WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 10.06.2002 gün ve 200273377-6029 sayılı iIamı ile; özetle, mera niteliği ile sınırlandırma görevi kadastro mahkemesine, meraların aidiyeti konusunda hüküm verme görevi genel mahkemelere ait olduğu,kadastro mahkemesince malik ve nitelik hanesi açık bırakılan çekişmeli parsel hakkında hüküm kurması gerekirken sadece davayı meranın aidiyeti olarak düşünülmeyeceği gerekçesi ile görevli mahkeme olarak Kadastro mahkemesi belirlenmiştir Bu durumda ...U.Y.'nın 25/III. Maddesi gereğince Kadastro mahkemesi yetkili isede, Kadastro Mahkemesince dava konusu taşınmazlar mera olarak sınırlandırılarak, meraların aidiyet istemi yönünden ise tefrik kararı verilmiştir. Taşınmazlarda meraların aidiyeti istemine ilişkin davaya bakma görevi genel mahkemelere aittir. Bu durumda meranın aidiyetine istemi ile ilgili uyuşmazlığın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Hizan Asliye Hukuk ve Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, köy merasına yapılan müdahalenin önlenmesi ve mera kullanım hakkının (aidiyetinin) tespiti istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, davaya konu taşınmazlar ile ilgili olarak yargılama sırasında kadastro tutanağı düzenlendiği ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 27. maddesi gereğince kadastro mahkemesinin görevli olduğundan, Kadastro Mahkemesi de, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 25. maddesi uyarınca meranın aidiyetine ilişkin davaya bakmakla Kadastro Mahkemesinin değil, genel mahkemelerin görevli olduğundan sözederek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından,......

      Köyü çalışma alanında bulunan 196 ada 8 ve 202 ada 1 parsel sayılı 24.497,74 ve 2.370.819,55 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kamu orta malı mera vasfıyla sınırlandırılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, taşınmazların bir bölümünün çayır vasfı ile adlarına tescili, kalan bölünün ise ... Köyü Tüzel Kişiliğine ait mera olduğunun tespiti istemi ile dava açmışlardır. Mahkemece, meranın aidiyetinin tespitine yönelik eldeki davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesinden sonra yapılan yargılama sonunda; Mahkemenin görevsizliğine, dosyanın talep halinde yetkili ve görevli İspir Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Asliye Hukuk ve Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, köy merasına yapılan müdahalenin önlenmesi ve mera kullanım hakkının (aidiyetinin) tespiti istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, davaya konu taşınmazlar ile ilgili olarak yargılama sırasında kadastro tutanağı düzenlenmesi nedeniyle kadastro mahkemesinin görevli olduğundan, Kadastro Mahkemesi de, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 25. maddesi uyarınca meranın aidiyetine ilişkin davaya bakmakla Kadastro Mahkemesinin değil, genel mahkemelerin görevli olduğundan sözederek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; dava konusu ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki meranın aidiyetinin tespiti ve mera olarak sınırlandırma davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 14.02.2017 gün ve 2016/7331 Esas, 2017/1007 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mera olarak sınırlandırma, meranın aidiyetinin tespiti ve meraya elatmanın önlenmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda ... ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 24.4.2006 ... ve 2006/3408-4729 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı (davalı) Acıköy köyü tüzelkişiliği vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel Mahkeme kararı, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi HUMK.nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenlerle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir....

              Görülüyor ki Mera Kanunu, komisyonca tahsis işlemi gerçekleştirilirken kadim yararlanma biçimini veya mera, yaylak ve kışlakların hangi köy veya belediyenin idari sınırları içinde ise o köy veya belediyeye tahsis edilmesi gerektiğini bir ölçü olarak kabul etmemiştir. Mera Kanunu’nun tahsis için kabul ettiği kıstas o köy veya belediyenin mera, yaylak ve kışlaklara olan ihtiyacıdır. İhtiyaç unsurunun belirlemesi yapılırken gözetilmesi gereken ölçütlerin neler olduğu de özellikle yasanın 11. maddesinde sıralanmıştır. Öte yandan ihtiyaç tespiti yapılırken Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca belirlenen normların dikkate alınması da zorunludur....

                Dava konusu taşınmaz 1972 yılında yapılan tapulama tespiti sırasında tescil harici bırakılmıştır. 21.10.2005 yılında idari yolla ham toprak vasfı ile Hazine adına tapuya tescil edilmiştir. Daha sonra 4342 sayılı Kanun uyarınca yapılan çalışmalar sonucu Mera Komisyonun 08.05.2009 tarihli 532 sayılı Kararı ile mera olarak tahsis edilmiştir. Her ne kadar mahallinde yapılan keşifte dava konusu taşınmazın 25 - 30 yıldır davacı tarafça kullanıldığı, tarım arazisi olduğu bildirilmiş ise de dört tarafının mera olduğu, meraların zilyetlik yolu ile edinilemeyeceği ve bu yerin de meradan açılmak suretiyle kullanıldığı kabul edilerek davanın reddi gerekirken meranın bütünlüğünü bozacak şekilde kabul kararı verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                  Köyü Tüzel Kişiliğinin davasının kısmen kabulü ile fen bilirkişi raporunda mera olarak gösterilen 7.537.562.052 m2 alanın tarafların müşterek kullanımına ait mera olduğunun tespitine, müdahalenin men'i davasının reddine, davacılar ... ve arkadaşlarının açtığı davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiştir. Hükmü taraf vekilleri temyiz etmişlerdir. 4342 sayılı Mera Kanununun 4. maddesinde; mera, yaylak ve kışlakların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu, kullanma hakkının ise köy veya belediyelere ait olduğu belirtilmektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık meranın kullanım hakkına ilişkin olduğundan harca esas değerin belirlenmesinde sadece kullanım ... dikkate alınmalıdır. Bu nedenle mahkemece çekişme konusu taşınmazın öncelikle kullanma değeri belirlenerek bu değer üzerinden Harçlar Kanununun 30. maddesi uyarınca belirlenecek peşin karar ve ilam harcının tamamlattırılması gerekir....

                    Petrol Kanunu hükümlerine göre, arama faaliyetleri sonunda rezervi belirlenen maden ve petrol faaliyeti için zaruri olan arazilerin tahsis amacının değiştirilebileceği, bu madde kapsamında başvuruda bulunan kamu kurumları ile işletmeciler faaliyetlerini çevreye ve kalan mera alanlarına zarar vermeyecek şekilde yürütmek ve kendilerine tahsis edilen yerleri tahsis süresi bitiminde eski vasfına getirmekle yükümlü olduğu, 15. maddesinde; köy veya belediyelerin mera, yaylak ve kışlak ihtiyaçlarındaki değişme ve gelişmeler göz önünde tutularak, tahsis kararının değiştirilmesi Komisyonun teklifi üzerine Valiliğin onayı ile yapılacağı kuralı getirilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu