Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çünkü kesin hüküm, kabul edilen dosya tapu iptali ve tescil istemine ilişkin iken, eldeki dava muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir O halde, sözü edilen Asliye Hukuk Mahkemesinin hükmü eldeki dava bakımından kesin hüküm teşkil etmez. Ne var ki; sözü edilen kadastro mahkemesinin kararıyla 144 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki evin gerek muris İsmail ve gerekse de çocuklarının katkıları ile ortak olarak yaptırıldığı saptanmış ve bu gerekçeyle tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmiştir. Taşınmazdaki evin kimin tarafından yaptırıldığı kesin bir biçimde saptandığına göre ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/101 Esas, 2013/117 Karar sayılı dosyası bu dosya bakımından “güçlü delil” teşkil etmektedir. Ancak; muhdesatın aidiyeti davasına konu edilen ağaçlar yönünden ise “kesin hüküm” ya da “güçlü delil”de bulunmamaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava muhtesatın aidiyetinin tespiti ve temliken tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunca 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 28.3.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; vasiyetnameye dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde muhtesatın aidiyetinin tespiti tapunun beyanlar hanesine tescili istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,9.4.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        TC kimlik numaralı ... ve ...TC kimlik numaralı...adına, dava konusu taşınmaz bölümlerinin bulunduğu Van İli, Edremit İlçesi, Eskicami Mahallesi çalışma alanında, belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığının Tapu Müdürlüğünden sorularak; varsa söz konusu taşınmazların kesinleşme durumlarını gösterir şekilde kadastro tutanak örneklerinin ve oluşmuş ise tapu kayıtlarının onaylı örneklerinin getirtilerek dosyasına konulması, 2- Davaya müdahale talebinde bulunan Van ... vekilinin dilekçesine ekli evraktan, dava konusu taşınmaz bölümlerinin bulunduğu yerde 4342 sayılı Yasa uyarınca mera tespit ve tahdit çalışması yapıldığı anlaşıldığından, yazılacak müzekkereye, hükme esas alınan bilirkişi raporu ve krokiler de eklenmek suretiyle, dava konusu taşınmaz bölümlerinin mera olarak tespiti yapılan ve sınırlandırılan alan içerisinde kalıp kalmadığının sorulması, taşınmaz bölümleri mera olarak tespiti yapılan ve sınırlandırılan alan içerisinde kalıyorsa, mera tahsis...

          K… …… karşı davasında, çekişmeli taşınmaz üzerindeki binayı kendisinin yaptırdığından bahisle muhtesatın aidiyetinin tespiti ve alacak isteklerinde bulunmuşsa da billlahare karşı davaya ilişkin taleplerini atiye bırakmıştır. Mahkemece, muvazaa olgusu sabit görülerek davalı M… ….. K… ….. yönünden davanın kabulüne, davalı M... G... aleyhinde açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, süresi içinde açılmayan karşı davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi S… ….. T… …..'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- "Asıl dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis; karşı dava ise, muhdesatın aidiyetinin tespiti ve alacak isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davalı M… ….. G… ….. aleyhinde açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalı M… ….....

            Gerçekten, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/1 maddesi hükmü gereğince 30 günlük ilan süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitler kesinleşir ve kadastro mahkemesinde dava açma olanağı kalmaz. Ne var ki, aynı yasanın 12/3 maddesi gereğince kadastro tutanaklarında yapılan hak ve tespitlere karşı 10 yıl içinde genel mahkemelerde dava açılması mümkündür. Görüldüğü gibi, 30 günlük dava açma süresi Mera Kanunu ve Kadastro Kanununda benzer amaçlarla düzenlenmiş olup bu düzenleme ile dava açma süresi ile birlikte görevli mahkeme de belirlenmiştir. Hal böyle olunca, mera komisyonu kararlarına karşı 4342 sayılı Mera Kanununun 13/5 maddesi uyarınca 30 günlük sürede açılan davaların asliye hukuk mahkemesinde, kadastro yapılan yerlerde ise kadastro mahkemesinde açılması gerekir....

              Dava; kamulaştırma hukuki nedenine dayalı muhdesatın tespiti istemine ilişkindir. 1.Dosya muhtevasına , dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 510 parsel sayılı taşınmazın 126.400 metrekare alanlı ve mera vasfıyla kamu orta malı nitelikli olduğu, Mahkemece de taşınmazın mera vasfıyla kamu orta malı olduğu, meraların niteliği gereği başka tasarrufa konu olamayacağı gerekçesiyle davanın reddedildiği, fen bilirkişisi raporunda belediyece yapıldığı belirtilen muhdesatın kamulaştırma alanında kalıp kalmadığının tespit edilmediği sabittir. Bilindiği üzere; bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (472l s.lı TMK mad.684/1)....

                Dava; kamulaştırma hukuki nedenine dayalı muhdesatın tespiti istemine ilişkindir. 1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir . 2.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 515 parsel sayılı taşınmazın 16.340 metrekare alanlı ve mera vasfıyla kamu orta malı nitelikli olduğu, Mahkemece de taşınmazın mera vasfıyla kamu orta malı olduğu, meraların niteliği gereği başka tasarrufa konu olamayacağı gerekçesiyle davanın redddildiği, fen bilirkişisi raporunda belediyece yapıldığı belirtilen muhdesatın kamulaştırma alanında kalıp kalmadığının tespit edilmediği sabittir . Bilindiği üzere; bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (472l s.lı TMK mad.684/1)....

                  Dava, haricen satışa dayalı tapu iptal ve tescil, bu talep kabul görmez ise, TMK'nun 713/1. fıkrasındaki kazanmayı sağlayan zilyetlik ve 2. fıkrasında yer alan, “…maliki 20 yıl önce ölmüş…” hukuki sebeplerine dayalı olarak açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil, mümkün olmaz ise bedel iadesi, muhdesat aidiyetinin tespiti ve hapis hakkı tanınması taleplerine ilişkindir. -//- A-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; 1-a)Davaya konu, 559 parselin tescile esas tapulama tutanağına göre, tespit 22.7.1963 tarihinde ... mirasçıları adına yapılmıştır. 559 sayılı parselin Kadastro tutanakları miras bırakan ... adına değil, mirasçıları adına elbirliği mülkiyet niteliğinde düzenlendiğine göre taşınmazların İsa’nın mirasçılarına intikal ettiğinin ve kadastro tespit tutanakları ile intikalin yapıldığının kabulü gerekir....

                    Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....

                      UYAP Entegrasyonu