Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Dava, taraflar arasında imzalanan taşeronluk sözleşmesi kapsamında, davacı iş sahibinin davalı yükleniciden (alt yüklenici) sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan menfi ve müspet zararların tazmini istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 166.maddesinde; “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2) Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir....

    Yargılama sırasında davalı şirketin münferit yetkisi Yaşar Biniciova'nın TMK 407. maddesi gereğince hükümlülüğü sebebiyle kısıtlandığı anlaşılmış ise de; Adana 1 Nolu Açık Ceza İnfaz Kurumundan gelen yazı cevabı ile hükümlülüğünün 27.03.2020 tarihinde sona erdiği ve TMK 471. maddesi gereğince kısıtlılık halinin ortadan kalktığı ve bu nedenle davalı şirketteki temsil yetkisinin devam ettiği anlaşıldığından, davalı şirketin pasif dava ehliyetine ve temsiline ilişkin bir eksiklik bulunmadığı kanaatine varılmıştır. TBK 470. maddesi gereğince eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği bir sözleşmedir. Davamızda somut uyuşmazlık konuları davacının sözleşmeyi fesihte haklı olup olmadığı ve sözleşmenin feshi nedeniyle menfi zararlarını davalılardan talep edip edemeyeceği noktalarında toplanmaktadır....

      Dolayısıyla karşı tarafın malvarlığına girsin veya girmesin sözleşme nedeniyle alacaklının cebinden ve yasal olarak çıkan paradır. Menfi zarar borçlunun direnimi sonucu borç yerine getirilmemiş ise talep edilebilir. Müspet zarar da sözleşmenin hiç veya gereği gibi yahut vadesinde yerine getirilmemesinden kaynaklanan zarardır. Olumlu zarar da sözleşmenin haksız olarak feshi halinde talep edilebilir. Müspet zarar isteyenin sözleşmeden dönmemiş olması ve kusurlu bulunmaması gerekir. Maddi vakıaları ileri sürüp kanıtlamak taraflara hukuki vasıflandırma hakime ait olduğundan, davacının sözleşme noter onayı ve tapuya şerh masrafları ile proje bedelleri menfi zarar, talep edilen 75.000,00 TL alacak müspet zarar kapsamında kâr kaybı alacağıdır. Yanlar arasında ... 1....

        Ancak, karşısındaki kişiye güvenerek sözleşme akdetmiş olan ve haklı durumda bulunan tarafın, bu sözleşmenin karşı tarafça yerine getirilmemesinden kaynaklanan hayal kırıklığının yanında ayrıca, malvarlığında da eylemli bir azalma meydana gelmektedir. İşte, bu eylemli azalmaya, olumsuz zarar (negative interesse) denilir. Bu zararın tazminine ilişkin yasal dayanak, aynı maddenin ikinci fıkrasında (BK m. 108/II) düzenlenmiştir. Olumsuz zarar; sözleşmenin, karşı tarafça yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan eylemli zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı, uğranılmayacak olan zarardır. Dolayısıyla, karşı tarafın malvarlığına girsin veya girmesin, sözleşme nedeniyle alacaklının cebinden (malvarlığından) çıkan ve yasal olarak harcanan paradır. Doktrinde hakim olan görüşe ve Yargıtay uygulamasına göre, burada oluşan zarar menfi (olumsuz) zarardır....

          DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Menfi Tespit BİRLEŞEN DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak KARAR TARİHİ : 10/06/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 10/06/2021 Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davada davanın kısmen kabulüne, birleşen davada davanın reddine dair verilen bu karara süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dosyanın; ilk derece mahkemesince yapılan yargılamasının sonunda asıl ve birleşen davada davacı ........

            Bu nedenle müspet zararın tazmini halinde malvarlığının ulaşacağı değerin, sözleşmenin ifası halinde malvarlığının ulaşacağı değeri geçmemesi gerektiği gözetilerek hesaplama yapılmalıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi, sözleşmelerde; borçlunun temerrüdü sonucu borç yerine getirilmemişse alacaklıya üç yetki tanımıştır: Bunlar; her zaman için ifa ve gecikme tazminatı isteğinde bulunma, derhal ifadan vazgeçip müspet zararının tazminini isteme ya da ifadan vazgeçip sözleşmeden dönerek menfi zararını isteyebilmedir. "Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir. Müspet zarar: Borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark müspet zarardır. Diğer bir anlatımla müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır....

              edip etmediği hususunun tespitine; mahkemece sözleşmenin ihtarla fesh edildiğinin kabulü halinde haksız feshin tespitine müvekkilinin yaptığı masraflar ile uğradığı menfi ve müspet zararların bilirkişi aracılığı ile tespit ve tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Şubesi'nde bulunan hesaptan otomatik ödeme yöntemi ile sigorta primlerinin ödemesi yapılırken hesapta bakiyenin sıfırlanması nedeniyle bahsi geçen aya ilişkin çalışanların sigorta primlerinin ödenemediğinin tespit edildiğini, akabinde müvekkili şirket tarafından söz konusu döneme ilişkin olarak ödeme yapılmak istenmiş ise de, ödemenin davalı şirket tarafından 31.05.2012 tarihinde haricen yapıldığının öğrenildiğini, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle müvekkili şirket kar kaybına uğradığı gibi, işin başladığı dönemden sözleşmenin haksız feshine kadar olan dönemler arasında yapmış olduğu masraflarında karşılanması gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin haksız feshi nedeniyle belirsiz alacak olarak şimdilik 100.000,00 TL kar mahrumiyetinin, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle sözleşme süresince müvekkili şirket tarafından yapılan personel giderlerinden oluşan masraflar toplamı 221.301,73 TL, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle sözleşme süresince müvekkili...

                  Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit talepli olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. madde uyarınca istinaf nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

                    Davacı vekili 12.02.2021 tarihli beyan dilekçesi ile; müspet zarar olarak sözleşmenin haksız feshi nedeniyle yoksun kaldığı kar, menfi zarar olarak ise üçüncü kişilerle sözleşme akdetme fırsatını kaçırmış olmaktan kaynaklanan kazanç kaybı olarak hasretmiştir. Davacının bu iki zarar kalemi dışında başkaca bir talebi bulunmamaktadır. Yapılan yargılama neticesinde sözleşmenin davalı yüklenici tarafından haklı nedenlerle feshedildiğine kanaat getirildiğinden davacının müspet ve menfi zarar istemleri yerinde bulunmamış, talep edilen zarar kalemleri de göz önüne alınarak fesih kesin hesabının düzenlenmesine de gerek duyulmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu