Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Bünyan Kaymakamlığı tarafından 3091 Sayılı Kanun gereğince yapılan tahkikatta 105 ada 31 parsel, 104 ada 137 parsel, 102 ada 8 parsel ve 101 ada 24 parsel numaralı meraların bir kısmının, davalı T3 tarafından işgal edildiğinin tespit edildiğini, söz konusu taşınmazların İl Mera Tahsis Komisyonunun 06.08.2009 tarihli kararı ile mera olarak tahsis edildiğini, davalının taşınmazlar mera olarak tahsis edildikten sonra taşınmazları işgal ettiğini ve vasıflarını bozduğunu, meraların kadim mera olmamasının bu sonucu değiştirmeyeceğini, dolayısıyla davalının meranın eski hale getirilmesi ve ıslahı için yapılacak masraflardan sorumlu olduğunu, buna rağmen mahkemece söz konusu meraların vasfının bozulduğundan söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme kararının eksik inceleme ve araştırma sonucunda verildiğinden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını...

Hukuk Dairesinin 10.06.2002 gün ve 200273377-6029 sayılı iIamı ile; özetle, mera niteliği ile sınırlandırma görevi kadastro mahkemesine, meraların aidiyeti konusunda hüküm verme görevi genel mahkemelere ait olduğu,kadastro mahkemesince malik ve nitelik hanesi açık bırakılan çekişmeli parsel hakkında hüküm kurması gerekirken sadece davayı meranın aidiyeti olarak düşünülmeyeceği gerekçesi ile görevli mahkeme olarak Kadastro mahkemesi belirlenmiştir Bu durumda ...U.Y.'nın 25/III. Maddesi gereğince Kadastro mahkemesi yetkili isede, Kadastro Mahkemesince dava konusu taşınmazlar mera olarak sınırlandırılarak, meraların aidiyet istemi yönünden ise tefrik kararı verilmiştir. Taşınmazlarda meraların aidiyeti istemine ilişkin davaya bakma görevi genel mahkemelere aittir. Bu durumda meranın aidiyetine istemi ile ilgili uyuşmazlığın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

    Hukuk Dairesinin 10.06.2002 gün ve 200273377-6029 sayılı iIamı ile; özetle, mera niteliği ile sınırlandırma görevi kadastro mahkemesine, meraların aidiyeti konusunda hüküm verme görevi genel mahkemelere ait olduğu,kadastro mahkemesince malik ve nitelik hanesi açık bırakılan çekişmeli parsel hakkında hüküm kurması gerekirken sadece davayı meranın aidiyeti olarak düşünülmeyeceği gerekçesi ile görevli mahkeme olarak Kadastro mahkemesi belirlenmiştir Bu durumda ...U.Y.'nın 25/III. Maddesi gereğince Kadastro mahkemesi yetkili isede, Kadastro Mahkemesince dava konusu taşınmazlar mera olarak sınırlandırılarak, meraların aidiyet istemi yönünden ise tefrik kararı verilmiştir. Taşınmazlarda meraların aidiyeti istemine ilişkin davaya bakma görevi genel mahkemelere aittir. Bu durumda meranın aidiyetine istemi ile ilgili uyuşmazlığın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mera olarak sınırlandırma, meranın aidiyetinin tespiti ve meraya elatmanın önlenmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda ... ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 24.4.2006 ... ve 2006/3408-4729 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı (davalı) Acıköy köyü tüzelkişiliği vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel Mahkeme kararı, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi HUMK.nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenlerle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki meranın aidiyetinin tespiti ve mera olarak sınırlandırma davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 14.02.2017 gün ve 2016/7331 Esas, 2017/1007 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir....

          Ancak bu değişikliğin yapılabilmesi için, son tahsis kararından itibaren beş yıl geçmiş olması gerekir. Bu süre, 14 üncü maddede öngörülen tahsis amacının değiştirilmesi bakımından uygulanmaz. Tahsis kararındaki değişiklikler mera, yaylak ve kışlaklarla ilgili özel sicile işlenir. yer verilmiştir." düzenlemesine yer verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Hizan Asliye Hukuk ve Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, köy merasına yapılan müdahalenin önlenmesi ve mera kullanım hakkının (aidiyetinin) tespiti istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, davaya konu taşınmazlar ile ilgili olarak yargılama sırasında kadastro tutanağı düzenlendiği ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 27. maddesi gereğince kadastro mahkemesinin görevli olduğundan, Kadastro Mahkemesi de, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 25. maddesi uyarınca meranın aidiyetine ilişkin davaya bakmakla Kadastro Mahkemesinin değil, genel mahkemelerin görevli olduğundan sözederek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından,......

              Köyü çalışma alanında bulunan 196 ada 8 ve 202 ada 1 parsel sayılı 24.497,74 ve 2.370.819,55 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kamu orta malı mera vasfıyla sınırlandırılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, taşınmazların bir bölümünün çayır vasfı ile adlarına tescili, kalan bölünün ise ... Köyü Tüzel Kişiliğine ait mera olduğunun tespiti istemi ile dava açmışlardır. Mahkemece, meranın aidiyetinin tespitine yönelik eldeki davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesinden sonra yapılan yargılama sonunda; Mahkemenin görevsizliğine, dosyanın talep halinde yetkili ve görevli İspir Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Asliye Hukuk ve Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, köy merasına yapılan müdahalenin önlenmesi ve mera kullanım hakkının (aidiyetinin) tespiti istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, davaya konu taşınmazlar ile ilgili olarak yargılama sırasında kadastro tutanağı düzenlenmesi nedeniyle kadastro mahkemesinin görevli olduğundan, Kadastro Mahkemesi de, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 25. maddesi uyarınca meranın aidiyetine ilişkin davaya bakmakla Kadastro Mahkemesinin değil, genel mahkemelerin görevli olduğundan sözederek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; dava konusu ......

                  Görülüyor ki Mera Kanunu, komisyonca tahsis işlemi gerçekleştirilirken kadim yararlanma biçimini veya mera, yaylak ve kışlakların hangi köy veya belediyenin idari sınırları içinde ise o köy veya belediyeye tahsis edilmesi gerektiğini bir ölçü olarak kabul etmemiştir. Mera Kanunu’nun tahsis için kabul ettiği kıstas o köy veya belediyenin mera, yaylak ve kışlaklara olan ihtiyacıdır. İhtiyaç unsurunun belirlemesi yapılırken gözetilmesi gereken ölçütlerin neler olduğu de özellikle yasanın 11. maddesinde sıralanmıştır. Öte yandan ihtiyaç tespiti yapılırken Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca belirlenen normların dikkate alınması da zorunludur....

                    UYAP Entegrasyonu