Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, dava konusu taşınmazın evveliyatının mera olduğu ve 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesinde yazılı koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. İmar planı içindeki meralar planın onayıyla birlikte hukuki bakımdan meralık vasfını yitireceğinden, bu yerlerden genel hizmete ayrılanların (yol, park, yeşil saha, gibi) belediye veya özel idareye bedelsiz terkini gerekir. İmar planında genel hizmetler dışında özel mülkiyete konu olabilecek konut, sanayi ve ticaret alanı olarak belirlenmiş alanlarda kalan meralar bu vasıflarını yitirmeleri halinde Hazine adına tescili gerekir. (Danıştay 1. Dairesinin 1988/328 E, 1989/19 K. sayılı mütalaası) Belediye adına tescili gerekmeyen yerler belediye veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş ise “Yolsuz Tescil “ olacağından Hazine her zaman bu iddia ile dava açabilir....

    Köyü 22, 23, 54,71, 223, 231, 243, 245, 339, 390 ve 579 parsel sayılı taşınmazların mera sınırlamasının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, mera özel sicilindeki kayıtlarının iptaline, davanın niteliği gereği davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı vekili lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava orman savına dayalı mera sınırlamasının iptali istemine ilişkindir. Yörede arazi kadastrosu 30/04/1982 tarihinde kesinleşmiş, orman kadastrosu yapılmamıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 28/12/2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile mera niteliği ile davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, mera niteliğindeki taşınmazların bu nitelik ile sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup bozma nedeni ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden kararın hüküm fıkrasının 2. bendinin 3. satırındaki “davacı ... adına tapuya tesciline” kelimelerinin çıkartılarak yerine “mera olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline işlenmesine” kelimelerinin eklenmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 24.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Asliye Hukuk Mahkemesi 08.05.2007 tarihli kararıyla; davanın kabulü ile, 65 parsel sayılı taşınmazın mera olan kaydının iptaliyle, krokide (A) ile işaretli 101566,73 m2'lik kısmının 1997'de kesinleşen orman tahditi kapsamında kalması gerekçesiyle bu kısmın orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, krokide (B) ile işaretli 1880,41 m2'lik kısmın ise; 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığı anlaşıldığından (B) kısmının tarla vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar ..., hüküm davalı Hazine ve Hasanbey Köy Tüzel Kişiliği tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava; kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın özel sicildeki mera kaydının silinerek orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline ilişkindir....

          İmar planı içindeki meraların planın onayıyla birlikte hukuki bakımdan meralık vasfını yitireceğinden, bu yerlerden genel hizmete ayrılanların (yol, ..., yeşil saha, gibi) belediye veya özel idareye bedelsiz terkini gerekir. İmar planında genel hizmetler dışında özel mülkiyete konu olabilecek konut, sanayi ve ticaret alanı olarak belirlenmiş alanlarda kalan meralar bu vasıflarını yitirmeleri halinde Hazine adına tescili gerekir. (Danıştay 1. Dairesinin 1988/328 E, 1989/19 K. sayılı mütalaası) Belediye adına tescili gerekmeyen yerler belediye veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş ise “Yolsuz Tescil” olacağından Hazine her zaman bu iddia ile dava açabilir....

            (Danıştay 1.Dairesinin 1988/328 E., 1989/19 K. sayılı mütalaası) Belediye adına tescili gerekmeyen yerler belediye veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş ise “Yolsuz Tescil” olacağından Hazine her zaman bu iddia ile dava açabilir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 26.05.2006 gününde verilen dilekçe ile mera özel sicil kaydının iptali ile eski hale getirme tazminatının kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 412 parsel sayılı taşınmazın özel sicilindeki mera şerhinin terkini ve menfi tespit istemleri ile açılmıştır. Mahkemece, 412 parsele ait mera şerhinin özel sicilinden terkinine, eski hale getirme bedeli olarak davacılardan Cengiz’den Valilik yazısı ile istenen tazminatın ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir....

                Mahkemece, mera komisyon kararlarının iptali için açılan davaların, adına tahsis yapılan köy tüzel kişiliği veya belediye karşı açılabileceği gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Bir davada olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK m. 33). Somut olayda; dava konusu 762 parsel sayılı taşınmazın yapılan kadastro çalışması sonucunda 17.10.1987 tarihinde bahçe vasfıyla kamu orta malı olarak tespit gördüğü, davacı tarafından tespite itiraz edildiği ve 30.12.1989 tarihli kadastro komisyonu kararı ile taşınmazın davacı adına tesciline karar verildiği ve kesinleştiği ancak taşınmazın kamu orta malları sicilinden terkin edilmediği, taşınmazda yapılan yenileme kadastrosu sonucunda dava konusu taşınmazın 101 ada 45 parsel numarası ile davacı adına tescil edildiği, ... kaydında “......

                  Yukarıya aynen alınan madde hükmünden anlaşılacağı üzere; 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesinin uygulanacağı taşınmazlar, öncesi mera iken yasanın öngördüğü koşulların gerçekleşmesi sebebiyle aslında ... adına tescili gereken veya ... adına tescili gerekirken gerçek veya tüzel kişiler adına tescil edilecek taşınmazlardır. Başka bir anlatımla 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesi hükmü, belediye adına tescil edilerek belediyenin özel mülkü haline gelen taşınmazlara uygulanamaz. Bir yörede 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesine göre işlem yapılabilmesi için; a)Mera, 4342 sayılı Kanunun geçici 3. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 03.05.2005 tarihi itibariyle belediye ve mücavir alan sınırları içersinde bulunmalıdır....

                    Dairesinin 1988/328 Esas, 1989/19 Karar sayılı mütalaası) Belediye adına tescili gerekmeyen yerler belediye veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş ise "Yolsuz Tescil" olacağından Hazine her zaman bu iddia ile dava açabilir....

                      UYAP Entegrasyonu