Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu sebepledir ki; genelde geçici hukuki korumalara, karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür.İİK 72. maddesi gereğince ihtiyati talep eden geçici hukuki koruma kararlarının genel olarak düzenlendiği HMK hükümleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesinin koşulları kapsamında haklığının yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.İcra ve İflas Kanununun 72/2. maddesine göre, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir sadece icra takibinden önce açılan bir menfi tespit davası olması halinde verilebilecek bir tedbir olup, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilemez. Menfi tespit davasının icra takibinden sonra açılması durumunda ise ancak İİK 72/3. maddesi uyarınca icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir verilebilir....

    lik alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ve değişiklikleri ve icra takip giderlerinden dolayı sorumlu olup, bu kısma ilişkin açılan menfi tespit davasının reddine, bu kısmın üzerinde kalan miktar yönünden açılan menfi tespit davasının kabulüne, davacının %40 tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine, birleşen davada, davalı .... sözleşmeyi fesihte haksız olmadığı, ayrıca bedelsiz gaz teslimine ait protokolün hükmünün aynen ve davacı borcundan mahsup edilmek suretiyle ödenmiş olduğu gerekçesiyle davalı .... aleyhine açılan menfi tespit davasının kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve katılma yolu ile davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı ...Ş.'...

      Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72/6.maddesi uyarınca istirdat davası olarak devam edilir); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku, Ankara, 2017, s. 146)....

      Dava, kaçak tespit tutanağı nedeniyle tahakkuk ettirilen faturalar nedeniyle menfi tespit, elektriğin kesilmemesi konusunda ihtiyati tedbir taleplerine ilişkindir. Dava, davalı-alacaklı tarafından abonelik sözleşmesine dayalı olarak başlatılan takip nedeniyle menfi tespit ve icra işlemlerinin tedbiren durdurulması talebine ilişkindir. İcra ve İcra ve İflas Kanun'unun 72/3. maddesinde, “....icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve göstereceği teminat karşılığında mahkemeden icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir...” düzenlemesi bulunmaktadır. Mahkemece İİK'daki özel düzenleme nedeniyle karar verilmiştir. Mahkemece İİK'ın 72/3 maddesi gereğince takipten sonra açılan menfi tespit davasında icra veznesine yatan paranın teminat karşılığı alacaklıya ödenmemesine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur....

        Dava, kaçak tespit tutanağı nedeniyle tahakkuk ettirilen faturalar nedeniyle menfi tespit, elektriğin kesilmemesi konusunda ihtiyati tedbir taleplerine ilişkindir. Dava, davalı-alacaklı tarafından abonelik sözleşmesine dayalı olarak başlatılan takip nedeniyle menfi tespit ve icra işlemlerinin tedbiren durdurulması talebine ilişkindir. İcra ve İcra ve İflas Kanun'unun 72/3. maddesinde, “....icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve göstereceği teminat karşılığında mahkemeden icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir...” düzenlemesi bulunmaktadır. Mahkemece İİK'daki özel düzenleme nedeniyle karar verilmiştir. Mahkemece İİK'ın 72/3 maddesi gereğince takipten sonra açılan menfi tespit davasında icra veznesine yatan paranın teminat karşılığı alacaklıya ödenmemesine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur....

        Talep, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına itiraza ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Mahkemece, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, teminat mukabilinde haczedilen paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. İİK’nın 72. maddesinde; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

          Dava konusu çek nedeniyle aynı gün icra takibine girişilmiş ise de, gerek davaya ilişkin, gerekse icra takibine ilişkin haçlandırma belgelerindeki saat bilgilerinden icra takibinin menfi tespit davasından sonra yapılmış olduğu, başka bir anlatımla davanın takipten önce açıldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar takipten bir gün önce ihtiyati haciz kararı alınmış ise de, İİK.nun 42.maddesi uyarınca icra takibi takip talebi ile başladığından ihtiyati haciz kararının alınmasının tek başına icra takibini başlatmayacağı açıktır. İİK.nun 72/son maddesinde öngörülen yetki kuralları icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında uygulanır. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davalarında ise; genel yetki kuralları uygulanmaktadır. Somut olayda, menfi tespit davası icra takibinden önce açıldığına göre, genel yetki kurallarının uygulanması gerekmektedir....

            DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : KARAR NO : HAKİM : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALILAR : 1- 2- DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan), Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 08/02/2021 KARAR TARİHİ : 10/02/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan), Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: "Müvekkilinin ......... Bankası Aş ye ait..........seri numaralı çek yaprağını kaybettiğini, kaybedilen çek yaprağını kimseye vermediğini ve imzanın da kendisine ait olmadığını, müvekkili tacir sıfatında olduğunu ve bugüne kadar bankalara hiçbir ödemesini geciktirmediğini, söz konusu çekin.............

              Dosya kapsamından, açılan davanın 2004 sayılı İİK'nun 72. maddesi uyarınca menfi tespit davası olduğu anlaşılmaktadır. Bu davalara Asliye Hukuk Mahkemeleri bakmakla görevlidir. Menfi Tespit davasının davacı lehine sonuçlanması durumunda, icra takibi derhal durur ve bu hükmün kesinleşmesi ile icra takibi iptal edilir. Dolayısıyla, takibin iptali istemi menfi tespit davasının içinde olan bir taleptir. Her iki talebin ayrı dava konusu olarak görülüp; tefrik kararı ve ardından da görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, işin esası incelenip varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....

                Şu halde menfi tespit davasında dava konusunun bir miktar alacağa ilişkin olduğu açık olup, 7155 sayılı yasanın 20.maddesi ile TTK'nun 5.maddesine eklenen 5/A maddesi kapsamında menfi tespit davasında arabulucuya başvurmak dava şartı ..." olarak belirtildiği, açılan dava taşeronluk sözleşmesinden doğduğu iddia olunan ve takibe konulan alacakla ilgili menfi tespit istemine ilişkin olup, emsal Yargıtay ilamında da belirtildiği gibi menfi tespit davasında davacının borçlu olup olmadığının tespiti ile birlikte davalının da alacaklı olup olmadığının tespitinin yapılacağı, yukarıda belirtilen yasa gereğince de menfi tespit davasında arabulucuya başvurmanın dava şartı olduğu, davacının dava açmadan önce arabulucuya başvurmadığı gerekçesiyle, açılan davanın 7155 sayılı yasanın 22.maddesine göre 6325 sayılı yasaya eklenen 18/A maddesinin 2.bendine göre dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu