Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyanın incelenmesinde, her ne kadar davacı tarafından dava dilekçesinde aleyhine başlatılan icra takibinin tedbiren durdurulması talep edilmiş ise de; eldeki davanın icra takibinden sonra açılmış olduğu, İİK 72/2 maddesi uyarınca ancak icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında talep üzerine koşulları mevcut ise alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde icra takibinin durdurulmasına karar verilebileceği; anılan maddenin üçüncü fıkrası uyarınca, icra takibine başlandıktan sonra açılan menfi tespit davalarında ise tedbiren takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceği belirtilmiştir....

    Dava, İİK'nın 89/3.maddesi uyarınca açılan menfi tespit istemine ilişkindir. İİK'nın 89/3.maddesine dayalı olarak açılan özel menfi tespit davalarında davacı 3.şahıs ile davalılar arasında doğrudan bir ilişki bulunmadığından, TTK'nın 4.maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz değildir. Bu durumda dava 6100 Sayılı HMK 'nın 2.maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görev alanında kalmaktadır. Yapılan açıklamalara göre eldeki davaya bakma görevi 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2.maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. 6100 Sayılı HMK'nın 114/1-c maddesi uyarınca görev hususunun dava şartı olduğu, mahkemece yapılan yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 2016/3568 Esas, 2016/6425 Karar sayılı ve 12.04.2016 tarihli kararı, İzmir BAM 17....

      İİK 72/3.maddesi "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak,... göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Somut olayda icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında; İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında teminatlı veya teminatsız takibin durdurulmasına karar verilemez. Açıklanan nedenlerle; icra takibinin durdurulması yasal engel nedeniyle mümkün olmadığından davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu itibarla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

        İİK’nun 72/3 maddesi takipten sonra açılan menfi tespit davasında borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra mahkemesinden paranın alacaklıya verilmesini isteyebilir hükmünü düzenlemekte olup, somut olayda da menfi tespit davasına bakan mahkeme borçlu aleyhinde başlatılan iki takip dosyası borcunun %15'i tutarında teminat mektubu alarak İİK 72/3 maddesi uyarınca tedbir kararı vermiş olup, İİK 72/4 göre davanın alacaklı lehine sonuçlanması halinde ihtiyati tedbirin kalkması hükmü nedeniyle bu teminat mektubunu paraya çevrilmesi mümkün değildir. Çünkü dosya borcunun ödenmesi amacı ile icraya verilen bir teminat mektubu yoktur. İİK 72/4 hükmü uyarınca menfi tespit davasının reddine ilişkin hükmün kesinleşmesi halinde alacaklının ihtiyati tedbir dolayısı ile alacağını geç almış bulunmasından doğan zararlarını gösterilen teminattan alır....

          Bu madde uyarınca açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, ...2013, sh:476) Bu açıklamalar çerçevesinde; dava konusu uyuşmazlığın çözümünde Mahkememizin değil; Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşıldığından; Mahkememiz yönünden göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Dava asliye hukuk mahkemesinin görevine girdiğinden HMK 114/c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine. 2-HMK 20.maddesi uyarınca kararının kesinleşmesini müteakip iki hafta içerisinde talep halinde dosyanın yetkili ve görevli......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ecrimisil alacağından kaynaklanan tazminat sebebiyle yapılan takip sonrası açılan menfi tespit davasıdır. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (7.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, taraflar arasında düzenlenen 30.10.2008 tarihli " uzlaşma protokolüne" dayalı olarak açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 4. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 5.9.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Hükmüne uyulan Dairemiz Bozma ilamında; “...Davacı İİK' nun 89. maddesi uyarınca çıkartılan 3. haciz bildiriminden sonra menfi tespit davası açmıştır. İİK' nun 89. maddesi uyarınca açılacak menfi tespit davasının üçüncü haciz bildiriminin tebliğinden itibaren 15 gün içinde açılması ve dava açıldığının 20 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerekir. Menfi tespit davasının haciz ihbarnamesi gönderilen 3. kişi tarafından takip alacaklısı aleyhine açılması gerekir. Davacı da anılan hükme uygun olarak takip alacaklısına husumet yöneltmişse de davayı yasada öngörülen sürede açmamıştır. Mahkemece, davanın süreden reddi gerekirken olaya uygun düşmeyen gerekçe ile husumetten reddi isabetsizdir.” denmektedir....

                  İİK 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir. (Antalya BAM 11 Hukuk Dairesi 2020/71 Esas 2020/680 Karar sayılı ilamı,,2023/1770 E.,2023/1530 Karar sayılı ilamı). Benzer bir dava dosyasında ( icra takibinin konusunun kambiyo senedi olduğu ); Antalya BAM 11 Hukuk Dairesi 2023/1579 Esas ve 2023/1379 Karar sayılı ilamında; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirtmiştir. Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık, davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde çıkarılan haciz ihbarnameleri nedeniyle borçtan davacının sorumlu olup olmadığının tespitine ilişkindir. 01.10.2011 tarihinden sonra açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. Görev hususu, dava şartlarından olup, mahkemece her aşamada re'sen gözetilir....

                    Davacı vekili istinaf dilekçesinde; eldeki davanın İİK 72.maddesi uyarınca açılan genel menfi tespit davası olduğunu, bu nedenle süreye tabi bulunmadığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Davanın İİK 72.maddesi uyarınca açılan genel menfi tespit davası olduğunu, bu nedenle süreye tabi bulunmadı gözönünde tutulduğunda davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kararın HMK 353/1- a/4 maddesi uyarınca kaldırılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu