Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

uygulanacağı taşınmazlar, öncesi mera iken yasanın öngördüğü koşulların gerçekleşmesi sebebiyle aslında Hazine adına tescili gereken veya Hazine adına tescili gerekirken gerçek veya tüzel kişiler adına tescil edilecek taşınmazlardır....

    İmar planı içindeki meralar planın onayıyla birlikte hukuki bakımdan meralık vasfını yitireceğinden, bu yerlerden genel hizmete ayrılanların ( yol, park, yeşil saha, gibi ) belediye veya özel idareye bedelsiz terkini gerekir. İmar planında genel hizmetler dışında özel mülkiyete konu olabilecek konut, sanayi ve ticaret alanı olarak belirlenmiş alanlarda kalan meralar bu vasıflarını yitirmeleri halinde Hazine adına tescili gerekir. ( Danıştay 1. Dairesinin 1988/328 E, 1989/19 K. sayılı mütalaası ) Belediye adına tescili gerekmeyen yerler belediye veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş ise “Yolsuz Tescil “ olacağından Hazine her zaman bu iddia ile dava açabilir....

      İmar planı içindeki meralar planın onayıyla birlikte hukuki bakımdan meralık vasfını yitireceğinden, bu yerlerden genel hizmete ayrılanların (yol, park, yeşil saha, gibi) belediye veya özel idareye bedelsiz terkini gerekir. İmar planında genel hizmetler dışında özel mülkiyete konu olabilecek konut, sanayi ve ticaret alanı olarak belirlenmiş alanlarda kalan meralar bu vasıflarını yitirmeleri halinde Hazine adına tescili gerekir. (Danıştay 1. Dairesinin 1988/328 E, 1989/19 K. sayılı mütalaası) Belediye adına tescili gerekmeyen yerler belediye veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş ise “Yolsuz Tescil “ olacağından Hazine her zaman bu iddia ile dava açabilir....

        İmar planı içindeki meralar planın onayıyla birlikte hukuki bakımdan meralık vasfını yitireceğinden, bu yerlerden genel hizmete ayrılanların (yol, park, yeşil saha, gibi) belediye veya özel idareye bedelsiz terkini gerekir. İmar planında genel hizmetler dışında özel mülkiyete konu olabilecek konut, sanayi ve ticaret alanı olarak belirlenmiş alanlarda kalan meralar bu vasıflarını yitirmeleri halinde Hazine adına tescili gerekir. (Danıştay 1. Dairesinin 1988/328 E, 1989/19 K. sayılı mütalaası) Belediye adına tescili gerekmeyen yerler belediye veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş ise “Yolsuz Tescil “ olacağından Hazine her zaman bu iddia ile dava açabilir....

          Somut olayda; Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu ifrazen oluşan bir kısım parsellerin 359.000 m2 yüzölçümlü mera vasıflı 19.04.1955 tarihli ve 28 no'lu parselden geldiği, 1965 yılında yapılan tapulama çalışmaları ile Belediye adına mera vasfı ile tescil edildiği ve sonradan yapılan imar uygulamaları ile dava konusu taşınmazın önce belediye adına sonra tahsisen davalı adına tescil edildiği ve dava konu taşınmazın bulunduğu yörede yapılaşmalar olduğu anlaşılmaktadır....

            Mahkemece, dava konusu taşınmazın evveliyatının mera olduğu ve 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesinde yazılı koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. İmar planı içindeki meralar planın onayıyla birlikte hukuki bakımdan meralık vasfını yitireceğinden, bu yerlerden genel hizmete ayrılanların (yol, park, yeşil saha, gibi) belediye veya özel idareye bedelsiz terkini gerekir. İmar planında genel hizmetler dışında özel mülkiyete konu olabilecek konut, sanayi ve ticaret alanı olarak belirlenmiş alanlarda kalan meralar bu vasıflarını yitirmeleri halinde Hazine adına tescili gerekir. (Danıştay 1. Dairesinin 1988/328 E, 1989/19 K. sayılı mütalaası) Belediye adına tescili gerekmeyen yerler belediye veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş ise "Yolsuz Tescil" olacağından Hazine her zaman bu iddia ile dava açabilir....

              Somut olayda; Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu ifrazen oluşan bir kısım parsellerin 359.000 m2 yüzölçümlü mera vasıflı 19.04.1955 tarihli ve 28 no'lu parselden geldiği, 1965 yılında yapılan tapulama çalışmaları ile Belediye adına mera vasfı ile tescil edildiği ve sonradan yapılan imar uygulamaları ile dava konusu taşınmazın önce belediye adına sonra tahsisen davalı adına tescil edildiği ve dava konu taşınmazın bulunduğu yörede yapılaşmalar olduğu anlaşılmaktadır....

                İmar planı içindeki meralar planın onayıyla birlikte hukuki bakımdan meralık vasfını yitireceğinden, bu yerlerden genel hizmete ayrılanların ( yol, park, yeşil saha, gibi ) belediye veya özel idareye bedelsiz terkini gerekir. İmar planında genel hizmetler dışında özel mülkiyete konu olabilecek konut, sanayi ve ticaret alanı olarak belirlenmiş alanlarda kalan meralar bu vasıflarını yitirmeleri halinde Hazine adına tescili gerekir. ( Danıştay 1. Dairesinin 1988/328 E, 1989/19 K. sayılı mütalaası ) Belediye adına tescili gerekmeyen yerler belediye veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş ise “Yolsuz Tescil “ olacağından Hazine her zaman bu iddia ile dava açabilir....

                  Mahkemece, dava konusu taşınmazın evveliyatının mera olduğu ve 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesinde yazılı koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. İmar planı içindeki meralar planın onayıyla birlikte hukuki bakımdan meralık vasfını yitireceğinden, bu yerlerden genel hizmete ayrılanların (yol, park, yeşil saha, gibi) belediye veya özel idareye bedelsiz terkini gerekir. İmar planında genel hizmetler dışında özel mülkiyete konu olabilecek konut, sanayi ve ticaret alanı olarak belirlenmiş alanlarda kalan meralar bu vasıflarını yitirmeleri halinde Hazine adına tescili gerekir. (Danıştay 1. Dairesinin 1988/328 E, 1989/19 K. sayılı mütalaası ) Belediye adına tescili gerekmeyen yerler belediye veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş ise “Yolsuz Tescil “ olacağından Hazine her zaman bu iddia ile dava açabilir....

                    Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya iş yeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen ancak, Hazinece ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucunda mera olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilmesi üzerine mera özel siciline yazılan fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre meralık vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ile doğrudan Hazine adına tesciline karar verilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve hâlen tapuda Hazine adına kayıtlı olan taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara veya bunların haleflerine devredilir....

                    UYAP Entegrasyonu