"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı her iki davanın da reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin sanatçı ...'...
İİK kapsamında kalmayan menfi tespit davaları da olabileceği için menfi tespit davasının ayrıntılı olarak İİK’da düzenlenmesi de dava şartı arabuluculuk dava şartından muaf olması için yeterli bir dayanak değildir. İİK 72. maddesindeki menfi tespit davasının aynı zamanda yargılama sırasında ödeme üzerine kendiliğinden istirdata dönüşme ihtimali de gözetilmelidir. Diğer taraftan ödeme üzerine açılan menfi tespit davasında hukuki yarar bulunup bulunmadığı da Yargıtay'da tartışmalı bir konudur. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi ödemeden sonra istirdat davası yerine soyut olarak tespitle yetinilmesini istenilmesi özel düzenlemelerden olmadığı gibi genel biçim koşullarına aykırılık oluşturduğundan davanın reddi gerektiği görüşünde (Baki Kuru Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası sayfa 233 ve devamı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 02/02/1999 gün 7417 E, 428K sayılı kararı) iken Yargıtay 11....
Davalı vekili,daha önce aynı hususta dava açıldığını ve reddolunduğunu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, menfi tespit ve istirdat taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının sipariş fişindeki malları almadığını yazılı delille ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, senede karşı iddiaların tanıkla ispatının mümkün olmadığı,davacının davasını yazılı delil ile ispatlayamadığı,dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine,koşulları oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, ihtiyati hacze konu kararın 150.000 TL'lik kısmının istirdat, 300.000 TL'lik kısmının ise menfi tespit istemine ilişkin olduğu, menfi tespite ilişkin ilamın kesinleşmeden icraya konamayacağı, yargılama giderleriyle ilgili bölümün hem istirdat hem de menfi tespit davasından kaynaklanması nedeniyle 32.855.40 TL'lik miktar açısından ihtiyati haczin kaldırılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine hükmedilmiş, karar muteriz vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Menfi tespit davası sırasında borcun ödenmesi nedeniyle istirdat davasına dönüşen alacak kalemleri için karar kesinleşmeden ihtiyati haciz talep edilemez....
Maddesi ile 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiştir. Ancak, yapılan değişiklik, 7445 sayılı Kanun’un 43/1-a maddesi uyarınca 1 Eylül 2023 tarihinde yürürlüğe girecektir. Bu nedenle, 01.09.2023 tarihine kadar ticaret mahkemeleri nezdinde açılacak itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında zorunlu arabuluculuğa başvurulmasına gerek bulunmayacaktır....
Menfi tespit davacısının hiçbir ek ispat ve maddi külfet gerektirmeyen ve sadece sükut etmesiyle infazı kabil bir istirdat hükmüne kavuşma imkanı varken ısrarla uyuşmazlığın menfi tespit hükümlerine göre sonuçlandırılmasını talep etmesi halinde mahkemenin nasıl bir tutum belirlemesi gerektiği konusunu da ayrıca irdelemek gerekir. Menfi tespit davasına bakan hakim, yargılama esnasında ödeme vakıasını herhangi bir şekilde öğrenince kanunun amir hükmü gereğince davaya istirdat davası olarak bakmaya devam eder. Ancak olayımızda oluğu gibi nadiren de olsa davacının menfi tespit talebinde ısrar etmesi halinde davanın “hukuki yarar” yokluğu nedeniyle reddi yoluna gitmesi kanunun amaç ve ruhuna daha da uygun düşecektir. Zira, bu durumda dava, kendiliğinden istirdada dönüştü diye istirdat hükmü kurulması, talep aşımına tekabül edeceğinden, HMK 26....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Her ne kadar davacı tarafından mahkememize sunulmuş olan 22/08/2023 tarihli dilekçe ile dava konusu edilen bir kısım senetlerin ödenmesi nedeniyle işbu menfi tespit davasına İİK'nın 72. maddesi gereğince istirdat davası olarak devam edilmesi gerektiği ifade edilmiş ise de, dava konusu 4 adet bonodan 30/06/2022 ve 29/07/2022 tarihli bonoların davalı tarafından 3....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Her ne kadar davacı tarafından mahkememize sunulmuş olan 22/08/2023 tarihli dilekçe ile dava konusu edilen bir kısım senetlerin ödenmesi nedeniyle işbu menfi tespit davasına İİK'nın 72. maddesi gereğince istirdat davası olarak devam edilmesi gerektiği ifade edilmiş ise de, dava konusu 4 adet bonodan 30/06/2022 ve 29/07/2022 tarihli bonoların davalı tarafından 3....
Bu sebeple itirazın iptali davası açıldıktan sonra takip konusu borçla ilgili olarak borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira menfi tespit davasında ileri sürebileceği borçla ilgili iddiasını itirazın iptali davasında savunma sebebi yapabilmekte ve savunmayla ilgili tüm delillerini gösterebilmektedir. Somut olaya gelindiğinde, davacı kendisi aleyhine itirazın iptali davası açılmasından sonra, itirazın iptali davasına konu faturalardan kaynaklanan cari hesaptan dolayı borçlu olmadığının tespitini ve ödediği 100.000,00 TL’nin istirdadını istediğinden, gerek menfi tespit ve gerekse istirdat talebi yönünden hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler ve olgular gözetilerek davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....
Bundan sonra, ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki, bu da istirdat davasıdır (Prof. Dr. Hakan Pencanıtez, Prof. Dr. Oğuz Atalay, Doç. Dr. Meral Sungurtekin Özkan, Doç. Dr. Muhammet Özekes, İcra ve İflas Hukuku, s.156-164). Menfi tespit davası, normal bir hukuk davası gibi açılır. Borçlu, itirazın kaldırılması sırasında tetkik merciinde (m.68-68a) ileri sürüp ispat edemediği itiraz ve def’ilerini, menfi tespit davasında yeniden ileri sürebilir; çünkü itirazın kaldırılması kararı, menfi tespit davasında kesin hüküm teşkil etmez....