"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mera sınırlandırmasına itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine vekili ve ... Köy Tüzel Kişiliği tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, ... Köyü 1013 parsel sayılı 5140 m2 yüzölçümündeki taşınmazın 1970 yılında yapılan mera çalışmaları sırasında mera olarak tahsis edildiği, yörede yapılan ve 11.08.2006 - 11.02.2007 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ile davalı yerin orman olarak sınırlandırıldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine vekili ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, mera sınırlandırmasına itiraz niteliğindedir....
TEMYİZ SEBEPLERİ Sanıklar müdafiinin temyiz isteği; suça konu yerlerin sanıklara ve köylülerin kullanımına tahsis edildiği, atılı suçun unsurlarının oluşmadığı, tecavüze konu yerin köy tüzel kişiliğine ait olup olmadığının tespitinin gerektiğine ilişkindir. III. OLAY VE OLGULAR Dava konusu olay, sanık ...'nın mera arazisine 48 metrekarelik bina yapmak, sanık ...'in mera arazisi üzerine 42 metrekarelik ev yapmak, sanık ...'in mera arazisi üzerine 48 metrekarelik kısmına bina ve 500 metrekarelik kısmına çit çevirmek suretiyle tecavüz ettikleri iddiasına ilişkindir. IV....
Hükmü, davalı temyiz etmiştir. 4342 Sayılı Mera Kanununun 3.maddesinde yapılan tanıma göre mera; hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için yetkili mercilerce tahsisi yapılan veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yerlerdir. Meraların tahsisi, verimlilik ve sosyal adalet ilkelerine uygun şekilde münferiden ya da müştereken yararlanmak üzere bir veya birkaç köy ya da belediyeye bırakılabilir (tahsis işlemi). Kuşkusuz bir tahsis işleminin yapılabilmesi, o konuda yasal düzenleme olmasına bağlıdır. Tarihi sürece bakıldığından, Osmanlı hukukunda tahsisin kesin nitelikte olan padişah buyruk ve iradesini gösteren belgelerle (fermanlarla) yapıldığı görülmektedir. Cumhuriyet döneminde ise, tahsise olanak sağlayan çeşitli kanunlar çıkartılmıştır....
Kural olarak bir yerin mera olarak kabul edilebilmesi için taşınmazın yetkili ve idarî merciler tarafından mera olarak tahsis edilmesi ya da taşınmazın öncesinin bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel biçimde kamu malı niteliğinde mera olarak kullanılagelmiş olmasına bağlıdır. O halde; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede yetkili idarî merciler tarafından 4753 ve 5618 sayılı kanunlar uyarınca yayla tahsisi yapılıp yapılmadığı Özel İdare Müdürlüğünden; 4342 sayılı Kanun uyarınca mera (yayla) tahsisi yapılıp yapılmadığı ise mülkî amirlikten ayrı ayrı sorulup saptanmalı, sözü edilen kanunlar uyarınca bölgede mera tahsisi yapılmış ise mera tahsis haritası ve eki belgelerin tümü eksiksiz getirtilmeli; ... 2....
Davacı ... temsilcisi, çekişmeli taşınmazların mera niteliğinde köy orta malı olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır....
çalışmaları sırasında köy ve belediyelere tahsisli veya kadimden beri bu amaçla kullanılan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde zilyedlik yoluyla hasım gösterilmeksizin yapılmış bulunan tescillerin iptalini sağlamak üzere, durumu Hazineye ihbar etmekle yükümlü oldukları, 19. maddesinde; muhtarlar ve belediye başkanlarının mera, yaylak ve kışlakların ve sınır işaretlerinin korunmasından ve ayrıca tahsis amacına göre en iyi şekilde kullanılmasının sağlanmasından sorumlu oldukları, bu amaçla ilgili köy ve belediyelerde "Mera Yönetim Birlikleri" kurulacağı, muhtarlar ve belediye başkanları, mera, yaylak ve kışlaklara tecavüz olduğu takdirde durumu derhal Bakanlık, il veya ilçe müdürlüğüne, il ve ilçe müdürlükleri de valilik veya kaymakamlığa bildirmekle yükümlü oldukları, bu makamlarca 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun veya 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75. maddesi uyarınca gerekli işlemlerin yapılacağı, 442 sayılı Köy Kanununun 2. maddesinde...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.11.2005 gününde verilen dilekçe ile 4857 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili İl Mera Komisyonunun mera tahsis kararının iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 4342 sayılı Mera Kanununun 9. maddesi uyarınca toplanan bilgilerden sonra yasanın 5. maddesinin mera kaynağı olarak saydığı alanlarda teknik ekipler tespit ve sınır belirlenmesi işlemlerinin askı ilanını takiben hazine tarafından açılmış 26.08.2005 gün ve 296 sayılı mera komisyonu kararının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece dava kabul edilmiş, hükmü davalılardan ... Tüzel Kişiliği adına ......
Sayılı kararının 1997 yılında kesinleştiğini ve yine dava konusu taşınmazların 4342 sayılı yasaya göre mera tespit, tahdit ve tahsis işlemlerinin de 2006 yılında kesinleştiğini, davacı köy tüzel kişiliğinin belirtilen işlemlerden ve mahkeme kararından da kendisine tebligat yapılması sebebiyle haberinin olduğunu, ancak hiçbirine karşı dava açmadığını, son işlem tarihi olan 2006 tarihinden itibaren de 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davanın esasına girilmeden davanın süre aşımından reddine karar verilmesini talep ettiklerini, dava konusu taşınmazların, 1972 tarihinde yapılan kadastro tespit tutanaklarına göre; kadim mera olması nedeniyle 4342 sayılı mera kanunu hükümleri gereğince de, 2592 ve 2634 parsel nolu mera vasıflı taşınmazların tespit, tahdit ve tahsis işlemlerinin 2005 ve 2006 yıllarında Edirne İl Mera Komisyonunca yapıldığını, Taptık Köyü Tüzel kişiliğince köylerine mera olarak tahsis edilen taşınmazlardan 2592 ve 2634 parsellerin köy tüzel kişilikleri mülkiyetinde olduğunu...
in raporunda belirtildiği üzere 384.214,72 m2 yüzölçümlü 291 (A) parseli, 104.992,89 m2 yüzölçümlü (B) harfli ve 107.551,82 m2 yüzölçümlü (C) harfli yerlerin orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. 4342 sayılı Mera Kanununun 6. maddesi hükmü uyarınca mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsis işlemleri Tarım ve Köy İşleri Bakanlığınca yapılır. Mera Komisyonları ise illerde valinin görevlendireceği bir vali yardımcısı başkanlığında yasada sayılan kişilerden meydana gelir. Bu komisyonun görevi mera, yaylak ve kışlakların tespit tahdit ve tahsis işlemlerini yapmaktır. Mera Komisyonlarının tüzel kişiliği yoktur. Dolayısı ile mera uyuşmazlıklarında husumet yararına tahsis işlemi yapılan köy veya köyler ile belediyelere düşer. Kısaca, mera komisyonlarına ve Tarım Bakanlığına uygulamadan dolayı husumet düşmeyeceğinden Mera Komisyonu Başkanlığı aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddi gerekir....
Mahkemece, davacının taşınmazın kendi köy tüzel kişiliğine ait olduğuna dair yeterli delil sunamadığı, davaya konu taşınmazın sınırlandırılabilir bir alan olmadığı, sınırlandırılsa dahi hak sahibi tüzel kişiliğin tam olarak tespit edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı köy vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizce yapılan inceleme sonucu onanmıştır. Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulun...tur. Dava, meranın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır....