WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

maddeleri gereğince mahkumiyet 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, şikayetçi vekili ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Gerekçeli karar, Kırıkhan İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yerine Ankara II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na tebliğ edildiğinden, şikayetçi vekilinin temyizinin süresinde olduğu kabul edilerek ve suçtan zarar gören ... adına yapılan temyiz istemi davaya katılma talebi olarak değerlendirildiğinden, şikayetçi kurumun, 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca kamu davasına katılan sıfatı ile kabulüne karar verilerek yapılan incelemede; Hükümden sonra 24/10/2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 16. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 75. maddesinin 6. fıkrasında yapılan değişiklik uyarınca, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 74. maddesinin...

    ; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; a) 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35/1. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuğun, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin mahkeme tarafından takdirinde göz önünde bulundurulmak üzere sosyal inceleme raporu aldırılmaması karşısında, sosyal inceleme yaptırılmamasının gerekçesi kararda gösterilmeden hüküm kurulmak suretiyle 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 35/3. maddesine aykırı davranılması, b) Adli raporları içeriğine göre, müşteki ... vücudunda kemik kırığına neden olan bir yaralanması bulunmadığı ve bu yönde de bir iddia olmadığı halde, suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK'nin 87/3. maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayini, c) Kabule göre de, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK'nin 87/3. maddesinden dolayı 5271 sayılı CMK'nin 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş...

      Bu nedenle ihtiyati tedbire karar verilirken haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunanadan kural olarak teminat alınır.Geçici hukuki koruma kararlarından olan ihtiyati tedbir kararı verirken asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar verilmemelidir....

        Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Dava konusu istek tazminata (para alacağına) ilişkin olduğundan geçici koruma talebinin ihtiyati haciz olduğu kabul edilmeli ve buna göre inceleme yapılarak karar verilmelidir. Somut olayda; davacının talebi tümüyle ihtiyati hacze ilişkin geçici hukuki koruma talebini içermesine rağmen talebin ikiye bölünerek bir yandan uyuşmazlığın konusu olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine, öte yandan ihtiyati haciz talebinin yaklaşık ispat koşulunun yerine getirilmediği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir....

          Medya Ajansı A.Ş. ve Mustafa vekili tarafından, davalılar Ferdi ve Almula aleyhine 18.07.2006 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve kötüniyet tazminatı istenmesi üzerine, mahkemece yapılan yargılama sonunda; menfi tespit isteminin kabulüne, kötüniyet tazminatı isteminin reddine dair verilen 28.07.2006 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili ve davalılar vekili taraflarından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, menfi tespit ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece menfi tespit istemi kabul edilmiş, kötüniyet tazminatı istemi reddedilmiştir. Kararı taraflar temyiz etmişlerdir....

            Dava, dava dışı Dekal Aleminyum Profili imalat Sanayi Limited Şirketi'nin SKK kredi borcunun tahsiline ilişkin açılan icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davası; “bir hukuki ilişkinin ya da ondan doğan bir hak veya yetkinin mevcut olmadığının, bir belgenin sahteliğinin ya da herhangi bir nedenle hükümsüzlüğünün tespiti için, hukuki yarar bulunması koşuluna bağlı olarak açılan ve sonucunda herhangi bir mahkumiyet istemi içermeyip, konusunu teşkil eden hususun bir kararla tespitini amaçlayan bir dava”dır. Menfi tespit davası ile, davalı (alacaklı) tarafından ileri sürülen bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığının tespiti istenir. Bu davanın konusu, alacağın doğum koşullarından herhangi birinin eksikliği veya sona erme sebeplerinden birinin varlığı sonucunda alacağın yokluğunun tespitidir. Görüldüğü üzere bu tanımlamalar ışığında menfi tespit davalarında, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanun’un 5....

            Dava, dava dışı Dekal Aleminyum Profili imalat Sanayi Limited Şirketi'nin SKK kredi borcunun tahsiline ilişkin açılan icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davası; “bir hukuki ilişkinin ya da ondan doğan bir hak veya yetkinin mevcut olmadığının, bir belgenin sahteliğinin ya da herhangi bir nedenle hükümsüzlüğünün tespiti için, hukuki yarar bulunması koşuluna bağlı olarak açılan ve sonucunda herhangi bir mahkumiyet istemi içermeyip, konusunu teşkil eden hususun bir kararla tespitini amaçlayan bir dava”dır. Menfi tespit davası ile, davalı (alacaklı) tarafından ileri sürülen bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığının tespiti istenir. Bu davanın konusu, alacağın doğum koşullarından herhangi birinin eksikliği veya sona erme sebeplerinden birinin varlığı sonucunda alacağın yokluğunun tespitidir. Görüldüğü üzere bu tanımlamalar ışığında menfi tespit davalarında, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanun’un 5....

            Kabule göre de; borçlunun "borcun zamanaşımına uğradığının" tespiti için menfi tespit davası açmasında hukuki menfaatinin bulunmadığı kabul edilmektedir. Nitekim, borcun alacaklı tarafından icra takibine veya itirazın iptali ya da alacak davasına konu edilmesi halinde borçlunun zamanaşımı itirazını ödeme emrine itiraz süresi içerisinde veya ilk itiraz süresi içerisinde pekâlâ yapabileceğinden böyle bir durum söz konusu değilken açılan menfi tespit davasında da borcun zamanaşımına uğradığının ileri sürülmesinde hukuki yarar da bulunmamaktadır (bkz. Prof.Dr. Baki Kuru, İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı, s.308; ..., İtirazın İptali, Menfi Tespit ve İstirdat, Tasarrufun İptali Davaları, s.595). Gerek bu husus, gerekse Dairece verilen 08/03/2017 tarihli biirinci bozma kararındaki gerekçe birlikte değerlendirildiğinde mahkemece; borcun zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması da doğru değildir....

              tedbirlerinden kaynaklandığının ispat edilememesi ve işbu zararların yerleşik Yargıtay kararları uyarınca maddi tazminatın kapsamında değerlendirilmemesi nedeniyle Mahkememizce koruma tedbirlerinden kaynaklı maddi zarar kapsamında ödenmesinin mümkün olmadığı,davacının sosyal ve ekonomik yaşantısı, gözaltında kaldığı ve tutuklu kaldığı dönemde öğretim görevlisi olması, akademik kariyerinin sekteye uğraması, dosya içeriğindeki delil durumu ve işbu delillere rağmen yapılan yargılamanın uzunluğunun davacı üzerinde oluşturduğu menfi psikolojik durum dikkate alınarak zenginleşme sonucunu doğurmayacak şekilde hak ve nesafet kurallarına uygun, makul ve makbul bir miktar manevi tazminata karar verildiği belirlenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımmında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada istem, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminata (para alacağına) yönelik olup; geçici hukuki koruma istemi de ihtiyati haciz isteğine ilişkindir. 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için bir alacağın varlığı ve bu alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır....

                UYAP Entegrasyonu