Yapılan bir icra takibine itiraz üzerine, alacaklı tarafından “itirazın iptali” davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar, itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından borçlunun, itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir. Nitekim ayni ilkeler HGK. 2010/19 E. - 123 E. - 154 K., 2011/13- 576 E. - 747 K., 2011/19- 622 E. - 2012/9 K. Sayılı kararlarında da benimsenilmiştir.YARGITAY 3....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı menfi tespit davasının, İst.5 Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/191 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davalıya kaçak su borcu bulunmadığı iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davasının davalısı ... Genel Müdürlüğü İstanbul 5.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/191 Esasında kayıtlı dosyada itirazın iptali davası açmıştır. Mahkemece menfi tespit davasının İstanbul 5.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/191 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Menfi tespit davasında hukuki yarara dair çerçeve içerisinde; menfi tespit davasının konusu olan borç/alacak hakkında başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine ikame edilen itirazın iptali davasının mevcut olduğu durumlarda, her iki davadaki maddi vakıaya ilişkin tespitlerin birbirlerine etkilerinin kapsamının belirlenmesi zorunludur. Ayrıca somut uyuşmazlığın niteliği gereğince aynı borç/alacak için ikame edilen ve sıfatları farklı olmakla birlikte tarafları aynı olan itirazın iptali davası ile menfi tespit davasının birbirlerine etkilerinin kapsamının belirlenmesi, her iki dava arasındaki hukuki ilişkinin ortaya konulması önem arz etmektedir. 26. İtirazın iptali davası ile menfi tespit davası arasında derdestlik anlamında bir ilişki bulunmamaktadır....
Davacı talepleri değerlendirildiği iş bu dava ile ---- Asliye Ticaret Mahkemesinin ----Esas ----Karar sayılı dosyasına konu uyuşmazlık yönünden ayrıca menfi tespit talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle, alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldıktan sonra borçlu olan davacı ----tarafından menfi tespit davası açılmıştır. Alacaklının, itirazın iptali davası açmasından sonra, borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoktur....
Taraflar arasındaki itirazın iptali- menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı- karşı davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, miktar itibariyle bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava ödenmeyen mevduat faizi alacağının tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali, karşı dava ise bu alacaktan dolayı borçlu bulunulmadığının tesbiti istemine ilişkindir. Uyuşmazlık bankacılık işleminden doğmakta ve dava da itirazın iptali ile buna karşılık olarak açılan menfi tesbit davası olarak mahkemeye sunulmaktadır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin görevi bankacılık işlemlerinden doğan ve menfi tesbit ya da itirazın iptali davaları sonucunda verilen hükümlerin temyizen incelenmesidir....
İstinafa gelen uyuşmazlık ise menfi tespit davası derdest iken itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar olup olmadığı noktasındadır. Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/588 Esas sayılı dava dosyasında davalı-borçlu tarafından menfi tespit davası açıldığı ve davanın derdest olduğu anlaşılmaktadır. Menfi tespit davasında verilen hüküm, davacı alacaklının ilamsız icra takibine devamını sağlamaz. Bu nedenle davacı alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yararı vardır. Mahkemece davacının icra takip tarihi itibariyle alacaklı olduğu miktar belirlenmelidir. Menfi tespit davası sonucunda verilen hükmün “kesin hüküm’’ olarak ‘itirazın iptali davasını etkileyeceğinden, menfi tespit davasının sonra açılan eldeki itirazın iptali davasında bekletici sorun yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/591 esas sayılı dava dosyasıyla menfi tespit davası açılmış olduğu, davacının ileri sürdüğü iddialarını, açılan bu menfi tespit davasında savunma olarak ileri sürme olanağı bulunduğu, menfi tespit davası varken, ilamsız icra takibine geçerek itirazın iptali davası açmakta davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Davalı tarafından, 23/06/2014 tarihinde, ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/591 esas sayılı dosyası üzerinden, davacı idare aleyhine menfi tespit davası açılmış, 30/12/2015 gün, 2015/434 karar sayılı ilamla; davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, temyiz edilmekle henüz kesinleşmemiştir. Eldeki temyize konu itirazın iptali davasından önce açılan, tarafları ve alacak konusu aynı olan, fakat farklı nitelikteki iş bu menfi tespit davasının sonucu itirazın iptali davasını etkileyeceğinden, ... 4....
Kararı, davalı vekili ile katılma yoluyla davacılar vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Dosyanın incelenmesinde; davacılar vekili, dava dilekçesinde 27.02.2010 tarihli genel kurul kararının iptali ile ayrıca menfi tespit talebinde bulunmuştur. ancak davacılar vekilince davacıların her biri hakkında menfi tespit isteminde bulunulduğu halde, dava açılırken sadece genel kurul kararının iptali istemine ilişkin tek başvuru harcı ile maktu harç yatırıldığı, menfi tespit istemine ilişkin olarak ise her bir davacı açısından harç yatırıldığına dair dosyada delil ya da belgeye rastlanmadığı anlaşılmıştır....
İtirazın iptali davasından önce menfi tespit davası açılması durumunda sonra açılacak itirazın iptali davasında hukuki yararın var olduğu kabul edilmektedir. Menfi tespit davası sonucunda (davanın reddi) alınan kesin hüküm itirazın iptali davası açılmaksızın icra takibinin devamını sağlamayacaktır. Menfi tespit davasından sonra karşılık dava veya ayrı bir dava olarak itirazın iptali davası açılması mümkündür (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 87-88, 119). İtirazın iptali davası, menfi tespit davasından daha geniş talepli bir dava olduğu için aralarında derdestlik anlamında bir ilişki bulunmamaktadır....
Davacı/borçlu vekili tarafından icra takibine itirazdan önce 07.10.2013 tarihli dilekçe ile eldeki menfi tespit davası, ardından da davalı/alacaklı vekilince 25.10.2013 tarihli dilekçe ile itirazın iptali davası açılmıştır. İtirazın iptali davasında mahkemece 18.12.2014 tarihinde davanın kabulü ile, davalı borçlunun Konya 10. İcra Dairesinin 2013/9556 E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın 29.500,00TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmiştir. 21. Bu aşamada menfi tespit davası ile itirazın iptali davası arasındaki hukuki ilişkinin ortaya konulması gerekmektedir. 22. İtirazın iptali davasından önce menfi tespit davası açılması durumunda sonra açılacak itirazın iptali davasında hukuki yararın var olduğu kabul edilmektedir. Menfi tespit davası sonucunda (davanın reddi) alınan kesin hüküm itirazın iptali davası açılmaksızın icra takibinin devamını sağlamayacaktır....