafından, ne şekilde kullanıldığına dair raporunu dayanak göstermiştir....
Köyü Tüzel Kişiliği adına müştereken, 24.288.477, 59 m2 yüzölçümündeki 5 parsel sayılı taşınmaz ise, mera olarak tespit görmüş vaki tespite ... ve...Köyü Tüzel Kişilikleri itiraz etmiş, Kadastro Mahkemesine dava açılması üzerine Kadastro Mahkemesince ...ve ... köyü davasının reddine 5 parsel yönünden Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizliğine ve 4 parsel yönünden ise tapu kaydı miktarı olan 100.000 m2 yerin tespit gibi tesciline dair karar Yargıtay 16. Hukuk Dairesince 5 parselin mera olarak sınırlandırılmasına ancak aidiyet yönünden Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesine 4 parsel yönünden ise tapu miktar fazlası olan ve A ile gösterilen 91.861,35 m2 sinin mera olarak sınırlandırılmasına, aidiyet istemi yönünden ise, Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesine, ve hükmün bu şekilde düzeltilerek onanmasına kara verilmiştir. Bu dosya süresi içinde Asliye Hukuk Mahkemesine başvurulmaması nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. ./.....
HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle El Atmanın Önlenmesi istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2022 tarihinden itibaren geçerli 1047 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 4. Hukuk Dairesi iş bölümünün 2. maddesinde; "Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan el atmanın önlenmesi, taşınmaz ve muhtesat bedellerinin tahsili davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür....
Mahkemece davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile Kütahya İli, Gediz İlçesi, Gümele Beldesi, Munamak Deresi mevkii 1857 parselde kayıtlı mera niteliğindeki tescil harici bırakılan taşınmazın, ... Bilirkişisi ... Kiriş’in 11.07.2007 tarihli krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen yeşil taralı 16.634.00 metrekare yüzölçümündeki kısmın ... bir parsel numarası verilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, krokide (B) harfi ile gösterilen kırmızı taralı 23.366.00 metrekare yüzölçümündeki kısmın mera niteliği ile sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına, ... bilirkişisinin raporunun karara eklenmesine, davacının müdahalenin meni talebinin reddine karar verilmiş, hüküm ... ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava kesinleşen orman sınırları içindeki tapulu taşınmaza el atmanın önlenmesi ile tapusunun iptali ile tescile ilişkindir Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2004 yılı itibariyle kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....
Köyü 550 parsel sayılı 46.850,00 m2 yüzölçümlü taşınmazın Mera Tespit Komisyonu tarafından mera olarak tespit ve tahsis edildiğini, 1973 yılında yapılan orman kadastrosu tahdit içine alındığını ayrıca eylemli halinin de orman vasfında olduğu iddiasıyla Mera Tespit Komisyonu kararının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, taşınmazın mera olarak tahsis ve tespitinin iptaline orman vasfı ile hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mera tespit komisyonu kararının iptali ve tescile ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1973 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....
Köyü Tüzel Kişiliği aleyhine açılan ve yargılama aşamasında taşınmazın mera olduğu iddiası ile Hazine'nin de katıldığı el atmanın önlenmesi davası çekişmeli taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanağı ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda; el atmanın önlenmesi davasının kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi krokisinde (E) harfi ile gösterilen 26,82 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ifrazı ile haritasında yol olarak gösterilmesine, geri kalan bölümünün payları da belirtilmek suretiyle davacı ... mirasçıları olan dahili davacılar ... ve ... adlarına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, müdahil Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Köyü Tüzel Kişiliği aleyhine açılan ve yargılama aşamasında taşınmazın mera olduğu iddiası ile Hazine'nin de katıldığı el atmanın önlenmesi davası çekişmeli taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanağı ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda; el atmanın önlenmesi davasının kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi krokisinde (E) harfi ile gösterilen 26,82 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ifrazı ile haritasında yol olarak gösterilmesine, geri kalan bölümünün payları da belirtilmek suretiyle davacı ... mirasçıları olan dahili davacılar ... ve ...adlarına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, müdahil Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bozma ilâmında özetle; “dava konusu taşınmaz, 1989 yılında yapılan kadastro sonucu mera vasfıyla özel siciline kaydedildiğine ve bu kayıt iptal edilene kadar davalı tarafın kullanımı mera sicil kaydına dayandığına göre, dava tarihine kadar çekişmeli taşınmaza "haksız" olarak el atıldığından söz edilemez. Bu nedenlerle, mahkemece, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, davanın elatmanın önlenmesi talebi yönünden de kabulüne karar verilmesi usûl ve kanuna aykırı olduğu”gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda davacının elatmanın önlenmesine ilişkin davasının reddine karar verilmiş, karar davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4342 sayılı Kanun uyarınca ......Komisyonunca verilen mera tahsis kararına itiraz ile mera sicil kaydının iptali, taşınmazın orman olarak Hazine adına tapuya tescili ve elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir....
Mera Kanununun 6. maddesinde mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdidinin Bakanlıkca yapılacağı belirtilmiş olup Bakanlığın yetkisi tespit, tahsis ve tahdidin değiştirilmesi ile sınırlı olduğundan anılan Bakanlığa genel mahkemede mera, yaylak ve kışlaklar hakkında onları koruma ya da sahiplenmeye yönelik dava açma hakkı açık bir hükümle tanınmamıştır. ... genel bütçeye dahil idarelerden olmakla birlikte yasa ile verilen görevleri dışında mülkün sahibi olan Hazineyi doğrudan doğruya temsil yetkisi de bulunmadığından aktif dava ehliyeti yoktur. (Hukuk Genel Kurulu 2006/7 - 134 Esas, 2006/140 Karar) Davacı ... Bakanlığının, el atmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsili davası açma hakkı olmadığından davanın aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir....
Davacı,152 sayılı taşınmazın mera olduğu iddiasına dayanarak el atmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedelini istemiştir. Dosya içinde bulunan kayıtlardan dava konusu taşınmazın ham toprak vasfı ile Hazine adına kayıtlı olduğu ve mera komisyonu tarafından mera çalışmaları yapılarak mera kapsamına alındığı ancak mera tahsis kararının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalının uzun yıllar ham toprak vasıflı dava konusu taşınmazı kullandığı ve bu kullanıma karşı da ecrimisil ödediği idare tarafından bildirilmiştir Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu alınan uzman bilirkişi raporunda taşınmaz üzerinde bulunan davalıya ait zeytin ağaçların yaş ve miktarı tespit edilmiş ve bunlarında kaline karar verilmiştir. Taşınmaz üzerindeki ağaçların durumu TMK 729. maddesinin yaptığı gönderme sebebi ile Yasanın 722 ve 723 .maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerekir....