Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, kadastro tespitini itiraza ve meranın aidiyetinin tespiti istemine yöneliktir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, dayanak tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uymadığı ve davacıların çekişmeli taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetliklerinin bulunmadığı belirlenmiş olmasına göre yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; mera niteliğiyle sınırlandırılan taşınmazın mera olarak sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına karar verilmesi gerekirken kamu orta malı niteliğindeki meraların özel mülkiyete ve tescile konu olamayacağı düşünülmeden yazılı olduğu gibi “tespit gibi tescile” denilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

    Köyünde başlayan kadastro çalışmaları sonrasında davacı köyün 101/1 parsel olarak sınırlandırılan mera vasfındaki yerini davalı köyün sahiplendiğini, hem de istifadesine mani olduğunu; ... Köyünde de kadastro çalışmalarının devam ettiğini dava konusu yerin ... köyünde yapılan kadastro faaliyeti sırasında işlem gördüğünü, davacı köydeki kadastro faaliyet alanının dışında kaldığını, bu nedenle iki köy arasındaki sınırların mevcut hudutnameye göre tespiti ile davalı köyün müdahalesinin menine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizce mera komisyon çalışmalarının devam ettiği, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden söz edilerek bozulmuştur. Bozma kararına uyulmuş ve bu kez mahkemece mera komisyon çalışmalarının ileri yıllarda ödenek gelir ise devam edeceği, bu nedenle uyuşmazlığın komisyonca giderilemediği, henüz mera sınırları belirlenmediğinden elatmanın söz konusu olmayacağı gerekçesi reddedilmiştir....

      Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m. 3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile "...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı" öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir....

        Tüzel Kişiliği, “... yurdu, ..., ... ..., ... tepe, ... suyu” ile bilinen hattın batısının köylerine ait kadim mera olduğunu, 2005 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında bu alanın davalı köyün kadastro çalışma alanı içinde bırakılması nedeniyle davalı köyün kadim meralarına elattığını ileri sürerek elatmanın önlenmesini istemiştir. Birleştirilen davada ise; Davalı – davacı ... Tüzel Kişiliği kadastro çalışmaları sırasında Koyunören Köyü Tüzel Kişiliğine ait olduğu belirtilmek suretiyle tespiti yapılan 115 ada 26 parsel sayılı taşınmazın kadim mera sınırları içinde kaldığını ileri sürerek köylerine aidiyetinin tespitine karar verilmesini istemiştir....

          , nizalı taşınmaz bölümü Mera Komisyonunca mera olarak ayrılarak özel siciline tescil edilmek suretiyle kamu emlakine dönüştüğünden, zilyetlikle iktisap koşullarının davacılar yararına oluştuğunun tespit edilmesi halinde, taşınmazın mülkiyetinin aidiyetinin tespitine karar verilebileceğinin gözetilmesi" gereğine değinilmiştir....

            Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. 3402 sayılı Kanunun 16/B maddesi mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerlerini orta malları niteliğinde kabul etmiş, tutanakların düzenlenip kesinleşmeleri halinde mülkiyet sicillerine değil de tapu sicilinde ayrı şekilde tutulacak özel sicile yazılacağını öngörmüştür. Kamunun kadimden beri yararlandığı yerlerden sayılan bu tür taşınmazlar 16. maddenin ana başlığında yazıldığı gibi “kamu malları”ndan sayılırlar. Kamu mallarının öncelikli olarak temsilcisi hazine ve köy muhtarlığıdır. Davada, dava konusu taşınmazların davacıların ikamet ettiği ... Köyü'nün ... Mezrası'nın kullanımında olan mera olduğu iddiasıyla mera aidiyetinin tespiti ve elatmanın önlenmesi istenildiğinden bu tür bir iddiada gerçek kişilerin aktif dava ehliyeti yoktur. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta, davacı şahısların dava ehliyeti bulunmadığından reddedilmesi gerektiği halde yazılı gerekçe ile davanın esastan kısmen karar verilmesi doğru değildir....

              Somut olayda, Davanın,köy merasına yapılan müdahalenin önlenmesi ve mera kullanım hakkının (aidiyetinin) tespiti istemine ilişkin olduğu,Köyü Tüzel kişiliği arasında kulanım yönünden uyuşmazlık bulunduğu, taşınmazların mera niteliğine herhangi bir itirazın bulunmadığı,uyuşmazlığın taşınmazların Aidiyetine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.Bu durumda, uyuşmazlık yalnızca HUMK’nin 8/11-3. Maddesindeki zilyetliğin korunması olarak düşünülemez. Bu nedenle, dava tarihi ve değeri esas alındığında, HUMK’nun 8/1.( 6100 Sayılı HMK.'nun 2.) maddesi uyarınca,uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;1086 sayılı HUMK’nin 25. ve 26.(6100 sayılı HMK'nin 21. ve 22.)maddeleri gereğince...Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 29.05.2014 oybirliğiyle karar verildi....

                Kadastro mahkemesi ise; dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tutanağının bulunmadığı, davanın iki köy arasındaki mera aidiyetinin tespitine ilişkin olduğu ve genel görevli asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinde, “Kadastro mahkemesi, A)---kadastro komisyonu tarafından gönderilen tutanaklara ait davaları B)----askı ilanı içinde açılan davaları C)Mahalli hukuk mahkemelerinden 27. madde gereğince kadastro mahkemesine devredilen davaları D)Kadastro Mahkemelerinde dava açıldıktan sonra, tespitten önceki haklara dayanarak, asli müdahil olarak katılanların iddialarına ilişkin uyuşmazlıkları, inceler ve karara bağlar“ şeklinde düzenlenmiştir Dosya kapsamından, dava konusu edilen taşınmazın, 2014 yılı mera tahsis çalışma programına alındığının ve taşınmaz ile ilgili kadastro çalışmalarına başlanmadığının anlaşılmasına göre uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir...

                  Köyü adlarına mera olarak sınırlandırılmasına, Fen Bilirkişi raporuna ekli krokide gösterilen 7500,00 m2'lik kenarı yeşil renge boyalı kısmın ...öyü adlarına mera olarak sınırlandırılmasına, dava konusu ... Köyü 104 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik talebin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı köy vekili temyiz etmiştir. Dava, meranın aidiyetinin tesbiti istemine ilişkindir. Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mera aidiyetinin tespiti davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 20.10.2014 gün ve 2014/10836 Esas, 11429 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi HUMK'nın 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu