Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; dava konusu Kayseri ili Develi İlçesi Çomaklı Mahallesi 103 ada 60 parsel sayılı taşınmazı tapu kaydına göre tarla vasfında iken 29/11/2002 tarihinde davacının satın aldığı, Develi Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/42 esas ve 2008/429 karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazın tarla olan tapusunun iptal edilip mera vasfında hazine adına tescil edildiği, bu kararın 30/03/2009 tarihinde kesinleştiği, sonuç olarak; kadastro işlemleri sırasında hata yapıldığı, bu hata nedeniyle davacının satış suretiyle edindiği tapu kaydının iptaline karar verildiği bu haliyle davalının zarının geniş anlamda tapu sicilinin tutulmasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır....

SONUÇ: Davalı-karşı davacı ... vekilinin temyiz itirazları yukarıda (2) numaralı bentde açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün asıl davada tapu iptal ve tescil isteği yönünden 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; karşı davada muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine yönelik temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve HUMK'un 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 829,50 TL peşin harcın davalı-karşı davacı ...'a iadesine 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; tapu iptali ve tescil davalarında dava kayıt malikine, kayıt maliki ölü ise mirasçılarına yöneltilerek açılır. Dava tapu iptali ve tescil davası olduğuna ve Hazine kayıt maliki olup, Harçlar Kanununun 3/J maddesi gereğince harçtan bağışık olduğuna göre eksik harcın alınmasına yer olmadığına, normal tapu iptali ve tescil davalarında olduğu gibi yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı taraftan alınmasına karar verilir. Bu nedenle yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması, harcın davacıdan alınması ve davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi yerinde değildir. Çünkü Hazineye karşı açılan bu tür tapu iptali ve tescil davalarında davalı Hazine kanuni hasım kabul edilemez ve TMK.nun 713/3. fıkrası somut olayda bu nedenle uygulanamaz....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM YRG.GELİŞ TARİHİ:27.3.2012 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, mera niteliğindeki taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkin olup, taşınmazın mera nitelinde olup olmadığının araştırılmasını gerektirmektedir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ne var ki, anılan Dairece daha önce görevsizlik kararı verilmiş olduğundan Daireler arasında temyiz incelemesi yönünden ortaya çıkan uyuşmazlığın Hukuk Başkanlar Kurulunca giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına, 27.6.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, mera kadastro kararına karşı açılan tapu iptali ve tescil davası olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 23.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          SINIRLANDIRMATAPU İPTALİYOLSUZ TESCİL 4342 S. MERA KANUNU [ Geçici Madde 3 ] "İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.06.1998 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve mera olarak sınırlandırma istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, tapu iptali tescil ve sınırlandırma istemleri ile açılmıştır. Mahkemece dava reddedilmiş, Hükmü davacı Hazine temyiz etmiştir. Dava konusu 1314 ada 718 parsel sayılı taşınmaz mera niteliğindeki 337 ada 326 parselden gelmektedir....

            Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın özel sicilindeki kaydının iptal ve orman niteliğinde tapuya tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2007 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz, orman sınırları içinde bırakılmış, 1979 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise mera olarak tesbit ve yolsuz olarak özel siciline tescil edilmiştir....

              Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın özel sicilindeki kaydının iptal ve orman niteliğinde tapuya tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2007 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz, orman sınırları içinde bırakılmış, 1979 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise mera olarak tesbit ve yolsuz olarak özel siciline tescil edilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ...ve ...ile Hazine ve Çakıllıpınar Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 05.02.2010 gün ve 318/23 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacılar, mirasen intikal, taksim ve eklemeli zilyetliğe dayanarak 108 ada 65 ve 107 ada 124 parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile taşınmazların adlarına tescilini talep etmişlerdir. Davalı Hazine vekili, taşınmazların mera niteliğinde olduğundan davanın reddini savunmuş, davalı köy tüzel kişiliği temsilcisi dava konusu yerlerde davacıların hisseleri olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece, davanın kabul edilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....

                    UYAP Entegrasyonu