Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KANITLAR VE GEREKÇE : Davacı yan her ne kadar dava dilekçesinde kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit talebinde bulunmuş ve senedin hile ve müzayaka halinde alınması nedeniyle davacının sahte senet uyarınca hakkında takip yapılması ve ticari itibarının zedelenmesi nedeni ile manevi tazminat isteminde bulunmuş ise de; manevi tazminat yönünden arabuluculuk başvurusu bulunmadığı, bu hususun dava şartı olduğu değerlendirilerek tefrikle ayrı bir esasa kaydedilmiştir. Her ne kadar menfi tespit yönünden yasal düzenlemeler ve yargı kararları ışığında zorunlu arabuluculuğa başvuru şartı aranmasa da manevi tazminat yönünden 06/12/2018 tarihinde kabul edilip 19/12/2018 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanmak suretiyle 01/01/2019 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 7155 sayılı kanunun 20.maddesi ve arabuluculuk yasası 18/A maddesi uyarınca davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu, davacının bu yönde başvurusu bulunmadığı anlaşılmıştır....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/606 KARAR NO : 2023/656 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/09/2023 KARAR TARİHİ : 01/11/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacı şirketin 02/06/2010 tarihinde dava dışı 3....

      Hukuk Dairesi         2012/13340 E.  ,  2013/893 K."İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, vasinin değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1961 doğumlu ... Türk Medeni Kanununun 405.maddesinden kısıtlanmış, babası ....ın velayeti altında bırakılmıştır. Veli olarak atanan baba; yaş ve sağlık sorunları nedeniyle görevini yapmadığını belirterek görevden alınmasını ve .....isimli şahsın vasi olarak atanmasını istemiş, mahkemece dava reddedilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 33. maddesi uyarınca olayları açıklamak taraflara hukuki niteleme hakime aittir. Türk Medeni Kanununun 335. maddesi uyarınca ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velayeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınamaz....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbite ilişkin davada Adana Tüketici ile 7....

          Menfi tespit davalarının arabuluculuk dava şartına tabi olup olmadığı uygulama ve doktrinde tartışmalara sebep olmuştur. Kanun metninin lafzi yorumuna bağlı kalındığında menfi tespit davaları kapsam dışında görünmektedir. Ancak unutmamak gerekir ki menfi tespit davası bir olumsuz alacak davasıdır. Esasen tartışılan husus bir alacağın varlığı veya yokluğudur. Alacak davası olumlu bir tespite dayalı alacak hükmü kurulmasını gerektirir ve bir tarafı para ödemeye mahkum eder. Menfi tespit davası ise olumsuz tespit içeren alacak davası olup bir tarafı para ödemekten kurtarır. Hatta menfi tespit davası sonuçlanmadan veya henüz açılmadan alacak tahsil edilirse menfi tespit davası istirdada yani bir alacak davasına dönüşür. Davanın tabiatı bu biçimde tavsif edildiğinde kanun koyucunun amacına yönelik bir yorumla menfi tespit davalarının da arabuluculuk dava şartına tabi olduğu kabul edilmelidir....

            Menfi tespit davalarının arabuluculuk dava şartına tabi olup olmadığı uygulama ve doktrinde tartışmalara sebep olmuştur. Kanun metninin lafzi yorumuna bağlı kalındığında menfi tespit davaları kapsam dışında görünmektedir. Ancak unutmamak gerekir ki menfi tespit davası bir olumsuz alacak davasıdır. Esasen tartışılan husus bir alacağın varlığı veya yokluğudur. Alacak davası olumlu bir tespite dayalı alacak hükmü kurulmasını gerektirir ve bir tarafı para ödemeye mahkum eder. Menfi tespit davası ise olumsuz tespit içeren alacak davası olup bir tarafı para ödemekten kurtarır. Hatta menfi tespit davası sonuçlanmadan veya henüz açılmadan alacak tahsil edilirse menfi tespit davası istirdada yani bir alacak davasına dönüşür. Davanın tabiatı bu biçimde tavsif edildiğinde kanun koyucunun amacına yönelik bir yorumla menfi tespit davalarının da arabuluculuk dava şartına tabi olduğu kabul edilmelidir....

              DAVA : Menfi Tespit KARAR : Dava konusu uyuşmazlık; bankacılık işleminden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkindir. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 21/06/2019 tarih ve 678 sayılı kararı gereğince; "5411 sayılı Bankacılık Kanunu ve Banka ve finans kuruluşlarından kullandırılan genel veya ticari kredi sözleşmelerinden kaynaklanan itirazın iptali, menfi tespit ve alacak davaları sonucu verilen hüküm ve kararların", istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, Dava dosyasının Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 12/05/2021 tarihinde, oybirliği ile karar verildi. Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarih : 20/05/2021 .......

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Menfi tespit istemine ilişkin olarak açılan davada ... 3. Asliye Hukuk ve ... 9. İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava,menfi tespit istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesi'nce, davanın 5510 sayılı yasanın 96 maddesinden kaynaklandığı ve bu yasadan doğan uyuşmazlıkların iş mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İş mahkemesi ise, davacı ile davalı arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı, davanın temeli haksız fiilden kaynaklandığı ve iş mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, davacı, annesi olan ...'...

                  olduğunun tespit edildiği görülmüştür....

                    Anılan hüküm uyarınca satış vaadi borçlusu temerrüde düşmüşse vaad alacaklısı olan alacaklının (davacının) yasadan kaynaklanan üç ayrı seçimlik hakkı vardır. Bunlar; aynen ifa ve gecikmeden dolayı tazminat isteme hakkı (BK m. 106/1), aynen ifayı reddederek ademi ifa sebebiyle müspet zararın tazminini isteme hakkı (BK m. 106/11), akdin feshi ve menfi zararın istenmesi (BK m. 106/III) hakkıdır. Borçlu temerrüdünün sonuçlarını düzenleyen yukarıda yapılan bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Davacı vaad borçlusu yüklenicinin mülkiyeti geçirme borcunu yerine getirmemesi (temerrüde düşmesi) üzerine Borçlar Kanunu'nun 106. maddesinden kaynaklanan seçimlik hakkını akdin feshi ve menfi zarann istenmesi seçeneğini kullanarak mülkiyeti talep yetkisinden vazgeçmek suretiyle satış vaadine konu bağımsız bölümün dava tarihindeki değerinin tahsilini istemiş, mahkemenin 2001/22 esasında kayıtlı açtığı alacak davası reddedilerek Yargıtay denetiminden de geçmek suretiyle kesinleşmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu