Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıya aynen alınan madde hükmünden anlaşılacağı üzere; 4342 sayılı Mera Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin uygulanacağı taşınmazlar, öncesi mera iken Yasanın öngördüğü koşulların gerçekleşmesi sebebiyle aslında Hazine adına tescili gereken veya Hazine adına tescili gerekirken gerçek veya tüzel kişiler adına tescil edilecek taşınmazlardır. Başka bir anlatımla 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3 üncü maddesi hükmü, belediye adına tescil edilerek belediyenin özel mülkü haline gelen taşınmazlara uygulanamaz. Bir yörede 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3 üncü maddesine göre işlem yapılabilmesi için; a) Mera, 4342 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 03.05.2005 tarihi itibariyle belediye ve mücavir alan sınırları içersinde bulunmalıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.02.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.04.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalının maliki olduğu 129 ada 37 parsel sayılı taşınmazın mera niteliğindeki 44 sayılı parsel ile bütünlük arzettiğini, dolayısıyla 37 sayılı parselin mera olduğunu belirterek davalı adına olan kaydın iptali ile mera olarak özel siciline yazılmasına karar verilmesini istemiş; yargılama aşamasında çekişmeli parselin davalı adına tapuda kayıtlı olan 127 ada 37 sayılı parsel olduğunu belirtmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ile davalı Hazine vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, ... köyü 111 ada 50 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek mera tahsis kararının ve özel sicil kaydının iptali ile taşınmazın orman niteliğinde Hazine adına tescili ve davalıların müdahalesinin men’i istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın KABULÜNE, dava konusu taşınmazla ilgili mera tahsis kararı ve tapu kaydının (özel sicil kaydının) İPTALİ ile orman niteliğinde Hazine adına TESCİLİNE, davalıların müdahalesinin men’ine karar verilmiş, hüküm davacı ... YÖNETİMİ vekili ile davalı HAZİNE vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Köyü sınırları içinde kalan 168 ada 14 parsel sayılı taşınmazın mera olarak tespit edilip tespitin itirazsız kesinleştiği ve dayanak kaydın hudutlarının mera okumadığı dikkate alınarak yöntemince mera araştırması yapılması; komşu 168 ada 14 parselin kadim ve geleneksel şekilde kullanılan mera olup olmadığının belirlenmesi; varsa mera tahsis kararı ve haritalarının uygulanması; 168 ada 14 parselin kadim ve geleneksel şekilde kullanılan mera olduğunun belirlenmesi halinde tapu kayıt miktarı kadar yerin davacılar adına tescili gerekeceğinin düşünülmesi; 14 nolu parselin mera olmadığı sonucuna varılması halinde ise kayıt miktarı üzerine ilaveten her bir paydaşın şartları oluştuğu takdirde 100 dönüm kazanabileceğinin düşünülmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne; 565 parsel numaralı taşınmazın kadastrocu bilirkişiler ... ve ...'...

          Davaya konu 926 nolu parselin evveliyatı olan 905 sayılı ve 4.156.293,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 02/03/1995 tarih ve 1099 yevmiyeli işlem ile Maliye Hazinesi adına idari yoldan tescil edilmiştir. 915 ve 905 sayılı parsel birleştirilerek 924 parsel altında 8.241,870,00 metrekare yüzölçümü ile Hazine adına tescil edildikten sonra sonra 2/12/1998 tarih ve 7066- 7667 yevmiyeli işlemle tevhiden ifraz ile 926 sayılı parsel oluşmuştur. 926 sayılı parsel 04.10.2010 tarihinde Hazine adına kayıtlı iken davacı adına kamu kurumlarına bedelsiz devir işlemi ile verilerek tescil edilmiştir. 877 nolu mera parselinin 18 Toprak Tevzii Komisyonu'nun yaptığı çalışma ile 875, 877, 878 ve 879 nolu mera parselleri Mera norm kararı ile oluşturularak Alcı Köyü Tüzel Kişiliğine tahsislerine karar verilmek suretiyle özel sicillerine kaydedildikleri anlaşılmıştır....

          İmar planında genel hizmetler dışında özel mülkiyete konu olabilecek konut, sanayi ve ticaret alanı olarak belirlenmiş alanlarda kalan meralar bu vasıflarını yitirmeleri halinde Hazine adına tescili gerekir. (Danıştay 1. Dairesinin 1988/328 E, 1989/19 K. sayılı mütalaası) Belediye adına tescili gerekmeyen yerler belediye veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş ise “Yolsuz Tescil “ olacağından Hazine her zaman bu iddia ile dava açabilir. Ne var ki, başlangıçtaki tescil işlemi yolsuz tescil olsa da 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesi hükmü koşulların oluşması halinde tescilin belediye veya gerçek ya da özel hukuk tüzel kişileri adına devam etmesi olanağı sağladığından, artık burada 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesi şartları üzerinde durulması gerekir. 27.05.2004 tarihli 5178 sayılı Kanunun 5. maddesi ile ayrıca 03.06.2007 tarihli 5685 sayılı Kanunun 1....

            İmar planında genel hizmetler dışında özel mülkiyete konu olabilecek konut, sanayi ve ticaret alanı olarak belirlenmiş alanlarda kalan meralar bu vasıflarını yitirmeleri halinde Hazine adına tescili gerekir. (Danıştay 1. Dairesinin 1988/328 E, 1989/19 K. sayılı mütalaası) Belediye adına tescili gerekmeyen yerler belediye veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş ise “Yolsuz Tescil “ olacağından Hazine her zaman bu iddia ile dava açabilir. Ne var ki, başlangıçtaki tescil işlemi yolsuz tescil olsa da 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesi hükmü koşulların oluşması halinde tescilin belediye veya gerçek ya da özel hukuk tüzel kişileri adına devam etmesi olanağı sağladığından, artık burada 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesi şartları üzerinde durulması gerekir. 27.05.2004 tarihli 5178 sayılı Kanunun 5. maddesi ile ayrıca 03.06.2007 tarihli 5685 sayılı Kanunun 1....

              İmar planında genel hizmetler dışında özel mülkiyete konu olabilecek konut, sanayi ve ticaret alanı olarak belirlenmiş alanlarda kalan meralar bu vasıflarını yitirmeleri halinde Hazine adına tescili gerekir. (Danıştay 1. Dairesinin 1988/328 E, 1989/19 K. sayılı mütalaası) Belediye adına tescili gerekmeyen yerler belediye veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş ise “Yolsuz Tescil “ olacağından Hazine her zaman bu iddia ile dava açabilir. Ne var ki, başlangıçtaki tescil işlemi yolsuz tescil olsa da 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesi hükmü koşulların oluşması halinde tescilin belediye veya gerçek ya da özel hukuk tüzel kişileri adına devam etmesi olanağı sağladığından, artık burada 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesi şartları üzerinde durulması gerekir. 27.05.2004 tarihli 5178 sayılı Kanunun 5. maddesi ile ayrıca 03.06.2007 tarihli 5685 sayılı Kanunun 1....

                İmar planında genel hizmetler dışında özel mülkiyete konu olabilecek konut, sanayi ve ticaret alanı olarak belirlenmiş alanlarda kalan meralar bu vasıflarını yitirmeleri halinde Hazine adına tescili gerekir. (Danıştay 1. Dairesinin 1988/328 E, 1989/19 K. sayılı mütalaası) Belediye adına tescili gerekmeyen yerler belediye veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş ise “Yolsuz Tescil “ olacağından Hazine her zaman bu iddia ile dava açabilir. Ne var ki, başlangıçtaki tescil işlemi yolsuz tescil olsa da 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesi hükmü koşulların oluşması halinde tescilin belediye veya gerçek ya da özel hukuk tüzel kişileri adına devam etmesi olanağı sağladığından, artık burada 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesi şartları üzerinde durulması gerekir. 27.05.2004 tarihli 5178 sayılı Kanunun 5. maddesi ile ayrıca 03.06.2007 tarihli 5685 sayılı Kanunun 1....

                  İmar planında genel hizmetler dışında özel mülkiyete konu olabilecek konut, sanayi ve ticaret alanı olarak belirlenmiş alanlarda kalan meralar bu vasıflarını yitirmeleri halinde Hazine adına tescili gerekir. (Danıştay 1. Dairesinin 1988/328 E, 1989/19 K. sayılı mütalaası) Belediye adına tescili gerekmeyen yerler belediye veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş ise “Yolsuz Tescil “ olacağından Hazine her zaman bu iddia ile dava açabilir. Ne var ki, başlangıçtaki tescil işlemi yolsuz tescil olsa da 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesi hükmü koşulların oluşması halinde tescilin belediye veya gerçek ya da özel hukuk tüzel kişileri adına devam etmesi olanağı sağladığından, artık burada 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesi şartları üzerinde durulması gerekir. 27.05.2004 tarihli 5178 sayılı Kanunun 5. maddesi ile ayrıca 03.06.2007 tarihli 5685 sayılı Kanunun 1....

                    UYAP Entegrasyonu