Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....

    Yargılama konusu somut uyuşmazlıkta; taraflar arasında menfi tespit davasında yasanın öngördüğü arabulucuya başvurulmasının gerekip gerekmediği konusunda uyuşmazlık bulunduğunun anlaşıldığı, her ne kadar ilk derece mahkemesince menfi tespit davasında arabulucuya başvurulmadığından bahisle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş ise de; Dava türleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 105. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir....

    Mahkemece, bilirkişi raporunda, davacının icra emrinin tebliğinden sonra davalıya toplam 38.620,30 TL. ödeme yaptığının belirlendiği, takip dayanağı ilama göre toplam borç tutarının 41.148,90 TL. olduğu, davacının davalıya bakiye 2.528,60 TL. borcu bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının davalıya 2.528,60 TL. borçlu bulunduğunun tespitine, fazlaya ilişkin menfi tespit talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK' nun 72. maddesine dayalı menfi tespit davası olup mahkemece HMK'nun 26. (HUMK'nun 74.) maddesi de gözetilerek taleple bağlılık kuralı çerçevesinde davacının borçluluk durumu saptanarak borçlu olmadığı miktar yönünden menfi tespit hükmü kurulması gerekirken, borçlu olunan miktar üzerinden olumlu tespit kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

      Mahkemece menfi tespit davasının dayanağı alacak davası olan Fatih 4. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının kesinleştiği, bu nedenle menfi tespit davası açılamayacağı, ayrıca icra kefili olan ...’un menfi tespit davası açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 21.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, icra takibine dayanak senetteki imzanın sahte olduğu iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, menfi tespit davasının ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine, 600.00 TL. icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

          İİK.’nun 72/5. maddesine göre menfi tespit davalarında davanın borçlu lehine sonuçlanması ve borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olması halinde alacaklı aleyhine tazminata hükmedilir. Somut olayda davacı borçluların açmış oldukları menfi tespit davasının kabulüne karar verilmiş ise de, davacı yanca kötüniyet tazminatı talebinde bulunulduğu halde bu yönde olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dosya kapsamından, dava dilekçesinde 7.706,85 TL değer gösterilip, harcı yatırılarak menfi tespit davası açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı 03.10.2007 günlü dilekçesinde de menfi tespit isteminin İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2007/2381 sayılı icra dosyasındaki mevcut alacağın tamamına ilişkin olduğunu açıklamıştır. Toplam değer üzerinden harç yatırılıp dava açıldığına göre, asıl davaya dönüşen uyuşmazlığın çözümünde HUMK’nun 8/1. maddesi uyarınca görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nun 21. ve 22. ( 1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26. ) maddeleri gereğince İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              a ödenen 4000,00 Tl miktar üzerinden İcra takibi yapılması nedeniyle, söz konusu miktar üzerinden dava harcı yatırılarak menfi tespit davası açıldığı anlaşılmaktadır. İİK’nun 72. maddesine göre açılan menfi tespit davalarında, takibe itiraz edilmemiş ya da itirazın kaldırılmış olması nedeniyle borçlu olunmayan bir paranın tamamının ödenmek zorunda kalınacağı göz önünde bulundurulduğunda ve toplam 4000,00 TL.değer üzerinden harç yatırılıp dava açıldığına göre, asıl davaya dönüşen uyuşmazlığın çözümünde HUMK’nun 8/1. maddesi uyarınca görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankara 10.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 17.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Dava İİK.nun 72.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davalarında davacının borçlu bulunmadığı miktar saptanıp, borçlu bulunulmadığına dair hüküm kurulur. Somut olayda mahkemece davanın niteliğine uygun düşmeyecek şekilde menfi tespit yerine olumlu tespit hükmü kurulması ve davacının borçlu olduğu miktarın tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  -KARAR- İhtiyati haciz isteyen vekili, yargılama sırasında istirdata dönüşen menfi tespit davası sonucunda verilen karara istinaden ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, talep uygun görülerek mahkemece teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili, İİK’nun md.72/5 hükmü uyarınca menfi tespit davası sonucunda verilen kararların kesinleşmeden infaz edilemeyeceğini, kararın da temyiz aşamasında olduğunu belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, 28/07/2010 günlü duruşmada takipten vazgeçildiğinin taraf vekillerince ifade edildiği, ancak itiraz tarihi itibariyle geçerli olan koşullara göre bir karar verilmesi gerektiği, ihtiyati hacze konu kararın menfi tespit kararı olmayıp, istirdata ilişkin bir hüküm olması dolayısıyla ihtiyati haciz kararı verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı belirtilerek itirazın reddine karar verilmiş, hüküm muteriz vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu