Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 06.06.2011 gününde verilen dilekçeler ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; birleşen 2011/512 Esas sayılı davanın reddine; diğer davaların kabulüne dair verilen 19.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ile davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, 239 ve 200 parsel sayılı taşınmazların tapu sicilindeki “..., ...” biçiminde yazılı kaydın “... kızı, ...”; 316 parsel sayılı taşınmazın tapu sicilindeki “...” biçiminde yazılı kaydın “... kızı, ...”; 324 ve 329 parsel sayılı taşınmazların tapu sicilindeki “...” biçiminde yazılı kaydın “... oğlu, ...” olarak düzeltilmesini istemiştir....

    Ancak; mera niteliğinde bulunan taşınmazların 3402 sayılı Kanunun 16/B maddesi ile 4342 sayılı Kanunun 10. maddesi hükümlerine göre mera vasfıyla özel siciline kaydedilmesine karar verilmesi gerekirken “... adına özel siciline kayıt ve tesciline,” karar verilmiş olması doğru görülmemiş ise de bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararının 1-A bendinde yazılı "A- ... ili, ... ilçesi, ... köyü 129 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile mera vasfı ile ... adına özel siciline kayıt ve tesciline," cümlesinden “... adına” ibaresinin çıkartılmasına ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 20/06/2017 günü oy birliği ile karar verildi....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/664 esas sayılı dosyasında 2275 parsel sayılı taşınmazın mera vasfı ile köy tüzel kişiliği adına olan tapu kaydının iptali ile orta malı olarak sınırlandırılarak özel sicile kaydedilmesinin istendiği, bu davanın dava tarihinde derdest olup dava tarihinde taşınmaz maliki ... köyü tüzel kişiliği olduğundan ve davalılar tapu maliki köy tüzel kişiliğinden kiralayarak kullandıklarından davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı hazine tarafından davalılarca elatıldığı ileri sürülen 2275 parsel sayılı taşınmazın kadimden beri mera olduğu iddiası ile dava açılmıştır. Bu iddia dava tarihinden çok evvel devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan bir yere hazinenin sahiplik etme iradesinden kaynaklanmakta olup taşınmazın özel mülkiyet sicilinde kayıtlı olduğunun kabulü ile davanın reddi açıklanan nedenle doğru değildir....

        Yukarıya aynen alınan madde hükmünden anlaşılacağı üzere; 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesinin uygulanacağı taşınmazlar, öncesi mera iken yasanın öngördüğü koşulların gerçekleşmesi sebebiyle aslında ... adına tescili gereken veya ... adına tescili gerekirken gerçek veya tüzel kişiler adına tescil edilecek taşınmazlardır. Başka bir anlatımla 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesi hükmü, belediye adına tescil edilerek belediyenin özel mülkü haline gelen taşınmazlara uygulanamaz. Bir yörede 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesine göre işlem yapılabilmesi için; a)Mera, 4342 sayılı Kanunun geçici 3. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 03.05.2005 tarihi itibariyle belediye ve mücavir alan sınırları içersinde bulunmalıdır....

          Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, çekişmeli Tepeyatak Köyü 594 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın reddine, 559 parse sayılı taşınmaza yönelik davanın kısmen kabulü ile (A) ile gösterilen 8452 m2'lik kısmın mera sınırlamasının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline ve bu kısmın mera özel sicilindeki kaydının iptaline, davanın niteliği gereği davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve taraf vekilleri lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman savına dayalı mera sınırlamasının iptali istemine ilişkindir. Yörede arazi kadastrosu 30/04/1982 tarihinde kesinleşmiş, orman kadastrosu yapılmamıştır....

            Mahkemece, mahallinde yapılan keşifte davacının yer gösterimine göre dava edilen yerin 102 ada 54 parselle bir irtibatının bulunmadığı, tescili talep edilen yerin ... Köyü 102 ada 14 parsele komşu 52 parsel sayılı Hazine adına kayıtlı mera parseli içerisinde kaldığı, dolayısıyla tescili talep edilen yere ilişkin usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı gibi tescili talep edilen yerin ... Köyüne ait 52 nolu mera parseli içerisinde kaldığı, meraların zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine dair verilen kararın, davacı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairenin 26.01.2010 tarihli ve 2009/5192 Esas, 2010/246 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş, davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi talebinde bulunulmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mera sınırlandırmasının iptali ve tescil KARAR Davaya konu 131 ada 479 parsel sayılı taşınmazın özel sicilindeki mera kaydı ile varsa kadastro tutanağının onaylı ve okunaklı örneğinin Tapu Müdürlüğü'nden getirtilerek dosyaya eklenmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın geri çevrilmek suretiyle Yerel Mahkemesi'ne İADESİNE 27.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mera sınırının iptali ve tescil KARAR Davaya konu 131 ada 478 ve 479 parsel sayılı taşınmazların özel sicilindeki mera kayıtları ile varsa kadastro tutanaklarının onaylı ve okunaklı örneklerinin Tapu Müdürlüğü'nden getirtilerek dosyaya eklenmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın geri çevrilmek suretiyle Yerel Mahkemesi'ne İADESİNE 27.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  İmar planında genel hizmetler dışında özel mülkiyete konu olabilecek konut, sanayi ve ticaret alanı olarak belirlenmiş alanlarda kalan meralar bu vasıflarını yitirmeleri halinde ... adına tescili gerekir. (Danıştay 1. Dairesinin 1988/328 E, 1989/19 K. sayılı mütalaası) Belediye adına tescili gerekmeyen yerler belediye veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş ise "Yolsuz Tescil" olacağından ... her zaman bu iddia ile dava açabilir. Ne var ki, başlangıçtaki tescil işlemi yolsuz tescil olsa da 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesi hükmü koşulların oluşması halinde tescilin belediye veya gerçek ya da özel hukuk tüzel kişileri adına devam etmesi olanağı sağladığından, artık burada 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesi şartları üzerinde durulması gerekir....

                    Yukarıya aynen alınan madde hükmünden anlaşılacağı üzere; 4342 Sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesinin uygulanacağı taşınmazlar, öncesi mera iken yasanın öngördüğü koşulların gerçekleşmesi sebebiyle aslında ... adına tescili gereken veya ... adına tescili gerekirken gerçek veya tüzel kişiler adına tescil edilecek taşınmazlardır. Başka bir anlatımla 4342 Sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesi hükmü, belediye adına tescil edilerek belediyenin özel mülkü haline gelen taşınmazlara uygulanamaz. Bir yörede 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesine göre işlem yapılabilmesi için; a)Mera, 4342 sayılı Kanunun geçici 3. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 03.05.2005 tarihi itibariyle belediye ve mücavir alan sınırları içersinde bulunmalıdır. Zira bu tarih itibariyle köy sınırları içerisinde bulunan veya bu tarihten sonra belediye ve mücavir alan sınırları içerisine alınan meralarda bu madde hükümlerinin uygulanma olanağı yoktur....

                      UYAP Entegrasyonu