Davacı talep sonucunda açıkça İİK 89/3 maddesine uyarınca dava açtığını ileri sürmediği, bu sebeple İİK 72 maddesi uyarınca menfi tespit davası açtığının değerlendirilmesi halinde de davacının takibin borçlusu olmadığı, davacının sadece takip sebebiyle İİK 89 maddesi uyarınca takip borçlusunun alacağının davacının zimmetinde sayıldığı kişi olduğu, davacının davalıya karşı İİK 72/2 ve 72/3 maddesi uyarınca menfi tespit davası açması da mümkün olmadığı değerlendirilmekle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davacı, kendisine gönderilen İİK 89. maddesine dayalı haciz ihbarlarına süresinde cevap vermemiş ve İİK'nun 72. maddesine dayalı olarak menfi tespit davası açmıştır. Öncelikle menfi tespit davasında husumet akdi ilişkide alacaklı olduğunu beyan eden tarafa karşı açılır. Davalı ile davacı arasında akdi ilişki bulunmamakta olup, davalı İİK'nun 89 maddesine göre haciz ihbarnamesi ile alacaklıdır. Dolayısıyla davalıya karşı İİK'nun 72 maddesine dayalı olarak dava açılamaz. Diğer yandan davacı ... Ltd. Şti.'nin ortağı olup kar payı yönünden 3. kişi olarak kendisine haciz ihbarnamesi gönderilir.Mahkemenin bu yöndeki tespiti de yerinde değildir. Bu durumda mahkemece öncelikle davanın husumet yokluğundan reddi gerekirken yazılı gerekçeler ile kabulü yerinde görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak mahkemece HGK kararına ve Dairemiz bozma kararına aykırı olarak “ olumlu tespit “ hükmü kurulmuştur. Yukarıda açıklandığı üzere dava İİK’unun 72. maddesine dayalı menfi tespit davası olup , icra takibi nedeniyle davacının dava tarihi itibariyle borçlu olmadığı miktar tespit edilerek menfi tespit hükmü kurulması yönünden yerel mahkeme kararının tekrar bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 29/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davacı borçlunun İİK.’nun 33/a maddesine dayanarak menfi tespit davası açmasının yasal olanak olmadığını, davacı borçlunun İİK.’nun 33/ son hükmüne göre menfi tespit istemi değil, borcu ödedikten sonra İİK.’nun 72. maddesi uyarınca istirdat davası açabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, aleyhinde bonoya dayalı olarak yapılan icra takibine karşı borçlu olmadığının tespitine dayalı olarak İİK.’nun 72. maddesine göre iş bu davayı açmıştır. İİK.’nun 72. maddeye dayalı olarak açılan davalarda alacaklı veya borçlunun takip hukukuna ilişkin itirazları değil, borcun varlığına yönelik itirazlar incelenerek değerlendirilir. Somut olayda davalı alacaklı tarafından icra takibinin 1 yıl süre ile takipsiz bırakılmasının ve daha sonra yenilenmesinin borcun varlığı ile bir ilgisi olmayıp, icra hukukuna yönelik bir uyuşmazlıktır....
Buna göre erken açılmış dava bulunduğu ve hukuksal yararın bulunmadığı gözetilerek davanın usulden reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 2-Mahkemece teminat mektubunun paraya çevrilmemesi cihetinde konulan ihtiyati tedbirin haksız olduğundan bahisle İİK m. 72’ye dayalı olarak davalı lehine tazminat hükmü kurulmuş ise de söz konusu tedbirin muhatabı teminat mektubunu veren banka olup gerek banka gerekse de davacı aleyhine bu teminat mektubuna dayalı olarak girişilmiş herhangi bir icra takibi olmadığı gibi tedbirin icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına yönelik olmadığı, HMK m.399 koşullarının bulunmadığı gözden kaçırılarak davalı lehine İİK m.72/4 gereğince tazminata hükmedilmeside doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına karar vermek gerekmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 15/12/2020 NUMARASI: 2020/552 (E) - 2020/557 (K) DAVANIN KONUSU Menfi Tespit (İİK 72. maddesine dayalı) KARAR TARİHİ: 21/05/2021 Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemiz heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Dava ve uyuşmazlık, İİK 72. maddesine dayanan menfi tespit istemine ilişkindir.Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk ve Ceza Daireleri arasında yapılan iş bölümüne ilişkin 25/06/2020 gün ve 2020/564-586 sayılı kararı gereğince, İİK'nın 72. maddesine dayanan ticari dava niteliğindeki menfi tespit davaları sonunda verilen hüküm ve kararların istinaf incelemesinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. ve 44. Hukuk Dairesine ait bulunduğu anlaşılmakla, dava dosyasının görevli daireye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
İcra ve İflas Kanununun 72/2. maddesine göre, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir sadece icra takibinden önce açılan bir menfi tespit davası olması halinde verilebilecek bir tedbir olup, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilemez. Menfi tespit davasının icra takibinden sonra açılması durumunda ise ancak İİK72/3. maddesi uyarınca icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir verilebilir....
İcra ve İflas Kanununun 72/2. maddesine göre, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir sadece icra takibinden önce açılan bir menfi tespit davası olması halinde verilebilecek bir tedbir olup, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilemez. Menfi tespit davasının icra takibinden sonra açılması durumunda ise ancak İİK72/3. maddesi uyarınca icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir verilebilir....
Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu 2014/893 E. , 2014/1074 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, sözleşmeye dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ:13.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın anılan Daireye gönderimesine 22.05.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 23/08/2021 KARAR TARİHİ : 13/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ... Asliye Hukuk Mahkemesi'ne vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ... aleyhine ... İcra Dairesinin 2017/... sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, takibe konu senette alacaklı gözüken kişi ile aralarında ticari bir ilişkilerinin bulunmadığını, takibin kesinleşmesinden sonra müvekkillerinden ... ... nın babası davacı ...'ya İİK m. 89/I, II ve III haciz ihbarnameleri gönderildiğini, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış olmasına rağmen davaya cevap verilmemiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, İİK 89/3. maddesine dayalı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Her ne kadar ......