Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya iş yeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen ancak, Hazinece ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucunda mera olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilmesi üzerine mera özel siciline yazılan fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre meralık vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ile doğrudan Hazine adına tesciline karar verilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve hâlen tapuda Hazine adına kayıtlı olan taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara veya bunların haleflerine devredilir....

adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... Tüzel Kişiliği, çekişmeli taşınmazın kamu orta malı niteliğinde mera olduğu iddiasına dayanarak, tapu iptali ve Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında müdahil Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile ham toprak vasfıyla adına tescili istemiyle davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 101 ada 149 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına mera vasfıyla özel siciline tesciline, asli müdahil Hazinenin davasının reddine karar verilmiş; hüküm, bir kısım davalılar vekili ve asli müdahil Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi... Köyü 246 nolu mera parselinin yörede 1998 yılında yapılan ve 07.02.1999 tarihinde kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını, davalı adına olan tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 27.11.2006 tarihli krokide (A2)=5125,77 m2, (A3)=4829,94 m2, (B1)=10832,76 m2'lik bölümlerin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, mera özel sicilindeki kaydının silinmesine, (A1), (B2) ve (B3) ile gösterilen bölümler hakkındaki davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ......

      İmar planı içindeki meralar planın onayıyla birlikte hukuki bakımdan meralık vasfını yitireceğinden, bu yerlerden genel hizmete ayrılanların (yol, park, yeşil saha, gibi) belediye veya özel idareye bedelsiz terkini gerekir. İmar planında genel hizmetler dışında özel mülkiyete konu olabilecek konut, sanayi ve ticaret alanı olarak belirlenmiş alanlarda kalan meralar bu vasıflarını yitirmeleri halinde Hazine adına tescili gerekir. (Danıştay 1. Dairesinin 1988/328 Esas, 1989/19 Karar sayılı mütalaası) Belediye adına tescili gerekmeyen yerler belediye veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş ise "Yolsuz Tescil" olacağından Hazine her zaman bu iddia ile dava açabilir. Ne var ki, başlangıçtaki tescil işlemi yolsuz tescil olsa da 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesi hükmü koşulların oluşması halinde tescilin belediye veya gerçek ya da özel hukuk tüzel kişileri adına devam etmesi olanağı sağladığından, artık burada 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3....

        İmar planı içindeki meralar planın onayıyla birlikte hukuki bakımdan meralık vasfını yitireceğinden, bu yerlerden genel hizmete ayrılanların (yol, park, yeşil saha, gibi) belediye veya özel idareye bedelsiz terkini gerekir. İmar planında genel hizmetler dışında özel mülkiyete konu olabilecek konut, sanayi ve ticaret alanı olarak belirlenmiş alanlarda kalan meralar bu vasıflarını yitirmeleri halinde ... adına tescili gerekir. (.... Dairesinin 1988/328 Esas, 1989/19 Karar sayılı mütalaası) belediye adına tescili gerekmeyen yerler belediye veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş ise "Yolsuz Tescil" olacağından ... her zaman bu iddia ile dava açabilir....

          Mahkemece, dava konusu taşınmazın evveliyatının mera olduğu ve 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesinde yazılı koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. İmar planı içindeki meralar planın onayıyla birlikte hukuki bakımdan meralık vasfını yitireceğinden, bu yerlerden genel hizmete ayrılanların (yol, park, yeşil saha, gibi) belediye veya özel idareye bedelsiz terkini gerekir. İmar planında genel hizmetler dışında özel mülkiyete konu olabilecek konut, sanayi ve ticaret alanı olarak belirlenmiş alanlarda kalan meralar bu vasıflarını yitirmeleri halinde Hazine adına tescili gerekir. (Danıştay 1. Dairesinin 1988/328 E, 1989/19 K. sayılı mütalaası) Belediye adına tescili gerekmeyen yerler belediye veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş ise “Yolsuz Tescil “ olacağından Hazine her zaman bu iddia ile dava açabilir....

            Davacı vekili; dava konusu mahallede 3116 sayılı Kanuna göre 1946 yılında, 3302 sayılı Kanun kapsamında 23.12.1988 tarihinde, Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliği'nin 30. maddesi uygulamasının 29.03.2013 tarihinde, arazi kadastro çalışmasının 15.10.1975 tarihinde ilan edilerek kesinleştiğini, kadastro çalışmaları esnasında 230 parselin mera vasfı ile tespit edilerek 05.01.1976 tarihinde kesinleştiğini, taşınmazın mera orta malı siciline kayıtlı iken Milli Emlak Müdürlüğünce 1997 yılında ifraz edilerek 509, 510, 511 parsellere ifraz edildiğini, 10.12.1997 tarihinde 509 ve 511 parsellerin mera vasfıyla 510 parselin ise ham toprak vasfıyla Hazine adına tescil edildiğini, 1946 yılında 3116 sayılı Kanun gereği yapılan orman tahdit çalışmalarında parsellerin orman sayılan alanlar içersinde kaldığını bu nedenle 509 ve 511 parsellerin mera yaylak kışlak özel sicilindeki kayıtlarının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescilini talep etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.04.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalılar murisi adına tespit ve tescil edilen 159 ada 8 parsel sayılı taşınmazın zilyetlikle kazanılamayacak mera niteliğinde bulunduğunu ileri sürerek davalılar murisi adına olan kaydın iptali ile mera olarak özel siciline yazılmasını istemiştir. Davalılar ...... davayı kabul etmişler, diğer davalılar savunmada bulunmamışlardır....

                İmar planında genel hizmetler dışında özel mülkiyete konu olabilecek konut, sanayi ve ticaret alanı olarak belirlenmiş alanlarda kalan meralar bu vasıflarını yitirmeleri halinde ... adına tescili gerekir. (Danıştay 1. Dairesinin 1988/328 E, 1989/19 K. sayılı mütalaası) Belediye adına tescili gerekmeyen yerler belediye veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş ise “Yolsuz Tescil “ olacağından ... her zaman bu iddia ile dava açabilir....

                  Mahkemece, dava konusu taşınmazın evveliyatının mera olduğu ve 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesinde yazılı koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. İmar planı içindeki meralar planın onayıyla birlikte hukuki bakımdan meralık vasfını yitireceğinden, bu yerlerden genel hizmete ayrılanların (yol, park, yeşil saha, gibi) belediye veya özel idareye bedelsiz terkini gerekir. İmar planında genel hizmetler dışında özel mülkiyete konu olabilecek konut, sanayi ve ticaret alanı olarak belirlenmiş alanlarda kalan meralar bu vasıflarını yitirmeleri halinde Hazine adına tescili gerekir. (Danıştay 1. Dairesinin 1988/328 E, 1989/19 K. sayılı mütalaası) Belediye adına tescili gerekmeyen yerler belediye veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş ise “Yolsuz Tescil “ olacağından Hazine her zaman bu iddia ile dava açabilir....

                    UYAP Entegrasyonu