Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı ..., davacı yanca daha önce açılan menfi tespit davası kesinleşmemiş ise derdest halde bulunup bu yönden davanın reddi gerektiği gibi öte yandan davacının 05.07.2011 tarihinde icra dosyasına takibe konu borcu kabul ederek ödeme taahhüdünde bulunduğu ve taahhüde konu 53.750,00 TL'nin tamamının da davacı yanca ödenmediğini bildirerek, davanın reddini savunmuştur. Davalı banka vekili, davacının takibe dayanak sözleşmede kefil olarak yer aldığı takibe itiraz etmeyerek, takibin kesinleştiği gibi takiple ilgili açtığı menfi tespit davasından da feragat ettiğini ve feragat nedeniyle verilen red kararının halen kesinleşmediğini bu nedenle istirdat davası açmakta davacının hukuki yararı da bulunmadığını bildirerek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

    İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, icra takibinin durdurulması yönündeki talebin reddine dair Mahkeme kararının istinafen incelenmesinden ibarettir.Eldeki dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. İİK'nun 72.maddesi uyarınca, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilemez. İcra takibinin niteliği önem taşımamaktadır....

      İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Davacının talebi icra takibinden sonra açılan menfi tespit dosyasında tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına yönelik olması nedeniyle kanun hükmünün açıkça icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında takibin durdurulmasına yönelik tedbir kararı verilemeyeceği yönündeki düzenleme kapsamında mahkemenin ret kararı vermesi yerindedir....

      Hukuk Dairesi         2017/5819 E.  ,  2018/893 K."İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, 31.07.2009 tarihinden sonraki tarım Bağ-Kur sigortalığın iptali ile yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

        İcra Hukuk Mahkemesi gerekçeli kararında T1 menfi tespit davasında davalı sıfatıyla taraf olmadığını ve bu sebeple bu tedbirin onu bağlamayacağı açıklanmış olsa da; menfi tespit davasının açılmasına sebebiyet veren senet protestosunda yalnızca senet lehtarı T5 başka kimsenin adına rastlanılmamış olup söz konusu senet, taraflarınca açılan menfi tespit davası akabinde alelacele ve sonradan ciro edildiğini, işbu ciro hem alacağın temliki hükümleri kapsamında olup kıymetli evrakın bahşettiği hukuki korumaları sağlayamaz hem de bu husus zaten genel mahkeme önünde üstelik teminata bağlanmış şekilde derdest bir yargılama konusu olduğunu, İlk derece mahkemesince en kötü ihtimalle İstanbul 7....

        İcra Müdürlüğü'nün 2012/10286 E. sayılı dosyasında müvekkilinin adresi dışındaki adrese İİK'nun 89'uncu maddesi uyarınca haciz ihbarnameleri gönderilerek, müvekkilinin malvarlığının haczedildiğini, İİK'nun 89'uncu maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasının süresinde olmadığından dolayı reddine karar verildiğini, bu nedenlerle davalı hakkında genel hükümlere göre menfi tespit davası açıldığını, ancak haciz baskısı nedeniyle ihtirazi kayıtla davalıya 305.711 TL ödeme yapılarak menfi tespit davasının kanunen istirdat davasına dönüştüğünü, yapılan ödemenin ileride haksız çıkması halinde davalıdan tahsil edilememe riski bulunduğunu belirterek, davalının malvarlığına ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir....

          Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğundan, İİK 72/3. maddesindeki özel düzenlemeye göre, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında tedbir istenmesi halinde, borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın % 15'inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebileceği, Mahkemece talebin bu kapsamda değerlendirilmesi gerekmektedir. Mahkemece davadan önce başlatılmış olan takibin İİK 72 maddesi gözetildiğinde durdurulmasına karar verilemez. İtiraz üzerine verilen kararın gerekçesinde de ihtiyati hacze itirazdan bahsedilmiş olup, ihtiyati tedbirin itirazı olarak bir gerekçe yer almamaktadır. Mahkemece verilen karar bu nedenle hatalıdır....

            GEREKÇE: Dava; üçüncü kişinin açtığı İİK 89/3.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Davacı, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, bu nedenle bu ihbarnamelere itiraz edilemediğini, takip borçlusuna ve takip alacaklısına borcunun olmadığını ileri sürerek menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı ise davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, "...davanın İİK. 89/3. maddesi gereği üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davası olduğu, İİK'nun 89. maddesi uyarınca açılacak menfi tespit davalarının 3.haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 günlük hak düşürücü sürede açılması gerektiği, 89/3 haciz ihbarnamesinin davacıya 20.08.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 15 günlük süre dolduktan sonra 11/03/2021tarihinde açıldığı, yasada öngörülen işbu sürenin hak düşürücü süre olduğu, davacının ıslaha yönelik talebine itibar edilmediğinden, davanın hak düşürücü süre yönünden usulden reddine" karar verilmiştir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkeme kararında; "...Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulması kararına itiraza ilişkindir. Borçlunun sahtelik nedenine dayalı olarak açtığı menfi tespit davası, İİK'nun 72. maddesi kapsamında bir dava olup, anılan maddedeki usule göre mahkemeden alınacak ihtiyati tedbir kararı ile icra takibi durdurulabilir. Sahtelik nedeniyle açılan menfi tespit davası gibi, Cumhuriyet Savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan dava da kendiliğinden icra takibini durdurmaz ve bekletici mesele yapılamaz. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 08.06.2016 tarih 2014/12- 1128 E., 2016/774 K....

              Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasındaki ticari ilişki gereğince davacının davalıya takip miktarları kadar borçlu olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulüne, birleşen ....Mahkemesi'nin 2012/241 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın kısmen kabulüne davacının davalıya 530.494,75 TL borçlu olduğunun, bu miktar dışındaki fazla talep yönünden ise borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, menfi tespit davasıdır. Mahkemece davacının borçlu olmadığı miktar belirlenip bu miktar üzerinden menfi tespit hükmü kurulması gerekirken olumlu tespit kararı şeklinde karar verilmesi doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu