Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.----- Ödünç alanın, ödünç konusunun teslimine ve ödünç verenin de bu şeyin teslim alınmasına ilişkin istemleri, diğer tarafın bu konuda temerrüde düşmesinden başlayarak altı ayın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.------- Ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir gün ya da bildirim süresi veya borcun geri istendiği anda muaccel olacağı kararlaştırılmamışsa ödünç alan, ilk istemden başlayarak altı hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekle yükümlü değildir. ----- Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı 08/05/2023 tarihli itiraz dilekçesinde; "Davalı müvekkil tarafından davacıya gerek banka kanalı gerekse elden ödeme yöntemi ile ödenen borçlar sonucunda borcunun olmadığı sabittir. " şeklindeki beyanlarından borcun ödediğini savunmuştur.Bu durumda ispat külfeti ödeme iddiasında bulunan davalıya geçmiştir...

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/2298 KARAR NO : 2023/1797 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 14.07.2023 NUMARASI : 2023/691 Esas, 2023/560 Karar DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 25.10.2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 25.10.2023 Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi ile Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi arasında oluşan yetki uyuşmazlığının yargı yeri belirlenmesi yoluyla giderilmesi Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, adi ortaklıktan kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan takibe ilişkin menfi tespit istemine ilişkindir. Davanın açıldığı Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesince; Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın 6102 sayılı TTK'nun 4,5/3, 16....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/2298 KARAR NO : 2023/1797 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 14.07.2023 NUMARASI : 2023/691 Esas, 2023/560 Karar DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 25.10.2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 25.10.2023 Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi ile Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi arasında oluşan yetki uyuşmazlığının yargı yeri belirlenmesi yoluyla giderilmesi Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, adi ortaklıktan kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan takibe ilişkin menfi tespit istemine ilişkindir. Davanın açıldığı Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesince; Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın 6102 sayılı TTK'nun 4,5/3, 16....

        Yasal Mevzuat İncelendiğinde; 765 sayılı Türk Ceza Kanunun’da tefecilik sucuna ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. 08.06.1993 tarihli ve 2279 sayılı “Ödünç Para Verme İşleri Kanunu” bu husustaki ilk yasal düzenlemeyi oluşturur. Bu kanunun 17. maddesi tefeciliği suç olarak düzenlemiştir. Ardından 30.09.1983 tarihli “Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” ile bu yasa yürürlükten kaldırılarak, 15. maddesinde tefecilik sucuna ilişkin yeni bir düzenleme getirmiş ancak kanunlaşmadığından yürürlüğe girmemiştir. 5237 Sayılı T.C.K.nun 241. maddesi tefeciliği suç olarak yeniden düzenlemiştir. Buna göre “kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.” Bu suç tanımına ilişkin madde gerekçesinde "Madde metninde tefecilik fiili suç olarak tanımlanmıştır....

          Uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan 30/09/1983 tarih ve 90 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/a bendinde, ikrazatçı, ''Devamlı ve mutad meslek halinde, faiz veya her ne ad altında olursa olsun bir ivaz karşılığı veya ipotek almak suretiyle, ödünç para verme işleriyle uğraşan veya ödünç para verme işlerine aracılık eden ve kendilerine faaliyet izni verilen gerçek kişiler'' olarak tanımlandıktan sonra; 9. maddesinde ise tefecilik, "İkrazatçılık yapmak üzere izin alınmadan, faiz veya her ne ad altında olursa olsun, bir ivaz karşılığı veya ipotek almak suretiyle ödünç para verme işlemlerinin yapılması veya bu işlerin meslek ittihaz edilmesi ve Kanun Hükmünde Kararname uyarınca alınan ikrazatçılık izni iptal edildiği halde, ödünç para verme işlerine devam edilmesi“ şeklinde tarif edilmiş, Danıştay'ın yerleşik içtihatlarında ise, yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında önemli miktarlardaki paraların günün ekonomik koşullarında karşılıksız olarak alınıp verilemeyeceği...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için, kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12/05/2015 tarihli ve 2014/4-655 Esas, 2015/152 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında yüksek sayılabilecek miktarda paranın karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına...

              Bölge Adliye Mahkemesince; davacının, geçerli bedel kaydını havi bono ile ispat etmiş olduğu ödünç verme vakıasının aksini ispatlamakla yükümlü olduğu, davacı tarafından davalının ileri sürdüğü vakıanın aksini ispata yeterli delil sunulmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 30/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

                Davacı ile davalı arasında düzenlenen 15.02.2010 tarihli bireysel kredi sözleşmesi uyarınca doğan borcun fazla faiz alınarak ödendiği iddiasıyla faiz oranının indirilmesi ve fazla ödemenin iadesi isteminde, ihtilafın asıl kaynağı olan kredinin nitelik itibariyle ikrazatcılık faaliyeti ile uğraşan şirket tarafından ödünç para verme den kaynaklanan kredinin (İkrazat sözleşmesinin), tüketici kredisi olmadığı anlaşılmaktadır.Bu nedenle ...Finansal Danışmanlık Hizmetler Ltd. Şti. İle davalı arasında 4077 Sayılı Yasa'nın değişik 10/A maddesi kapsamında bir ilişki bulunmadığından uyuşmazlığın çözümünde bu yasanın uygulanması söz konusu değildir. Bu durumda, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 23....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/322 Esas KARAR NO : 2022/331 DAVA :İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 05/05/2022 KARAR TARİHİ : 06/05/2022 YAZIM TARİHİ : 06/05/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, davalının icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir....

                    b) Tefecilik suçunun konusu para olup suçun oluşumu için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesi yeterlidir. Faiz karşılığında ödünç olarak verilecek paranın kişiye elden ve nakten verilmesi ya da doğrudan banka kredi kartı hesabana yatırılması ile suç tamamlanmış olur. Sanığın ödünç verdiği parayı geri alabilmek için başkaca fiiller gerçekleştirmesi halinde ve bu anlamda "ödünç parayı alan kişinin kredi kartını mal ve hizmet satışı olmadan ...... cihazından geçirmek suretiyle gerçeğe aykırı harcama belgesi düzenlemesi " durumunda ...... sayılı Kanun'un 36. Maddesinde düzenlenen "gerçeğe aykırı belge düzenleme" suçununda ayrıca oluştuğu düşünülmelidir. Suçla korunan hukuki menfaatler göz önünde bulundurulduğunda kazanç elde etmek amacıyla ödünç para verme ve gerçeğe aykırı harcama belgesi düzenleme hareketlerinin hukuki anlamda tek fiil sayılması ve TCK'nin 44. maddesi hükümlerinin uygulanması mümkün değildir....

                      UYAP Entegrasyonu