Her ne kadar yerleşik uygulamada faturanın tek başına kesin ve inandırıcı delil olmadığı kabul edilmekte ise de, trafo ve eklerinin özel nitelikte mal olup, haciz mahallinde trafoya çilingir vasıtasıyla girildiği, kullanım amacı itibariyle herkesin elinde bulunmasının mümkün olmadığı, haciz yapılan mülkün davacıya ait olduğuna ilişkin herhangi bir itiraz bulunmadığı, haciz mahallinde tespit edilen duruma göre 2 nolu iş yeri ile 4 nolu iş yeri arasında ara/geçit bulunmadığı, 4 nolu iş yerine geçiş hakkı verildiği, trafonun haciz mahallinde merdivenle çıkılan ayrı kilitli bir bölümde olduğu, faturanın 2012 tarihli olup, borcun doğumundan çok öncesine ait olduğu, dolayısıyla mahçuz malın özelliğine ve haciz zaptına geçen fiili duruma göre artık faturanın davayı ispatlamaya yeterli bulunmadığının söylenemeyeceği, borçlunun Ticari Sicil adresinin haciz yapılan adreste 2 nolu iş yerinde faaliyet gösterdiği, iş yeri mülkiyetinin davacı-3 şahsa ait olduğu gibi, trafo ve eklentilerinin de mülkiyetinin...
haciz hükümsüz kalır..."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, Turhal İcra Müdürlüğünün 2008/2217 esas sayılı takip dosyasında 20.3.2009 tarihinde haczedilen menkul malın, müvekkili tarafından borçluya kiraya verilmiş olup mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunu ileri sürerek, haczin kaldırılmasını ve tazminat talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili, mahcuzun borçluya ait olduğunu, kiralamanın muvazaalı olup alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik bulunduğunu belirtilerek davanın reddini savunmuştur. Davalı borçlu davaya cevap vermemiştir....
Kamu alacağının hacze iştiraki açısından ilk haczin dayandığı alacağın niteliği ile ilgili bir ayrım yapılmadığından, ilk haczin dayandığı alacak hangi sebepten doğarsa doğsun kamu alacağı için satıştan önce haciz konulmuşsa ilk hacze iştirak eder. Öte yandan, 6183 sayılı Kanun'un .../.... maddesi, ilk haczin üçüncü kişiler tarafından uygulanması hallerine münhasır olup, üçüncü kişiden sonra birden çok kamu alacaklısı tarafından haciz konulması halinde, haciz sahibi bütün kamu alacaklılarının ilk hacze iştirakinin kabulü gerekir. Böyle bir ihtimalde kamu alacaklıları bakımından aynı Yasa'nın 69. maddesi uygulanmaz. Diğer anlatımla, üçüncü kişilerin alacağı için haczedilen mallar, malın satışı tarihinden önce bir kamu alacağı için de haczedilirse anılan Yasa'nın 69. maddesi uygulanmaz ve mahcuza satıştan önce haciz uygulayan bütün kamu idarelerinin kamu alacağı ilk hacze iştirak eder ve satış bedeli aralarında garameten paylaştırılır....
Dolandırıcılık suçunda failin hileli hareketleri sonucu sakatlanmış irade neticesinde kişiye ait malvarlığının mülkiyetinin devri, buna karşılık hırsızlık suçunda ise; menkul bir malın, sahibinin rızası dışında alınması, mal üzerinde mağdurun zilyetliğine son verilmesi, mağdurun suç konusu eşya üzerindeki zilyetlikten ... tasarruf haklarını kullanmasının olanaksız hale gelmesi söz konusudur....
Dolandırıcılık suçunda failin hileli hareketleri sonucu sakatlanmış irade neticesinde kişiye ait malvarlığının mülkiyetinin devri, buna karşılık hırsızlık suçunda ise; menkul bir malın, sahibinin rızası dışında alınması, mal üzerinde mağdurun zilyetliğine son verilmesi, mağdurun suç konusu eşya üzerindeki zilyetlikten doğan tasarruf haklarını kullanmasının olanaksız hale gelmesi söz konusudur. Somut olayda; sanıkların kendilerini polis olarak tanıtıp, mağdurlarla konuşmalarına ve olayın gelişimine göre mağdurlarda polis olduklarına ilişkin bir intiba oluşturdukları, sanıklardan ...'in mağdur ...'ın üzerini arayarak iki adet cep telefonunu aldığı ve daha sonra yolda beraber giderken polislere yakalandıkları anlaşılmakla, mağdurları polis olduklarına inandıran sanıkların, mağdur ...'...
Dolandırıcılık suçunda failin hileli hareketleri sonucu sakatlanmış irade neticesinde kişiye ait malvarlığının mülkiyetinin devri, buna karşılık hırsızlık suçunda ise; menkul bir malın, sahibinin rızası dışında alınması, mal üzerinde mağdurun zilyetliğine son verilmesi, mağdurun suç konusu eşya üzerindeki zilyetlikten ... tasarruf haklarını kullanmasının olanaksız hale gelmesi söz konusudur....
Dolandırıcılık suçunda failin hileli hareketleri sonucu sakatlanmış irade neticesinde kişiye ait malvarlığının mülkiyetinin devri, buna karşılık hırsızlık suçunda ise; menkul bir malın, sahibinin rızası dışında alınması, mal üzerinde mağdurun zilyetliğine son verilmesi, mağdurun suç konusu eşya üzerindeki zilyetlikten ... tasarruf haklarını kullanmasının olanaksız hale gelmesi söz konusudur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Muhafaza görevini kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel mahkemece sanık hakkında muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1)Takip tarihi dikkate alınarak satış isteme süresi yönünden yürürlükte bulunan İcra ve İflas Kanununun 106. maddesi gereğince haczedilen menkul malların 6 ay içerisinde satışının istenmemesi halinde haciz işleminin hukuki sonuçlarının ortadan kalkacağı ve müsnet suçun da oluşmayacağı, dosya kapsamına göre; haciz tarihinin 31/07/2013 olduğu ve bu tarihte mahcuzun yediemin olarak sanığa teslim edildiği, 19/03/2014 tarihinde ise adreste mahcuzun yerinde olmadığının tespit edilmesi karşısında; hükme esas alınan icra dosyasının aslı veya onaylı örneğinin getirtilerek incelenmesi, 6 aylık yasal satış isteme süresini durduran veya kesen herhangi bir işlem yapılmadığının ve süresinde satış istenmediğinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Muhafaza görevini kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel mahkemece sanık hakkında muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1)Takip tarihi dikkate alınarak satış isteme süresi yönünden yürürlükte bulunan İcra ve İflas Kanununun 106. maddesi gereğince haczedilen menkul malların 6 ay içerisinde satışının istenmemesi halinde haciz işleminin hukuki sonuçlarının ortadan kalkacağı ve müsnet suçun da oluşmayacağı, dosya kapsamına göre; haciz tarihinin 09.05.2013 olduğu ve bu tarihte mahcuzun yediemin olarak sanığa teslim edildiği, 06.02.2014 tarihinde ise adreste borçlunun oturmadığı dolayısıyla mahcuzun yerinde olmadığının tespit edilmesi karşısında; hükme esas alınan icra dosyasının aslı veya onaylı örneğinin getirtilerek incelenmesi, satış isteme süresini durduran veya kesen herhangi bir işlem yapılmadığının ve...