Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil ölen babasının yasal mirasçısı olduğunu, ölüm halinde murisin yasal mirasçıları külli halef olduklarından babalarının sağken Yapı Kredi Bankasından 50.000,00- TL kredi çektiğini, ancak kredi borcunu ödeyemeden öldüğünü, müvekkilin babası kredi çekerken aynı zamanda hayat sigortası yaptırdığını, TTK. ilgili maddesi gereğince hayat sigortasının amacının sigorta ettiren sigortalı sigorta sözleşmesinde yazan tarih aralığında ölürse yani riziko gerçekleşirse hayat sigortasını yaptırmaya sebep olan kredi borcunu sigorta şirketine sigorta sözleşmesinde yazan tarih aralığında yıllık taraflarca belirlenen miktar kadar prim ödeyeceğini, kredi veren bankanın hiçbir şekilde hareket geçmemekte hayat sigortasına bağlanan kredi borcunun ödenmesini sigorta şirketinden istemediği nedenleri ile kararın kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin olarak yapılan incelemede; Dava, davalıların murisinin kullandığı krediden kaynaklanan borcun tahsili için davalı mirasçılar aleyhine başlatılan ilamsız takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; tüketici kredisine bağlı olarak hayat sigortasının yapılması, sigorta poliçesinde davacı bankanın dain-i mürtehin olması ve sigorta teminat süresi içinde kredi borçlusunun ölmüş olması halinde, sigorta şirketinin menfi yanıtına karşı hukuki yollar tüketilmeden mirasçılara karşı takip başlatılamayacağı gerekçesi ile vaktinden evvel açılan davanın usulden reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Yargıtay 13....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin olarak yapılan incelemede; Dava, davalıların murisinin kullandığı krediden kaynaklanan borcun tahsili için davalı mirasçılar aleyhine başlatılan ilamsız takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; tüketici kredisine bağlı olarak hayat sigortasının yapılması, sigorta poliçesinde davacı bankanın dain-i mürtehin olması ve sigorta teminat süresi içinde kredi borçlusunun ölmüş olması halinde, sigorta şirketinin menfi yanıtına karşı hukuki yollar tüketilmeden mirasçılara karşı takip başlatılamayacağı gerekçesi ile vaktinden evvel açılan davanın usulden reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Yargıtay 13....

Uyuşmazlık 26/02/2010 tarihli ticari işletmeye ilişkin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Bu durumda ticari mahiyetteki genel kredi sözleşmesinden doğan ihtilafın çözümünde görevli mahkeme ticaret mahkemesidir. Tüketici mahkemesi sıfatıyla davanın görülmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Yukarıda değinilen yasa maddeleri çerçevesinde dava dosyası değerlendirildiğinde; Müteveffa ile davalı firma arasında hayat sigortasına ilişkin poliçe düzenlendiği anlaşılmıştır. Somut olayda, davanın dayanağı kredi hayat sigorta sözleşmesi olup, uyuşmazlık, kredi sözleşmesinden değil, bir tarafı tüketici olan sigorta sözleşmesinden kaynaklanmaktadır....

      Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 1487/1. maddesi "Hayat sigortası ile sigortacı, belli bir prim karşılığında, sigorta ettirene veya onun belirlediği kişiye, sigortalının ölümü veya hayatta kalması hâlinde, sigorta bedelini ödemeyi üstlenir." düzenlemesini, 1493/7. maddesi ise "Sigortacıdan edimi istem ve tahsil yetkisi, aksi kararlaştırılmadıkça, lehtara aittir." düzenlemesini içermektedir. Somut uyuşmazlıkta, sigorta poliçesinin davalı banka tarafından açılan kredilere teminat olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Tüketici kredisi sözleşmesinde ve tüm sigorta poliçelerinin üzerinde kredi veren bankanın adına dain-i mürtehin kaydı bulunacağı yazılı olup, sigorta şirketinin menfi yanıtına karşı, davalı banka lehtar olduğu sigorta poliçesindeki hakları talep ettiğinde, sigorta şirketinin ona karşı ileri sürebileceği bir defi ve itiraz hakkı bulunmamaktadır....

        DAVA : Alacak DAVA TARİHİ : 16/06/2015 KARAR TARİHİ : 14/04/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/04/2021 Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Hakimler Savcılar Kurulu 1. Dairesinin 25/06/2020 tarihli 564 ve 586 sayılı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi İş Bölümüne ilişkin kararı uyarınca 20. Hukuk Dairesinin ihtisas alanını düzenleyen 1. bende göre; "6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan haksız rekabet, yolcu ve eşya taşıma, deniz ticareti (gemi donatma iştiraki-geminin Türk ya da yabancı bandıralı olup olmadığına bakılmaksızın-, deniz kazaları, deniz taşımaları) ile sigorta (hayat, mal, sorumluluk ve deniz sigortaları) ile sigorta ilişkilerinden ve türüne bakılmaksızın tüm sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin davalar yanında İİK 67. Maddesine dayalı itirazın iptali ve İİK 72....

          Sigorta Şirketi tarafından Yıllık Güvenli Hayat Kredi Koruma Grup Poliçesi ile kendisine 26.03.2018 tarihli hayat sigortası yapıldığını, hayat sigortasının süresinin 12 ay olduğunu ve sigorta bitiş tarihinin 26.03.2019 olduğunu, davaya konu kullandırılan ticari krediye ilişkin yapılan hayat sigortası poliçesinin muris ... hakkında yapıldığını, müvekkili bankanın bu poliçeyi kredi kullanana zorunlu kılma veya kredi kullananın bilgi ve talimatı olmaksızın yenileme yetkisinin olmadığını, zira müvekkili bankanın kredi kullananı ekstra prim ödeme yükümlülüğüne sokacak bir işlemi kendi inisiyatifi ile gerçekleştiremeyeceğini, kredi kullanan borçlu murisin sigorta poliçesinin yenilenmemesini talep ettiğine ilişkin yazılı beyanda bulunarak bu hususu imza altına aldığını, borçlunun yazılı beyanına rağmen müvekkili bankanın hayat sigortası poliçesini re'sen yenileme yetkisinin bulunmadığını, davacıların dava dilekçesinde iddia ettiği vakıaların tamamen gerçek dışı olduğunu, dava dilekçesinde ileri...

            Genel Şartları'nın A.2 maddesinde de açıklandığı üzere, can sigortasının en önemli grubunu oluşturan hayat sigortasında sigortacı, prim ödeme karşılığında sigorta ettirene veya onun tarafından belirtilen bir kimseye sigortalının ölümü halinde veya sözleşmede belirtilen tarihte hayatta kalması koşulu ile belirli bir meblağın ödenmesini yükümlenir.Somut olayda, davada başlangıçta dava konusu yapılmış olan sigorta sözleşmesinden doğan borçlardan ötürü sigortacının sorumlu olduğu mahkemeninin de kabulündedir....

              Her ne kadar davalılar hem takip dosyasına verdikleri itiraz dilekçesinde hem de cevap dilekçesinde muris ile banka arasında tüketici sözleşmesi yapılırken hayat sigortası da yapıldığı, kredi borcunun sigorta şirketinden istenmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de dosyaya davalılarca herhangi bir hayat sigortası poliçesi ibraz edilmemiştir. Mahkemece ayrıca hayat sigorta poliçesi düzenlenip düzenlenmediği yönünde araştırma dahi yapılmaksızın davalıların soyut beyanlarına itibar ederek hayat sigortası poliçesi varmış gibi karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacının istinaf talebi yerinde olup kararın kaldırılarak öncelikle davaya konu kredilere ilişkin hayat sigorta poliçesi düzenlenip düzenlenmediğinin araştırılması, hayat sigorta poliçesi düzenlenmediği tespit edildiğinde davanın esasına girilerek yargılama yapılması gerektiğinden dosyanın mahkemesine iadesine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

              UYAP Entegrasyonu