Davacı, gerçek kişi davalıların diğer davalı ... ’ye olan borçları nedeni ile başlatılan icra takip dosyasından kendisine gönderilen İİK 89. maddesine dayalı haciz ihbarnamelerine süresinde cevap verip itiraz edemediği için bankadaki parasına haciz konulduğunu ve bir bölümünün alacaklıya ödendiğini, haciz ihbarnamelerinin gönderildiği tarihte yönetim boşluğu olduğundan süresinde cevap verememiş olduğunu beyanla davalılara borçlu olmadığının tespiti ile haciz konularak alacaklıya ödenen parasının istirdadına karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın usul ve esas yönden reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, davalı alacaklı Denizbank A.Ş. ve ... yönünden süresi içinde menfi tespit davası açılmadığı, davalılar ... ve ... yönünden ise husumet nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, menfi tespit ile birlikte istirdat isteminde de bulunmuştur....
Dava, İİK.’nun 89. maddesine dayalı menfi tespit davasında anılan maddenin 3. fıkrasına göre bu dava icra takibinin yapıldığı yada davayı açan üçüncü şahsın yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Mahkemece anılan yasada belirtilen yetki kuralı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
KARŞI OY YAZISI 2004 sayılı İİK. 89/3'e dayalı açılan menfi tespit davalarında maddenin âmir hükmü gereği, davacı üçüncü şahıs takip borçlusuna borçlu olmadığını ispatlamaya mecburdur. Eldeki davada davacı haciz ihbarnamelerine itiraz etmediği gibi takip borçlusuna borçlu olmadığını ispatlamış da değildir. Bu yüzden davanın reddi gerekir. Çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.11/09/2014...
Hukuk Dairesi'nin 2019/3234-2022/893 E.K. sayılı kararı ile "...Dava, İİK'nın 89. maddesi kapsamında menfi tespit davasıdır. Taraflar arasında 3. kişi olan davacıya, davalı alacaklının talebiyle İİK'nın 89. maddesine dayalı 3 adet ihbarname gönderildiği ve 1. ve 2. ihbarnameye süresinde itiraz edildiği anlaşılmıştır. Ancak davacı şirketin icra takip borçlusuna herhangi bir borcu bulunmadığı ileri sürülerek İİK'nın 89/3. maddesi gereğince dava açılmış olup, davacı şirket ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmamaktadır. Bu anlamda uyuşmazlık ticari bir uyuşmazlık değil takip hukukundan kaynaklanmakta olup, İİK'nın 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleridir(Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 26/02/2016 tarih ve 2015/15365 E., 2016/3253 K. Sayılı kararı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 12/04/2016 tarih ve 2016/3568 E., 2016/6425 K. Sayılı kararı)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT YRG.GELİŞ TARİHİ:15.06.2012 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, İİK.' nun 72.maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 19.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 19.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 22.6.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu fıkraya göre açılacak menfi tespit davaları maktu harca tabidir.'' Her ne kadar ilk derece mahkemesi İİK 72/son maddesi gereğince yetkisizlik kararı vermiş ise de, dava İİK'nın 72.maddesine göre açılmış bir dava olmayıp, İİK 89/3.maddesine göre, üçüncü kişi tarafından açılmış menfi tespit davasıdır. Yukarıda belirtilen madde içeriğinden de açıkça anlaşılacağı üzere, üçüncü kişi takibin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde menfi tespit davası açabilir. Davacıların yerleşim yerinin de Uşak olduğu anlaşılmakla, bu nedenle yetkili mahkeme de Uşak Asliye Hukuk Mahkemesi'dir. Mahkemece taraf delilleri toplanıp, değerlendirilip, esastan bir karar verilmesi gerekirken, İİK'nın 72/son maddesine göre görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar avukatının istinaf başvurusunun, esasa ilişkin istinaf nedenleri incelenmeksizin, HMK'nın 355/(1) ve 353/(1)-a-3. maddeleri doğrultusunda kabulü ile; Uşak 1....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve İİK'nun 72. maddesine dayalı menfi tespit davası açıldığı, süreden red kararının usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, İİK'nun 89/3 maddesi gereğince 3. Kişi tarafından açılan menfi tespit davasına ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; İlk derece mahkemesince de belirtildiği üzere, İİK'nun 89/5. maddesi uyarınca davacının zimmetinde sayılan parayı takip alacaklısına ödedikten sonra istirdat davası açarak haksız biçimde ödediğini iddia ettiği paranın iadesini davacının istemesi gerekirken, İİK'nun 89. maddesindeki düzenlemeyi işlevsiz bırakacak şekilde doğrudan İİK'nun 72. maddesine dayalı menfi tespit davası olarak davanın yürütülmesi yasal olarak mümkün değildir....
Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit KARAR : Mersin 12....
Belirtilen kaldırma ilamı gereğince İİK 89/3 maddesine dayalı açılan menfi tespit davalarında Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir....
Maddesi kapsamında menfi tespit davası olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, İİK 72. Maddesine dayalı menfi tespit davasında herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü bir sürenin bulunmadığını, müvekkilinin takip borçlusuna herhangi bir borcunun bulunmadığını, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür. Dava, İİK 89. maddesi uyarınca açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir....