Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama sonucu; Mera Kanununa 21/2. maddesine göre; tahsis kararlarında belirtilen haklara tahsislerin kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra tespitlerden önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemeyeceği ve bunlara karşı dava açılamayacağı, dava konusu taşınmaza ilişkin kesinleşen mera tahsis kararının bulunduğu bu nedenle 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 21/2.maddesi uyarınca Mera Komisyonu tahsis kararının kesinleştiği tarihten itibaren beş yıllık hak düşürücü sürede davanın açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya iş yeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen daha sonra Hazine tarafından ilgili Belediye aleyhine açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline yazılan fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve hâlen tapuda Hazine adına kayıtlı olan taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir." şeklinde düzenlemeler yapılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.06.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, haciz şerhlerinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulü ile taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasına dair verilen 18.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 4480 ada 17 parsel sayılı taşınmazın evveliyatının kadim mera olduğu iddiası ile davalı adına olan tapu kaydının iptali mera olarak sınırlandırılması istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

      Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu Ortanca Köyünde 4342 sayılı Mera Kanunu hükümleri uyarınca kurulan İl Mera Komisyonu 16.4.2001 tarihinde çalışmalara başlamış, davaya konu taşınmaz bölümü krokisinde M1 ile gösterilen ve aynı Kanunun 5/a maddesine göre mera dahilinde tespit edilmiş, 3.6.2004 ila 4.7.2004 tarihleri arasında ilan edilen tespit çalışmalarına itirazda bulunulmamış, 24.2.2006 tarih ve 359 sayılı Mera Komisyon kararı ile köy tüzel kişiliğine tahsis edilerek, tahsis kararı da 15.5.2006 ila 15.6.2006 tarihleri arasında ilanla itirazsız kesinleşmiştir....

        taşınmazın bulunduğu mevkideki taşınmazların esasında kadim köy merası vasfında olduğunu, bu meranın hayvanların da geçiş alanı üzerinde ve köy halkı için son derece önemli bir yer olduğunu, meranın köy halkına tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan hak sahiplerin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçası olduğunu, bu nedenle dava konusu taşınmazın davalı adına olan kaydının iptali ile mera vasfı ile sınırlandırılarak özel sicile kaydına karar verilmesini, ayrıca davalı tarafın 3. kişilere devir ve temlik etme riski bulunduğundan devir ve teslimini önlemek amacıyla ihtiyati tedbir konulmasını ve taşınmazın kadim mera olması sebebiyle taşınmaz üzerinde imar izni alınmadan inşaat yapılmaya başlandığını, meraların imara açılmasının yasak olduğunu, davalı tarafça mera vasfındaki dava konusu taşınmaz üzerinde imar izni alınmadan inşaat yapılmaya başlandığını ve dava sonunda haklılıklarının ortaya çıkması halinde kaçak yapının yıkılması gerekeceğinden ivedi olarak...

        Taşınmazın tahsis yoluyla değil de kadim mera olduğunun anlaşılması halinde ise, hiçbir şekilde kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisabı mümkün değildir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş;tahsisli veya kadim mera olup olmadığının usulüne uygun şekilde araştırılmasıdır. Taşınmazın tahsisli meralardan olup olmadığı hususu araştırılırken, öncelikle bu yerde mera tahsisinin bulunup bulunmadığının İl Özel İdaresinden sorulması, varsa mera norm kararı ile tahsis tutanağı ve paftası getirtilerek mahallinde uygulanıp nizalı taşınmazın bu belgeler kapsamında kalıp kalmadığı, mera norm kararına göre tahsis edilen meranın menşei norm kararından araştırılarak tahsisin mevcut kadim meradan mı, yoksa 4753 Sayılı Kanununun 8. maddesine göre Bakanlık emrine geçen yerlerden mi yapıldığı tahkik ve tesbit edilmelidir....

          Mera, Yaylak ve Kışlak olarak tahsis edilecek yerlerin tarif edildiği, 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 5. maddesinde "Komisyonca tespit edilecek ihtiyaca göre aşağıda belirtilen yerler mera, yaylak ve kışlak olarak, köylere veya belediyelere tahsis edilir." denilmektedir. 5. Maddenin (a) bendinde "Kadimden beri mera, yaylak ve kışlak olarak kullanılan yerler ile aynı amaçla kullanılmak üzere köy veya belediyelere tahsis ya da terk edilen yerler" (b) bendinde ise "Devletin hüküm ve tasarrufunda veya hazinenin mülkiyetinde bulunan arazilerden etüt sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak yararlanılabileceği anlaşılan yerler," denildiğini, 4342 sayılı Mera Kanununun 1....

          Davacı Köy Tüzelkişşiliği, taşınmazın köylerine ait mera olduğu, tespitin iptali ve mera olarak sınırlandırılması iddasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin tespitinin iptaliyle 3402 Sayılı Yasanın 16/B maddesi gereğince ... malı mera olarak sınırlandırılmasına, meranın aidiyeti kapsamındaki davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır....

            Köyü 864 nolu parsele bitişik bölümde (A) ile işaretli 96456,59 m2'lik bölümünün Orman Genel Müdürlüğü tarafından fıstık çamı dikildiği, halen tam kapalılıkta 20 yaşlarında fıstık çamı ağaçlarının bulunduğu ve bu yerin mera sicilinde halen kayıtlı olduğu, Balıkesir İl Tarım Müdürlüğü Mera Komisyon Başkanlığının 03.06.2010 gün 5815 sayılı yazısında Orman Yönetiminin tahsis amacının değiştirilmesi konusunda herhangi bir başvurunun komisyona yapılmadığının bildirildiği, yine Bigadiç Mal Müdürlüğünün 25.05.2010 gün 682 sayılı yazısında da meranın tahsis şeklinin değiştirilmesi amacıyla Orman Yönetimi tarafından Mal Müdürlüğüne herhangi bir başvurunun yapılmadığı bildirilmiştir. Mecidiye Köyü 830 nolu parselde ağaçlandırılan bölüme hemen batı yönde bitişik ve komşu olan ......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.05.2006 gününde verilen dilekçe ile mera komisyon kararının iptali ile dava konusu meranın davalı köyün kullanımında olduğunun tespiti ile davalının müdahalesinin meni istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.09.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı köy vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin pul yokluğundan reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 26.01.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu