Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüketici kredisi sözleşmesinde ve tüm sigorta poliçelerinin üzerinde kredi veren bankanın adına daini ve mürtein kaydı bulunacağı yazılı olup, sigorta şirketinin yanıtına karşı, davacı banka lehtar olduğu sigorta poliçesindeki hakları muristen talep ettiğinden, sigorta şirketinin ona karşı ileri sürebileceği bir defi ve itiraz hakkı bulunmamaktadır. Davalının murisi bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde; tüketici sigortalı, banka dar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketidir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir....

Şubesi olan 27-70 yaş kredili hayat sigorta poliçesinden dolayı davacılara yönelik çıkardığı muarazanın men'i ile poliçeye konu sigorta teminatından dolayı davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunun tespitine, Davacıların davalı ile aralarında borç ilişkisi doğuracak ilişkisinin bulunmaması ve sigorta ile teminat altına alınan kredi borcunun dava dışı bankaya ait olması nedeniyle, menfi tespit davası açmakta hukuki yararları bulunmadığından buna ilişkin talebin reddine,karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, tüketici kredisi kapsamında düzenlenen hayat sigorta poliçesi tazminat istemine ilişkindir....

    , değerlendirilerek tartışıldığı, bilirkişi raporun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davacıların murisinin davalı bankadan konut kredisi kullandığı, bu krediden dolayı da zorunlu olmadığı halde davalı bankadan Kredi Hayat Sigortası Katılım Sertifikası düzenlenmesini isteyerek davalı hayat sigortası şirketinin kredi borcunu sigorta etmesini sağladığı, 4 yıl boyunca davalının murisin kullandığı kredi borcu kapsamında kredi hayat sigortası katılım sertifikanın düzenlendiği, davacı murisi ile davalı banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinin 16. maddesine göre davacıların murisinin istediği bir sigorta şirketine hayat sigortası yaptırabileceği, davalı banka tarafından kendi iç işlemlerine yönelik yapılan düzenlemeler kapsamında banka tarafından sigorta poliçesinin yenilenmeyeceği, böylece davalı bankanın Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği gereğince kredi süresi içerisinde sigorta poliçesini yenileme yükümlülüğünün kredi kullanana ait olması...

    Davalı T7 vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu alacak ile ilgili olarak T5 İle davalı sigorta şirketi arasında imzalanan sigorta sözleşmesi kapsamında sigorta ettirenin ilgili banka olduğunu, sigorta sözleşmesinden doğan hak ve alacakları talep etme hakkının da söz konusu sigorta sözleşmesi uyarınca T5 olduğunu, kredi müşterisi sigortalı tarafından rizikonun gerçekleşmesi halinde de birinci derecede hak sahibi dönülemez lehtarı ve rehinli alacaklı sıfatı ile kredi kuruluşu banka olarak tayin edildiğini, bu nedenle bankanın muvafakatı olmadan sigorta varislerinin anılan sözleşme kapsamında doğrudan sigorta tazminatına hak kazanmalarının mümkün olmadığını, tazminat talep etme haklarının olmadığını, davalı sigorta şirketinin davacı taraftan herhangi bir alacağının olmadığını, davacıların da sigorta şirketi olan davalı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafından açılan menfi tespit davasının banka aleyhine ikame edilerek sürdürülmesi gerekirken kredi sözleşmesinin...

    İstinaf sebeplerinin değerlendirilmesi, Dava, hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden davacılar murisinin 11.04.2005 tarihinde davalı bankadan 125.000 TL tutarında konut kredisi kullandığı, sözleşme kapsamında kendisine hayat sigortası poliçesi tanzim edildiği, murisin 23.09.2008 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır....

    Bankası cevap dilekçesinde ekinde sunulan genel kredi sözleşmesi incelendiğinde, muris ... ... tarafından .../.../... tarihinde 200.000,00 TL tutarında ticari kredili mevduat hesabına istinaden kredi kullandığı, genel kredi sözleşmesinin Yargıtay uygulamaları göz önünde bulundurulduğunda ticari nitelikte bir kredi sözleşmesi olduğu, davacının murisinin de tüketici sıfatıyla tüketici kredisi kullanmadığı, taraflar arasında 6502 sayılı yasanın uygulanmasından kaynaklanan bir uyuşmazlık söz konusu olmadığından, davaya bakmaya Asliye Ticaret mahkemelerinin görevli" olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize tevzi edilmiştir. Her ne kadar ... Tüketici Mahkemesi genel kredi sözleşmesinin ticari nitelikte olduğundan bahisle görevsizlik kararı vermiş ise de davanın dayanağı hayat sigorta sözleşmesi olup, uyuşmazlık, kredi sözleşmesinden değil, bir tarafı tüketici olan sigorta sözleşmesinden kaynaklanmaktadır....

      CEVAP Davalı Ziraat T12 vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; uyuşmazlık konusu alacağın davalı şirket ile grup hayat sözleşmesi imzalayan davalı bankaya ait olduğunu, rizikonun gerçekleşmesi halinde birinci derece hak sahibinin davalı banka olduğunu, davalı sigorta şirketinin grup hayat sigorta sözleşmesi ve grup hayat sigorta sertifikası kapsamında sadece bedeli ile sorumlu olduğunu, davacının murisinin kullanmış Tarımsal Kredi sonrasında şirket ile banka arasında imzalan Grup Kredi Hayat Sözleşmesi kapsamında sigorta kapsamına dahil edildiğini, davacıların murisinin imzasının bulunduğu sigorta sertifikasında sigorta dönemi öncesinden gelen kalp hastalığına bağlı ameliyatın teminat kapsamı dışında olduğunu, sağlık beyanı dikkate alınarak murisin sigorta kapsamına alındığını, eksik veya yanlış beyan halinde bu durumun kasten beyan yükümlülüğüne aykırı olacağını ve riziko gerçekleşmiş olsa dahi sigorta bedelinin ödenmeyeceğinin taraflarca kabul edildiğini belirterek davanın reddini...

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/119 Esas KARAR NO : 2018/738 DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/02/2018 KARAR TARİHİ : 22/11/2018 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkillerinin murisi ...'in ...tarihinde vefat ettiğini, vefatından yaklaşık 1 sene önce, ...başlangıç tarihli 230.000,00.-TL vefat teminat bedeli iile ... numaralı ...Poliçesi kapsamında hayatı üzerine ... numaralı grup hayat sigorta sertifikası düzenlendiğini, müvekkillerinin davalı şirkete ihtarname göndererek teminat bedelinin kendilerine ödenmesini talep ettiklerini, daalı şirketin poliçenin iptal edildiğinden bahisle ödeme yapmaktan imtina ettiğini, davalı şirkete ait ...numaralı sigorta poliçesinden doğan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 230.000,00....

        Hukuk Dairelerinin görevi ise "6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yer alan ticari işletme, ticaret sicili ve unvanı, haksız rekabet, ticari defterler, acente, şirketler (anonim, limited, kollektif ve komandit), kıymetli evrak (poliçe, bono, çek ve diğerleri), yolcu ve eşya taşıma, deniz ticareti (gemi, donatma iştiraki, deniz kazaları, deniz taşımaları), sigorta (hayat, mal, sorumluluk ve deniz sigortaları) ve ilişkilerinden ve sigorta sözleşmesinden kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin davalar ile 6098 sayılı TBK'nın 520 vd. maddelerinde düzenlenen simsarlık (tellallık) sözleşmesinden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,"dır. Dolayısıyla istinaf konusu yapılan ilk derece mahkemesi kararının incelenmesinde Dairemiz görevli değildir.Açıklanan nedenlerle, Dairemizin iş bölümü yönünden görevsizliğine, dosyanın görevli ve iş bölümü bakımından yetkili İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. 13. 14. ve 43. Hukuk Dairelerine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

          Somut olayda; davacılar murisi ile dava dışı banka arasında 29/04/2016 tarihinde imzalanan tüketici kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan 15.000,00- TL kredi sebebiyle, muris ile davalı sigorta şirketi arasında aynı tarihli 437/11516915 poliçe numaralı hayat sigortası poliçesi düzenlendiği, murisin sigorta sözleşmesi süresi içerisinde 08/11/2016 tarihinde vefat ettiği, mirasçıları tarafından rizikonun gerçekleşmesine dayalı olarak sigorta şirketine yapılan başvurunun sonuçsuz kalması nedeniyle eldeki davanın açıldığı ve sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminatın, bakiye kredi borcuna ödenmesi ve artan miktarın tahsili ile kredi alacaklısı bankaya borçlu olunmadığının tespitinin talep edildiği akabinde ise, yargılama sırasında borcun ödenmesi sebebiyle sigorta tazminatının talep edildiği anlaşılmıştır. Davacılar tarafından eldeki davada maddi vakıa (hukuki olgu) olarak bilgilendirme ve aydınlatma yükümlüğünün ihlal edilmesi nedenine dayanılmıştır....

          UYAP Entegrasyonu